Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Ali Koç, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi 1907 Tribünü'nde düzenlediği basın toplantısında dün akşam yaşanan skandal hakem kararları başta olmak üzere birçok konuda açıklamalarda bulundu.
Koç'un açıklamaları şöyle:
“Yeni yıla hoş geldin demek için bir araya gelmek isterdik ama yine uzun bir süre sonra hiç istemediğimiz bir konuyla ilgili beraberiz. Geldiğiniz için (basın mensupları) teşekkür ederim.
Dikkat edenler olmuştur, benim son zamanlarda 3 defa; biri 5 Kasım'da, biri 24 Kasım'da, biri de 28 Kasım'da olmak üzere -bunlardan biri Yüksek Divan Kurulumuzda, diğeri Kulüpler Birliği Vakfı toplantısından sonra, üçüncüsü de Galatasaray ile oynadığımız lig maçından sonra MHK ile ilgili yine hakemlik müessesi ile- ilgili bazı söylemlerim olmuştu. Burada federasyonun kronikleşmiş hakem sıkıntısını gidermek için samimi bir şekilde çalıştığını, yeni metodolojiler getirdiğini dile getirmiştik. Biliyorsunuz sınavlar kaldırılmıştı. Testleri yeniden uygulamaya başladığını, yeni testler getirdiğini, bir dönüşüm içerisinde olduğunu, bir kişinin iki dudağı arasında önemli kararların alınmaması için yapısal değişikliğe gidildiğini ve çok önemli dönüşüm sürecinde olduğunu ancak bu sürecin başarılı olması için de özellikle hakem camiasının, MHK'nın aynı yolda yürümesi gerektiğini ama Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bu konuda ciddi şüphelerimiz, endişelerimiz olduğunu, hoşumuza gitmeyen kokular aldığımızı dile getirmiştik."
"Dün akşam yaşananlar sadece iki takımı ilgilendiriyor"
"Dün geceki maçtan sonra endişelerimizin zirve yapması, tavan yapması bizleri de son derece rahatsız etmiştir. Dün gece oynanan maç bir hakem hatası yüzünden bir takıma avantaj sağlandığı, bir takıma dezavantaj sağlandığı değil, şampiyonluk yarışında olan diğer takımlara da dezavantaj sağlandığını veya Sivasspor'un Avrupa ise Avrupa, ligde kalma ise ligde kalma, neticesinde hangi kulvarda yarışacaksa sezon sonuna doğru onların rakipleri açısından da avantaj, dezavantaj sağladı. Kısacası bunun sadece iki takımı ilgilendiren bir konu olmadığının altını çizerek ifade etmek istiyorum."
Hakem atamaları hakkında
"Maça geleceğiz. Önce kötü kokular alıyoruz, demiştik. Bazı tuhaf konulara değinmek istiyorum. Geçen hafta bir açıklama yapmıştık, Trabzonspor-Fenerbahçe maçından önce. Oraya atanan yardımcı hakem Serkan Çimen hakkında, rahatsızlığımızı, endişemizi gündeme getirmiştik. Maçın skorunda kesinlikle hakem etkisi olmadığının altını çizmek istiyorum. Evet bir gol yedik, ofsayt denebilir ama biz o maçta kazanmayı hak edecek futbol oynamadık. Bunun altını çizmek istiyorum. Zaman zaman iyi top oynamayabilirsiniz ama bu hakkınız yenecek demek, değildir. Bu maç özelinde hakem konusuna değinmek için bu konuyu açmak istemiyorum."
"MKH'nın tuhaflıklarını birkaç örnekle göstereceğim"
"MHK'nın tuhaflıklarını size birkaç örnekle göstereceğim. Türkiye'de 46 yardımcı hakem var. Bizler, sizler bu işin dışındasınız. Sizler bizden de bu işin daha dışındasınız çünkü yapılan iddiaları araştırmadığınız için içine giremiyorsunuz ama bu işin içinde olan insanlara sorsanız bu kadar zorluk derecesi yüksek bir maça hangi yan hakem atanmamalı diye, ilk isim bu çıkar. Yaptığımız açıklamadaki sebeplerden dolayı. Niye bu atama yapıldı, diyoruz? Yapay zeka deniyor. Ona da geleceğim. Hakemlik ciddi bir ekip işi. Bu yapay zekayla da eskiden alıştığımız triolar bozulmaya başlandı. Doğru da olabilir, yanlışta olabilir. Ben net bir şey söyleyemiyorum. Çok yeni ancak bu bir ekip işi olduğunu için ve zorluk derecesi bu kadar yüksek bir maçta orta hakem Halil Umut Meler, 2017'ye kadar gittik, bulamadık. Daha önce ne zaman bu ikili maç yönetmişler, diye. Bulamadık. Bu kadar zorluk derecesi yüksek bir maça bu yan hakemin atanması aslında Halil Umut Meler'e de haksızlık. Dediğim gibi sonuçta bu ekip işi.
