Bir güruhun, milleti birbirine düşürmeye çalıştığını belirten Erdoğan: Manşetlerin, yazılan köşe yazılarının, sosyal medyada manipülasyonların hedefi toplumsal çatışmanın zeminini oluşturmak
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) tarafından düzenlenen "3. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu"nda konuştu. Erdoğan şu mesajları verdi:
* BARIŞTAN KORKTULAR: Türkiye yeni bir terör dalgasıyla karşı karşıya. Biz, 2003'ten itibaren Türkiye'de demokrasi ve kalkınma mücadelesi verirken en önemli hedeflerimizden biri de teröre zemin hazırlayan sebepleri ortadan kaldırmaktı. Demokratikleşme yolunda büyük reformlara giriştik. Ancak biz sonuca yaklaştıkça bu durumdan rahatsız olanların farklı yol ve yöntemlerle, sorunu yeniden derinleştirmeye, ülkeyi yeniden kan gölüne çevirmeye çalıştığını gördük. Çünkü şunu görüyorlardı; Türkiye, Çözüm Süreci ile barışı yakalayacak ve dünyada en güçlü ülkeler arasına girecek.
* TERÖRE DESTEK DIŞARIDAN: Terörizme, teröristlere bu kadar güçlü silahları veren mahfiller neresidir? Bu destekleri verenler bilesiniz ki dışarıdan. Bunu verirken de sadece bu güzel ülkemizi parçalamak, milletimizi bölmek için yapıyorlar. Çözüme en çok yaklaştığımız 2013'ten beri yaşanan hiçbir hadisenin, diğerinden bağımsız olmadığını çok iyi biliyoruz. Dışarıdan alınan bu desteklere içeriden ne yazık ki ciddi manada medya desteği de parasal destek de veriliyor.
* AMAÇLARI TOPLUMSAL ÇATIŞMA: Terör örgütü ve onunla aynı çizgide olmaktan hicap duymadığını gördüğümüz güya siyasetçi, güya medya mensubu, güya sivil toplum kuruluşu temsilcisi bir güruh, milletimizi birbirine düşürmeye çalışıyor. Yapılan eylemlerin, verilen demeçlerin, atılan manşetlerin, yazılan köşe yazılarının, sosyal medyada kesintisiz yürütülen manipülasyonların tek hedefi, Türkiye'de bir toplumsal çatışmanın zeminini oluşturmaktır. Milletimiz yüreğindeki acıya rağmen provokatörlerin oyununa gelmeyecek.
* TÜRKİYE OTOKRATİK DEĞİL: Sivillerin içine karışan terör örgütü mensupları, verdikleri görüntü ve yaptıkları eylemlerle devletle vatandaşı karşı karşıya getirerek, algı oluşturmaya çalışıyor. Bunların Batı'da ciddi destekçileri var. Türkiye, otokratik bir rejimle idare edilen bir ülke değildir. Tam aksine, demokrasiyi hazmetmiş bir ülkedir.
* İHANETİN MEDYA AYAĞI: Bu ihanet oyununun bir de medya ayağı var. Teröristleri "cici çocuk", güvenlik güçlerini ise "saldırgan" olarak göstermek için her türlü çabayı gösteriyorlar. Saldırıları başlatan, bombaları patlatan terör örgütü ve onun yandaşları ama suçlanan devlet, hükümet ve şahsım. Terör örgütüne yönelik en küçük bir operasyon karşısında dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Sokak köşelerindeki detay görüntüler üzerinden bir Suriye, bir Mısır, bir Libya intibaı verme gayretindeler.
* ERDOĞAN FANİ ZARAR KALICI: Şahıslar gelip geçici, fani. Ama bu vatan, bu millet bakidir. Çatışmaların, ölümlerin suçlusu olarak, Cumhurbaşkanı'nı, Başbakanı, Hükümeti gösterenler de bilinçsizce buna destek olanlar da terör örgütünün en büyük destekçisidir. Yarın Erdoğan'ın görev süresi bitecek, yarın bu hükümet gidecek, yerine başkası gelecek ama terör örgütünün ülkeye verdiği zarar kalıcı olacak.
'O KAPAĞI YAPANLAR ŞEREFSİZDİR'
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TRT canlı yayınında Haber Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör'ün sorularını cevapladı. Paralel Yapı'nın desteklediği Nokta Dergisi'nin saldırgan ve seviyesiz kapağına sert çıkan Erdoğan özetle şunları söyledi:
* BEDELİNİ ÖDEYECEKLER: Ben şehit tabutuna sırt dönecek kadar şerefsiz değilim. Ama o kapağı yapanlar şerefsizdir. Bu benim şahsıma inancıma saldırıdır. Bedelini de ödeyecekler. Peşinden gittikleri zatın resimlerini koyarak bunu yapsınlar.
* AK PARTİ EVLADIM GİBİ: Sayın Davutoğlu'nun kongre öncesi, benimle görüşmesinden daha doğal bir şey göremem. Ben bu partinin kurucu genel başkanıyım. Dolayısıyla adeta bir anne baba evladını nasıl izlerse, ben de öyle izledim. Bu vesayet değildir.
* TUĞRUL BEY İRADESİNİ KULLANDI: Sayın Tuğrul Türkeş milli bir irade ortaya koydu. Hemen disipline sevk ettiler. Böyle milliyetçilik olmaz.
"İSRAİL'İN TAVRI KABUL EDİLEMEZ"
İsrail'in Kudüs'te, Mescid-i Aksa'daki son ihlallerine dikkat çeken Erdoğan şöyle devam etti: "Burada maalesef İsrail'in askerlerinin, Mescid-i Aksa'daki uygulaması asla kabul edilebilir bir şey değildir. Kapıları kırmak suretiyle, içeride mukaddes kitabımızı yerlere atmak suretiyle, onları yakmak suretiyle, bütün camları kırmak suretiyle bu yaptıkları kabul edilebilir bir şey değildi. Bu saldırıların küresel bazı olumsuz gelişmeleri de tetikleyeceğinden endişe ediyorum.
'ESED REJİMİ ALAŞAĞI EDİLSİN'
Cumhurbaşkanı, mülteci sorununda çözümün "Suriye'de Esed rejiminin alaşağı edilmesi olduğunu söyledi. Erdoğan aksi takdirde çatışmaların süreceğini ve insanların ülkelerini terk etmeye devam edeceklerini ifade etti. Rusya ve İran'ı eleştiren Erdoğan, "Yetkililer diyor ki 'Biz Esed'in arkasındayız.' Çünkü buradaki 2 milyon insan İran'a, Rusya'ya gitmiyor, benim ülkeme geliyor, bedelini biz ödüyoruz. Biz, insani desteği verirken birileri de oraya uçaklar gönderiyor, silahlar gönderiyor" dedi.