GÜNDEM Haber Girişi : 01 Ağustos 2015 08:37

'Çözüm ancak silah bırakarak olur'

'Çözüm ancak silah bırakarak olur'
Çözüm Süreci'nin istismarına izin vermeyeceklerini belirten Davutoğlu: Çatışmasızlıktan kastettiğiniz bütün silahların bırakılmasıysa işte o zaman süreç bir anlam taşır
Başbakan Ahmet Davutoğlu, TOBB Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen 'Teröre Karşı Sivil İnsiyatif' programında yaptığı konuşmada şu mesajları verdi: 

KURŞUN SIKAN TASFİYE EDİLECEK: 
Bundan sonra da sınırımızda askerlerimize sıkılan bir kurşunun bedeli, o kurşunu sıkanların tümünün tasfiyesidir. Ta ki kimse bir daha sınırlarımıza bu şekilde hangi maske altında olursa olsun, DEAŞ veya başka terör örgütü veya başka rejimler böyle bir şeye cesaret edemesinler. 
 BÖYLE ÇATIŞMASIZLIĞI KABUL ETMEYİZ: 
Çözüm Süreci konusunda bizim irademiz sabitti, hala sabittir. Ama Çözüm Süreci istismar edilerek, eğer polislerimiz evlerinde şehit edilecekse, eğer esnafımız, Doğu-Güneydoğu'daki kardeşlerimiz haraç baskısı, kepenkleri kapatma baskısı altında olacaklarsa biz böyle bir çatışmasızlığı kabul etmeyiz. Eğer çatışmasızlıktan kastınız, kamu düzeninin ihlal edilerek, alternatif mahkemeler kurmaksa 'Buradan şu kadar oy yüzde yüz çıkmazsa, seçimden sonra hesabınızı görürüz' diye tehdit savurmaksa, biz böyle bir çatışmasızlığı kabul etmiyoruz. Ama eğer çatışmasızlıktan kastettiğiniz, 2013'ün Mayıs ayında söylediğiniz gibi silahlı unsurların Türkiye'den çekilmesiyse, bütün silahların bırakılmasıysa, Türkiye'nin dağın tepesinin sadece oraya giden aziz çiftçilerimizin, köylülerimizin yaylaları olarak ve bütün vatandaşlarımızın, yurt dışından gelen turistlerin dolaştığı yaylalar olması ise işte o zaman çatışmasızlık, silahları bırakma, Çözüm Süreci bir anlam taşır. Silahlar bırakılana, silahlı gruplar Türkiye'yi terk edene kadar ve DEAŞ terörü Türkiye'ye tehdit olmaktan çıkana kadar Suriye'de bu operasyonlar devam edecek. Kimse ham hayal görmesin. 

 HDP'YE SERT TEPKİ: 
Şimdi soruyorum kendilerine; sizler vatandaşların oylarıyla TBMM'ye geldiniz. Silahlı bir mücadeleyi savunarak bir görev üstlenmediniz. Meşru bir devletin meşru parlamentosunun üyeleri olarak gayrimeşru silahlı bir mevcudiyeti nasıl savunursunuz? 

VATANDAŞLARA DUA ÇAĞRISI

Başbakan Davutoğlu, TV'lerden yayımlanan "Yeni Türkiye Yolunda" konuşmasında da terörle mücadelede vatandaşlardan destek istedi. Davutoğlu, "Huzur ve sükûn içinde güvenlik birimlerimizin yürüttüğü mücadelenin başarısı için dua ediniz, destek veriniz, ama devletimizin ve güvenlik birimlerimizin kudretinden hiç şüphe etmeyiniz" dedi. 

STK'LARDAN AÇIKLAMA

Tobb, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK), Türk-İş, Memur- Sen, Türkiye Kamu-Sen, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Hakİş de ortak bir açıklama yaptı. Sorunları tartışarak, çözüm bulma yerinin TBMM olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Terör, siyaset yapmanın ahlaki bir yolu olarak kabul edilemez. Bizler, kamu güvenliğinin hukukun içinde kalarak sağlanması amacıyla gerekli bütün önlemlerin alınmasını destekliyoruz. Bu süreçte herkesin daha soğukkanlı ve sağduyulu olması gerektiğine inanıyoruz. Bizler, üzerimize düşen sorumlulukları gerçekleştirmeye her zaman olduğu gibi hazırız." 

'BÜTÜN SOKAKLAR GÜVENLİ OLACAK'

BİN 302 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI: 
Çarşamba gece yarısı itibarıyla bin 302 terör zanlısı gözaltına alındı. Şehirlerimizin sokakları bir daha silahlı gösteri yapan, yüzlerini maskelerle kapatan vandalların hareket alanı haline gelmeyecek. İstanbul'un her semti gibi Gazi Mahallesi de Okmeydanı da ve herhangi bir semti de emin olacak, kamu düzeni de teminat altına alınacaktır. 

TÜRKİYE KAOSA SÜRÜKLENİRDİ: 
Türkiye'nin geleceğinin sorumluluğunu üzerinde taşıyan devlet adamları olarak böyle bir saldırı karşısında tereddüt etseydik, 'bekle-gör' diyerek zamana oynasaydık, böyle bir saldırı karşısında 'şimdi hükümet kurmakla görevliyiz, geçici hükümetiz' deyip konuyu erteleseydik, emin olunuz bugünlerde Türkiye, tam bir kaosa sürüklenmiş, sizlerin helal rızk için yürüttüğünüz ekonomik faaliyetlerin tümüyle ilgili bir karamsarlık ümitsizlik hali doğmuştu. 

'TOPLUM, OMUZ OMUZA VERMELİ'

STK'LARA ÇAĞRI: 
Sizlerin sesi ne kadar yükselirse, sizler ne kadar güçlü mesajlarla bütün Türkiye'ye 'biz çalışanlar, emekçiler, işverenler, çiftçiler hep beraber teröre karşı bir aradayız' derseniz, terörü o zaman bütünüyle yenebilmek için en büyük kudreti de bize vermiş olursunuz. Devlet adamlarına, siyasi parti liderlerine. Diyorsunuz ki 'Biz nasıl 8 büyük sivil toplum kuruluşu bir araya geldik ve teröre karşı ortak bir deklarasyonda birleştik, siz de birleşin' diyorsunuz. Bu haklı talebiniz de başımızın üzerindedir. Sizler ve bizler gerektiğinde bu vatan için, bu vatanın birliği için, bu milletin huzuru için gelecek nesillerin geleceğinin parlak olması için evlatlarımızı da kendimizi de feda etmeye hazırız. Bu fedakârlığı da dünya alem bilmeli. Gün dayanışma günüdür, gün omuz omuza verme günüdür. Teröre karşı mücadelede bütün toplumun omuz omuza vermesi başarının öncelikli şartıdır. 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.