Beşiktaş-Adana Demirspor maçı oynandı, ben seyredemedim. Bu konuda bir hakem etkisi var mı, yok mu tam bilmiyorum. Çok yüksek sesle söylenen bir şey yok ama biliyorsunuz geçen sezon müthiş sıkıntılı bir maç vardı. Kimin haklı olup olmadığı hiç önemli değil, burada ama Adana Demirspor cephesinden ciddi bir şekilde tepkiler ve reaksiyonlar verildi. Ortam fazlasıyla gerildi. Ve bu maçtan sonra ilk defa iki takım arasında oynanan maça aynı hakem triosunun atanmasını nasıl açıklanabileceğini biz bilemiyoruz. Sorduğumuz zaman Adana Demirspor da bilmiyor. Hele trioların biraz evvel ifade ettiğim gibi dağıtıldığı bir ortamda ‘hani sen böyle bir tepki gösterdin al sana aynı hakemler' mi demek isteniyor ama bunun yapay zeka sonucunda atandı derseniz, buna kimse inanmaz. En azından biz inanmıyoruz."
"MHK, federasyonu yapay zeka adıyla uyutuyor"
"Özgür Ertem, Hatay-Giresunspor maçına yardımcı hakemi olarak atanıyor. Sonra öğreniyoruz ki bu hakem ne testlere katılmış ne seminerlere katılmış; dolayısıyla mevzuata göre de hiçbir maça verilmemesi gerekirken bu atama yapılıyor. Buna da yapay zeka diyebilirsiniz ama yapay zeka bilmiyor ki, bu adamın teste, seminere girip, girmediğini. Aslında MHK, federasyonu yapay zeka adıyla uyutuyor."
"Hakem atamasındaki 5 numaralı kriter"
"Biz geçen hafta federasyona gittik. Bize çok güzel sunum yaptılar. Bu sunumda 41 ayrı kriter var. Bu kriterlerle nasıl hakemlerin atamada kullanıldığını gösterdiler. Bu kriterlerden biri 5 numaralı kriter. Diyor ki; ‘Hakem-takım ilişkisi.' Biz de bu kriteri enteresan bulduk. Çok da beyana dayalı olduğu için inandırıcı bulmadık. ‘Hakem bir takım müsabakasında görevlendirilmek istemiyor ise' yani bir hakem takımın maçında görevlendirilmek istemiyorsa, ‘O takımın hiçbir müsabakasında görevlendirmez' ifadesi var. Bunun içi ne dedik, örnek verdiler. Örneklerden bir tanesi, bir hakemimiz Alanya'da ihale mi almış, inşaat mı yapıyormuş. ‘Alanya maçına vermeyin' demiş. Diğer örnek Erce ve Arda Kardeşler. Kardeş oldukları için bu örnek verildi. Üçüncü örnek de, Yaşar Kemal Uğurlu. ‘Adana Demirspor ve Trabzon maçlarına beni atamayın, atanmak istemiyorum' bilgisi verildi. Bu bize biraz garip geldi. Biz bu konuyu soruşturduk, Yaşar Kemal Uğurlu'nun öyle bir ifadesi, talebi, isteği veya sisteme bilgi girişi yok. Diğer bir deyişle, bu hakem hakkında bu sisteme giren bilgileri kendi girmiyor, başkası giriyor. Ben bu yeni çıkan yönetmelikle ilgili federasyona geçen hafta yaptığımız ziyarette bu konuyu gündeme getirdim. ‘Böyle bir şey var, biliyor musunuz, Sayın Başkan?' dedim. ‘Biliyoruz', dedi. Dolayısıyla onlarda biliyorlar. ‘Ne yapacaksınız' dedik. ‘Bu kriteri kaldıracağız' dedi. Kriteri kaldırın o sizin bileceğiniz işte, sizin yapmanız gereken; kim, niçin, nasıl başkası hakkında gerçek olmayan aldatıcı bilgiyi sisteme giriyor, girebiliyor.
Yakın zamanda FIFA listeleri çıktı. Burada da tuhaflıklar var. Sen benim sırtımı sıvazla, ben senin sırtını sıvazlayayım tarzı bir ortam mı var, anlayamıyoruz. Adını da koyamıyoruz. Erkan Zengin diye bir hakem var. Orta hakem olarak Süper Lig'de bir maçını bulamadık. Kayserispor-Galatasaray maçında vahim bir hata yapıyor. Uzun süre maç alamıyor. Ancak bu arkadaşımız FIFA VAR listesine alınıyor. Süper Lig'de maçı yok, en azından bizim bulabildiğimiz maçı yok, cezalandırılıyor. Sonrasında da FIFA VAR listesine alınıyor."
"Erkan Özdamar'ın askerlikle ilgili çürük rapor olayı var"
"Erkan Özdamar, dünkü maçın hakemi. Askerlikle ilgili çürük rapor olayı var. Fiziken birinin askere gitmesine engel durumu var ise ki bu olabilir. Nasıl hakem oluyor, sorusunun açıklaması yok. Dün 12 km'nin üzerinde koştu. Futbolcu için bile 12 km iyi bir rakam, bırakın hakemi. Orada bir muamma var. Bu arkadaşımız sezon başındaki atletik testi geçemiyor. Sebebinin sakatlık olduğu ifade ediliyor. Sakat mı, testi mi geçemiyor bilemiyorum ama son dönemlerde Süper Lig hakemlerinin testleri geçememesi, o kadar sık rastladığımız bir olay ki, fakat 6. haftada ilk maçını alıyor. 6-8-10 ve 13. haftalarda maç aldıktan sonra yani bütün sezon 4 maç yönettikten sonra FIFA listesine alınıyor. Bugüne kadar tahammülde hiç böyle bir şey görülmemiş. Ne oluyor, MHK'deki arkadaşlar bazı sevdikleri veya yönlendirebilecekleri hakemleri önemi çıkarıyor, diğerleri geride mi kalıyor. Tam emin değilim. Yalnız bu hakem bu sezon 4 maç yönettikten sonra FIFA listesine alınıyor. Ben bunu niye anlatıyorum? Sistemdeki garipler, tuhaflıklar... Dünkü maça daha gelmedim. Dünkü maç büyük resimde büyük bir nokta. Bunu birazdan anlatacağım."
Hakemlerdeki bilinçaltı konusu
"Bilinçaltı meselesi var. Bu yıllardır hakem camiasında olur. Nasıl olur, bilinçaltı. X hakem bir takımın maçında vahim hata yapar, sen o hakemi cezalandırmazsın maç verirsin, diğer hakemlere mesaj. ‘Bu maçta hata yapmak aslında cezalandırılacak bir konu değil' Veya tam tersi de olabilir. Haksız yere hakemlerin ödüllendirilmesi diğer hakemlere bilinçaltında mesaj verir."
"Atilla Karaoğlun N'Koudou'yu atamıyor"
"Birkaç gün evvel Atilla Karaoğlan N'Koudou'yu atmıyor. Atmıyor değil, atamıyor. Bunun da söz konusu takımlarla hiçbir alakası yok. Bilinçaltında atamıyor. VAR'a çağrılıyor, yine atamıyor ama istisnasız bütün otoriteler kırmızı kart olduğunu ifade ediyor. Burada bir Ali Palabıyık, bir Yasin Kol etkisi var. Bilinçaltının kirletilmesi etkisi var. Ali Palabıyık bir maçta hata yapıyor, Galatasaray maçında.
"Hakem performanslarıyla ilgili cezalarında eşit davranmazsanız bilinçaltları kirlenir"
"Tahammüllerin veya şu anki sistemin aksine çok uzun süre maç alamıyor. O hata da tartışılır. Siyahla beyaz bir hata değil. Yasin Kol ikinci hafta Alanya-Beşiktaş maçında, sıkıntılı bir maç. Orada da bir soru işareti sarı karttan dolayı sıkıntı var deniliyor. Topu topuna bu sezon 3 maç alıyor. Ben bir adım daha öteye gideyim, belki bu söylediklerimden dolayı karar değişecektir. Bu arkadaşın hakemliği devre arasında bitirilecek. Süper Lig hakemliği. Kendisi alt klasmanda devam eder, etmez, bilmiyorum. Bu şekilde siz bir hakemin hakemliğini bitirmeyi daha bitirmeden bu algıyı, intibayı hakem müessesinde yayar iseniz ondan sonra Atilla Karaoğlan'ın yaptığı gibi başka durumlarla da karşı karşıya kalabilirsiniz. Çünkü hakemler biliyor ki, çok yakında en azından onlara pompalanan algı, Yasin Kol'un Süper Lig hakemliği bitecek. Veya Ali Palabıyık niye haftalarca maç almadı. Ben büyük takım küçük takım söylemini sevmiyorum. Özgül ağrılığı olan, bağırıp çağıran ses getirme gücü olabilecek hakemler ve takımların maçlarında hata yapıldığı zaman siz bu kadar ağır ceza verirseniz, ağır ceza vermeyin demiyorum ama diğer maçlarda herkesin radarında olmayan gazetelerde küçük küçük haber olarak geçen maçlarda yaşanan çok vahim hatalarla ilgili siz hakemleri cezalandırmazsanız veya daha az cezalandırırsanız, Yani hakem performanslarıyla ilgili cezalarınızda eşit davranmazsanız bu bilinçaltları oluşur ve kirlenir."
"Bir MHK Başkanı'nın iki dudağının arasında hakem atamalarının yapılmasına dibine kadar karşıyız
"Yapay zeka. Bana sorarsanız Merkez Hakem Kurulu (MHK) yapay zeka ile federasyonu ve bizleri uyutuyor. Yapay zeka tıpkı VAR gibi O da bir teknoloji. İçine ne koyarsan, nasıl kullanırsan o şekilde performans sağlar. VAR ülkemize geldi ama sonuçta VAR'ı kullanan insan. İnsanın niyeti iyi olmazsa, kapasitesi, kabiliyeti, liyakatı veya niyeti yerinde olmazsa teknoloji bir yere kadar fayda sağlar. Zarar sağlamaya başlar. Federasyonun bu girişimini şahsen destekliyorum. Neden? Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bir MHK başkanının iki dudağının arasında hakem atamalarının yapılmasına dibine kadar karşıyız. Bugüne kadar da böyle oldu. Böyle olunca dış etkenlere son derece açık bir durum ortaya çıkıyor. Ben bizzat biliyorum başkanların federasyondaki yakın insanlarını arayıp hakem atamalarına etki ettiklerini: ‘Şunu atayın, bunu atamayın.' Bir nebze oraya da hak veriyorum. Biz bu topa hiçbir zaman girmedik. Her zaman bunu söylüyorum, açık açık konuşabilirim. Bazen bu haksız düzenin içinde kendini koruma refleksiyle yapılmış bir şey, bazen de açık açık fayda sağlamak için yapılan bir şey. Ama yapay zeka konusunda böyle bir sistem oturtulursa bunun önüne geçilebileceğine inandığımız için arkasındayız."
"Ana aktörler olan insanlarla bu dönüşümü yapamazsınız"
"25-30 yıllık kronikleşmiş hakem sorunlarını bir federasyon 4-5 ayda gideremez. Ama bu kadar büyük bir dönüşüm, devrim yapmaya çalışan federasyona da şunu söylemek istiyorum; ‘Eski, köhnemiş, bu düzenin bu hale gelmesinde ana aktörler olan insanlarla bu dönüşümü yapamazsınız. Siz bunların tekerine çomak sokuyorsunuz.' Belki onlar yapay zekanın muvaffak olmasını istemiyor çünkü onların kıymeti azalacak. İşi bu açıdan da ele almanız lazım. Ama yapay zeka göz göre göre, kör göze parmak atamalar -birkaçını biraz evvel söyledim- ve uygulamalarla ‘ne yapalım bunu da yapay zeka istiyor' diyerek bir yere gidemeyiz çünkü yapay zekanın da dürüstlüğü ve verimliliği sorgulanabilir hale geliyor. Sen yapay zekaya beşinci kritere X hakemle ilgili şu maçları almak istemiyor diye koyup o hakemin haberi yoksa ne kadar yapay zekaya inanabiliriz. 46 tane yardımcı hakem arasında bir tane varsa o maça atanmayanı sen listeden çıkarmazsan yapay zeka nasıl onu listeden çıkaracak? Çıkarmazsan bu olur. Sonra trioları bozup, ‘Yapay zeka böyle istiyor.' deyip Beşiktaş-Adana Demirspor maçına birebir geçen sezon olaylı maçtaki üçlüyü atarsan ‘Dur bakayım arkadaş, ne oluyor?' der insan. Veya hiç maç almaması gereken kişiyi atayıp ‘Yapay zeka böyle istiyor.' diyemezsin. Yapay zeka o hakemin seminere girmediğini, teste girmediğini bilemez ki. Sayın Büyükekşi'ye de söylüyorum, ‘Niyetinizden şüphemiz yok. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak hala sizi destekliyoruz. Çok zor bir görevi aldınız, kısa vadede çok şey yapmak istiyorsunuz. Sevabınız günahınızdan çok daha fazla ancak bu gidişata dün yaşananlarla ilgili ve şu anlattıklarım tarzı olaylarla -siz benden daha fazlasını biliyorsunuz- ağır, radikal kararlar almazsanız siz de bu tiyatronun, bu oyunun bir parçasısınızdır. Niyetinizi sorgulamaya başlarız. Bu insanlar göz göre göre size defalarca toplantılarda da pek çok başkanın ifade ettiği gibi bu ikazı almazsanız o zaman deriz ki, ‘Siz de temiz futbol istemiyorsunuz, adalet aramıyorsunuz.' diye sorgulamaya başlarız. Ancak niyetinizle ilgili şüphem hiç yok. Hakemlik müessesesinin bu noktaya gelmesinde ana faktörler olan bazı isimlerle siz bu dönüşümü falan yapamazsınız. Bunu da Fenerbahçe Spor Kulübü olarak son defa ifade etmek istiyoruz."
"Her şey değişiyor ama bu yaşananlar değişmiyor"
"Bugün sistemde yeterince kalifiye hakem yoksa bu adamlar hakem eğitmediği, hakem eğitimine önem vermediği için. Küçük bir çemberde işler yürüsün, kayırdıklarımızı öne çıkaralım, beğenmediklerimizi veya kontrol edemeyeceklerimizi sistem dışında bırakalım zihniyetinde oldukları için. Niye yeterince hakem yok? Bu adamlar yüzünden. Sadece bugünkü MHK Başkanını demiyorum. İsimler değişiyor, her şey değişiyor ancak bu yaşananlar değişmiyor, daha da kötüye gidiyor."
"Nizami bir gol iptal edildi, kimse sebebini bilmiyor"
"Gelelim dünkü maça. Nizami bir gol iptal edildi. Kimse sebebini bilmiyor. Dünkü olayı Türk futbolunun geleceği açısından çok büyük bir fırsat, büyük bir fayda, belki de mihenk taşı olacak Allah'ın nimeti bir olay olarak ele almak istiyorum. Daha 16.haftadayız, bunu düzeltebilecek vaktimiz var. Şampiyonluk potası olsun, Avrupa potası olsun, düşme potası olsun bunu minimum etkiye getirecek zamanımız var. Dünkü olaydan ders alıp gerekli adımları atabilirsek. Sayın Erden Timur ‘çok yaygara kopartılıyor, kıyamet kopartılıyor' gibi bir laf etti. Evet kopartılıyor ama bu öyle böyle bir olay değil. ‘Size ne oluyor?' da diyemezsiniz Fenerbahçe'ye çünkü biz de yarışın içerisindeyiz. Herkesi etkileyen bir olay bu. Biz buraya sırf bu olay için çıkmadık. Kasım ayında 3 defa sıkıntı var, MHK'den koku alıyoruz dedik ve dünkü olaylar yaşandığı için bugün buradayız. Dolayısıyla kıyamet kopuyorsa bir sebebi var. Herhangi bir hakem hatası değil. Öyle bir olay ki belki de durum, nefes alıp futbol dışında unsurlar var mı diye bakmak gerekiyor."
"Bu zaten hata değil"
"Yıllar önce Aziz Yıldırım ‘Ne şikesi memleket elden gidiyor.' demişti. Ben benzer bir şey söylemek istiyorum, ‘Ne hakem hatası, bu memleket meselesi.' Ya bahis işi var işin içinde, onu bile düşünmeliyiz. Seçim arefesindeyiz, kaosa sürükleme gibi düşünceler olabilir. Bunlara da bakılması lazım. Dün gece göz göre göre böyle bir olay yaşandı. Bu masum, futbolun içinde olan bir olay olarak kesinlikle ele alabileceğimiz bir hata değil. Bu hata değil zaten."
"Böyle bir şey varsa zaten maçın tekrar edilmesi gerekir"
"Ben söyleyeyim Sayın Erden Timur neden millet kıyamet koparıyor. Bugüne kadar Türk futbolunda iptal edilen bir golün sebebini kimsenin bilmediği bir olay yaşandı mı? İstisnasız kimse bilmiyor. Eski hakemler, futbolcular, yorumcular, muhabirler, köşe yazarları Bir iki tane bana göre şaibeli, gazeteci meslektaşınız diyemeyeceğim, olaya takımdaşlık gözüyle bakıp köşe yazılarında olaya değinmemişler bile maçı yazarken, onları bir yere koyuyorum haricinde kimse bilmiyor. Böyle bir olay yaşanmadı. Ucundan, orasından, burasından bir kulp takılırdı; şu oldu, bu oldu VAR hayatımıza gireli 4 sezon oldu. VAR hayatımıza girdiğinden beri ofsayttan dolayı iptal edilen veya ofsayt şüphesi olmasına rağmen verilen gollerde çizginin çizilmediği oldu mu? Yanlış veya yamuk çizildiği oldu. Çizemediler çizgiyi. Orta hakem VAR'a gitti faul şüphesiyle, ofsaytla geri döndü. Emin misiniz? diye sorabilirsiniz. Sivasspor cephesiyle konuştum, hakem onlara ofsayt için iptal ettiğini söylemiş. Şöyle bir iddia var; çizgi yanlış çizildi, yanlış çizildiği anlaşıldıktan sonra geri dönüş olamadı. Böyle de bir iddia var. Böyle bir şey varsa zaten maçın tekrar edilmesi gerekir; kural olarak değil, vicdan olarak."
"Dünkü maçta yaşanan olay herhangi bir olay değil"
"Hangi maçta bu kadar uzun süre inceleme oldu? Bizim birkaç maçımız vardı, biri Göztepe'deydi. Penaltıyı kurtardık, dönen toptan golü attık sonra penaltıyı tekrarladılar, 4 küsür dakikaydı. Aleyhimize çıkan konulardı bunlar. 5 dakika pozisyon incelendi. Hakemin vücut lisanına bakın adını koyamıyor. Bugüne kadar hangi VAR incelemesinde hakemin kaleme benzeyen bir objeyle bir şeyler yaptığını, pozisyonu incelemeye çalıştığını gördük? Dolayısıyla dünkü maçta yaşanan olay herhangi bir olay değil. Yaygara koparılmayı sonuna kadar hak eden bir olay çünkü biz böyle bir olay yaşamak istemiyoruz bir daha. Hakem hataları olacaktır ama böylesi başka seviyede. Dolayısıyla ne ceza verilecek, ne önlem alınacak, ne radikal kararlar verilecek bekliyoruz."
"Hiçbir kulübü de hedef almak istemiyorum"
"Biz şuursuzca altından kalkılmayacak iddialar yapan bir kulüp değiliz. Bir iddia yaparsak arkasında dururuz. Dolayısıyla biz tespitte bulunuyoruz. Bu tespitlerime yanlış diyen varsa da soru cevap kısmında sizden özellikle rica ediyorum, beni sonuna kadar zorlayın. Çanak soru olmaz bizde. Biraz evvelki basın toplantısında Galatasaray neredeyse mağdur oluyordu. Hiçbir kulübü de hedef almak istemiyorum çünkü bu yapılanlar kulüpleri birbirine düşürecek en çok birliğe ihtiyacımız olan bir dönemden geçerken. Bir gün evvelki maçta da fahiş hatalar oldu. Neden konuşmuyoruz? Çünkü radarda değildi o kadar. Alanyaspor-Kayserispor maçında yaşananlar olacak gibi değildi. Seyretmedim maçı, yorumları izleyince özetlere baktım. Kayserispor başkanı da isyanlarda. Dolayısıyla futbol dışı unsurlara da bakmak lazım. Bu bizi birbirimize düşürecek. Biz başkanlar olgun insanlarız, asgari müşterekte buluşabiliyoruz ama sokaktaki insanları düşünün."
"Sivasspor Başkanı'nı ve hocasını tebrik ediyorum"
"Sivasspor Başkanı'nı ve hocasını tebrik ediyorum. Evet, bu haksızlık pek çok kulübü ilgilendiriyor ama en ağır mağdur olan taraf Sivasspor. Dünkü açıklamalarına büyük saygı duyuyorum. Çok daha fazla şey söyleyebilirlerdi ama son derece olgun davrandılar ve dediler ki, ‘Biz federasyondan açıklama istiyoruz.' Hepimiz istiyoruz. Bugün Galatasaray da istediğini söyledi. Hepimiz istiyoruz. Bizim her yerde elimiz yok. Daha önce hiçbir zaman VAR kayıtları da bize verilmedi ama onlar da açıklama istiyorlar. Dolayısıyla inşallah kamuoyunun vicdanını tatmin edecek, soru işaretlerini giderecek ve bu işi bir milat olarak görüp Türk futbolunda bir mihenk taşı olarak gören bir yaklaşım olursa inanın hepimiz bu işten kazanırız. Bunu büyük bir fırsat olarak görüyorum doğruyu bulmak adına. Şu ana kadar niyetinden şüphe etmediğim federasyonun gerçek anlamda niyetini bu noktada inşallah göreceğiz.”
"Bu yepyeni bir sistem"
Yapay zeka atamaları ve kamuoyunun konuyla ilgili bilgilendirilmesi hususundaki soruya Ali Koç, “Bu yepyeni bir sistem. Bu sistemi koymaya cüret etmek bile federasyonun iyi niyetini gösteriyor çünkü onlar da istemiyor. Bakın, federasyonlar değişiyor, başkanlar değişiyor, hocalar değişmiyor, tek değişmeyen oradaki isimler. Dolayısıyla federasyonumuz iyi niyetli ama çok tecrübeli değil. Fakat getirmek istediği sistem doğru işlediği takdirde çok fayda sağlayacağını ve kötü niyetli insanlardan en azından futbolu mümkün olduğu kadar izole edeceğine inanıyorum. Ama daha 15 hafta oynanmış. Yapay zeka ne zaman çok meyve verir? Ne kadar çok data varsa o kadar daha iyi çalışır. Bizim şüphemiz, içeri konan datalar manipüle ediliyor. Az önce örneklerini verdim. Lütfen araştırın. X hoca, Özgür Ertem hakikaten sınavlara girmedi mi? Araştırın. Burada kriterler var. Puanlama ağırlıkları doğru mu bilemeyiz. Bize anlattılar, düğmeye bastılar, hakem çıktı. Yan hakemleri göstermediler bize, ‘VAR'la atıyoruz' diyorlar. Ama onu görmedik. Neden göstermediler onu bilmiyorum. Dolayısıyla niyet iyi, yeni bir sistem uygulanmak isteniyor, desteklemeliyiz. Ama yapay zeka diye de Allah'ın emri her şeyi doğru biliyor diye bir şey yok, az evvel gösterdim. Kamuoyu bilgilendirmesinde büyük fayda var. Sayın başkan sık sık basınla bir araya geliyor. Sizlerin de bilmesinde fayda var” yanıtını verdi.
"İnşallah derbiye hiçbir etki yapmaz"
Dün yaşananların ve mevcut futbol ikliminin 8 Ocak'ta Galatasaray'la oynanacak derbi maçına nasıl etki edeceğiyle ilgili soruya Koç, “Her derbi öncesi soru işaretleri, kuşkular var. Bu seferkinin oluş şekli ve tarihi açısından iyi olmadı. İnşallah derbiye hiçbir etki yapmaz. Ozan Tufan'ın burada Galatasaray'a attığı gol kaç dakika incelenmişti ve verilmemişti. \%100 goldü. Biz bir sakata uğramak istemiyoruz. Kimsenin de sakata uğramasını istemiyoruz. Biraz bizi takip ettiyseniz yoğurt yiyişimizi biliyorsunuzdur. 3 sezondur bu konulara değinen, konuşan yegane kulüp biziz. Ne kadar çok kulüp samimice değişim isterse ancak o zaman muvaffak olabiliriz. İnşallah burada yaşananların derbi atmosferine olumsuz etkisi olmaz” cevabını verdi.
"Zararı olmaz, faydası olmaz"
Yabancı hakem konusuyla ilgili soruya ise Başkan Ali Koç, şu yanıtı verdi: “Yabancı hakem konusu etraflıca, defalarca Kulüpler Birliği Vakfı ve federasyonla konuşuldu, istişare edildi. Diğer ülkeler araştırıldı. Yunanistan ve Suudi Arabistan dışında tam anlamıyla yabancı hakem kullanan yok. Onlar da yoğun kullanıyorlar ama hakem değişim programları var iki ülke arasında. Federasyonun bize anlattıkları, yaptıkları temaslarla ‘VAR için yabancı hakem getireceğiz' dediler. Saha hakeminin yabancı olması konusuyla ilgiliyse (TFF Hakem Eğitmeni) Dallas demiş ki hakemlerin moralini bozar, yanlış bir uygulama olur diye ona hiç bakmadılar. VAR tarafına baktılar. VAR tarafında da yaptıkları temaslardan istedikleri neticeyi alamadıkları için bu sene kendi hakemlerimizle ligi bitireceğiz. O da bizim ayıbımız. Ben çok karşıydım ama bıçak öyle bir kemiğe dayandı ki mecbur konuşuyoruz. Çare olur mu? Zararı olmaz, faydası olmaz. Ama bu sezon özelinde kalan kısımda böyle bir şey olmayacak.”
"Sayın Erden Timur'un aldığı cezayla ilgili benim ahkam kesmem doğru olmaz"
Verilen cezalar ve Galatasaray yöneticisi Erden Timur'un açıklamalarıyla ilgili soruya Ali Koç, “Verilen verilmeyen cezalarla hakemler mesajı alıyor. Biraz evvel anlatmaya çalıştığım nosyondu. Benim (ceza) aldığım dönemde yaşananlarla bu dönem o kadar farklı ki karşılaştırabilecek bir durum yok. Bizim dönemimizde bir tek resmi evrak imzalayamıyordun, onun dışında her şeyi yapabiliyordun. Sonra hak mahrumiyeti getirdiler, ‘stada girilmesin' dediler sonra o 4 defa değişti. Protokole girebilirsin, sonra protokole giremezsin ama tribüne girebilirsin Yakın zamanda 4 defa değişti. Sayın Erden Timur'un aldığı cezayla ilgili benim ahkam kesmem doğru olmaz ama herkese aynı şekilde yaklaşılmadığı bir gerçek Türk futbolunda. Sadece bu dönemde değil, genelde de öyle. Sokak tabiriyle ‘Ağlamayana mama yok.' Ne yazık ki bu bizim futbolumuzda geçerli. Bizde de o kadar ağlama, sızlama yok. İlk dönemlerde amatördük, acemiydik, bazı hatalar yaptık ama son dönemlere bakarsan bizim yoğurt yiyişimiz farklı. Zaman zaman da bu konuda eleştiriliyoruz. Bir gerçek var ki bağırıyorsun, karşılığını alıyorsun esas mesajı hakemler oradan alıyorlar. Federasyonumuz akademilere çok önem veriyor. Akademi yatırımları için devletle ciddi temasları var. Türk futbolunun kurtuluşunun buradan geçtiğini de biliyorlar. En azından kapılardan biri bu. Onun için de ziyaretler yapıyorlar fakat haklı olmak önemli değil, haklı kalmak önemli. İyi niyetli olmak değil, iyi niyetli olduğunuza gerçekten inanılması önemli. Bana göre şuursuz açıklamalardı; ‘Ligi bitirmeyiz. Savaş. Olay yerine ilk katil gelir' Koro halinde. Sadece yöneticiler değil. Bir de kadrolu basın mensupları. Ondan iki gün sonra hiçbir şey olmamış gibi ziyaret yapılması yanlış. Bize de ziyaret yapacaklar. Hatta bize ziyareti Trabzonspor maçından önce yapmak istediler, biz dedik ki, ‘Bu yanlış algılanır, Trabzonspor maçı geçsin, sonra ziyaret yapın.' dedik. Biz o kadar hassasiyet gösterirken federasyonun bilmesi lazım ki çok iyi niyetli yapılmış bir ziyaretin aslında çok farklı yerlere çekileceğini tahmin edebilmiş, hesaplayabilmiş olması lazımdı. O inceliği gösteremediler ama bu sonuçta bir akademi ziyaretidir. Ülkemizde ne yazık ki algılar gerçeklerin önünde olduğu için algı olarak çok yanlış yerlere gitti olay. Bildiğim kadarıyla diğer kulüplerin de akademilerini ziyaret edecekler. İnşallah ocağın ilk haftası yapacağız” cevabını verdi.
Başkan Koç, federasyonun yapacağı açıklamanın tatminkar olmaması karşısında MHK'da istifa istenip istenmeyeceği yönündeki soruyu şu şekilde yanıtladı:
“MHK bırakın istifayı, oraya atanmaması gerekirdi. Ben, Sayın Başkana kendi söylediğimi de söyleyeyim; size birileri bu kişileri tavsiye ettiyse çünkü başkan tam futbolun içinden gelen biri değil. 1 sene Gaziantep Futbol Kulübü başkanlığı yaptı, onun dışında futbolun içinde olan biri değil. Dolayısıyla bütün kurulları kendisinin seçmediğini söylemek çok abesle iştigal olmaz. Dedim ki, ‘Bu kişiyi size biri tavsiye ettiyse Türk futbolunun iyiliği için değil, kendine fayda sağlamak içindir. O gözle de konuya bakmanızda fayda var' dedim. Dolayısıyla benim bu konuda ne düşündüğüm açık ve net. Ama şunu da söyleyeyim, istifa etti, peki ne olacak sonra? Yerine kim gelecek? Koskoca 80 küsur milyonluk ülkede biz adam bulamıyoruz! Dürüst, güvenebileceğimiz, inanabileceğimiz, hata yaptığı zaman sağlık olsun, insandır, o da yapabilir' diyebileceğimiz bir yapıya oraya oturtacağımız insanları bulamıyoruz.”