Başika ve Çukurca'da neler oluyor?

Başika ve Çukurca'da neler oluyor?

Türkiye aynı anda birkaç büyük askerî operasyon yapabilen nadir ülkelerden biri. Hem de 2.5 ay önce ağır bir darbe girişimi atlatmasına rağmen.

Emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a göre Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gücü general sayısıyla doğru orantılıydı. Ama öyle olmadığı görüldü.
Fırat Kalkanı, içerideki terör operasyonları, Kuzey Irak'ta PKK ve Başika'daki DAEŞ mücadelesi tam gaz sürüyor.
 
Sizce bölgede şu an kaç tane askerî operasyon yapılıyor?
 
Bölgedeki komuta kademesinin neredeyse tamamı 15 Temmuz darbesinin yanında yer almıştı. Hepsi temizlendi. Kimilerine göre, terörle mücadelede ciddi zaaflar yaşanacaktı. Ama yaşanmadı.. Komuta kademesi sil baştan değiştirildi.
Ardından terör örgütüne yönelik operasyonlara ağırlık verildi, araziye çıkıldı. Askerî kaynaklardan Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde, 8 tanesi büyük olmak üzere, 100'ün üzerinden askerî operasyonun hâlen devam ettiği bilgisini aldık.
Dile kolay aynı anda birbirinden bağımsız 100 operasyon!
Güneydoğu'da kritik noktalardaki 50 üs bölgesi arazide, terörist avında. Sabah çık akşam gel gibi de değil. Yani küçük operasyonlardan bahsetmiyoruz. Tabur seviyesinde yürütülüyor.
1 haftaya kadar uzayabiliyor. Asker de arazide, aynı PKK gibi..
Askerî kaynaklardan, Doğu ve Güneydoğudaki  bütün birliklerin arazide operasyonda olduğu bilgisini aldık.
Özellikle Çukurca ve Dağlıca hattındaki üs bölgeleri çok hareketli. PKK inleri bir bir tespit edilip yok ediliyor. PKK'nın beli kırıldı kelimesini kullanmak istemiyoruz, yanlış anlaşılıyor. Kaçıncı kez beli kırıldı, soruları ile karşı karşıya kalıyoruz.
Türkiye'nin güvenlik toplantılarında belirlediği bir strateji var o da, 1-2 yıl içinde PKK'yı marjinal hâle getirmek. -Bu hedefe yürünüyor- demek en doğrusu..
Son olarak Çukurca Dağlıca arasındaki Kaletepe, PKK'dan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kontrolüne geçti.
Kaletepe, PKK'nın Kuzey Irak geçiş noktası. Bu yüzden önemli ve stratejik bir nokta. Bu gelişme Karayılan'ı sınır hattına kadar getirdi. Telsizle teröristlerine seslendi. Askerî kaynaklardan edindiğimiz bilgiler çok çarpıcı:
FETÖ'cü hain TSK mensupları,  GARA-Dağlıca hattında PKK teröristlerinin sınır geçişlerine 1 yıldır göz yumuyormuş. 15 Temmuz sonrası önemli işlerden birinin de sınır hattının güvenliği olduğunu öğreniyoruz. Aldığımız bilgilere göre Kuzey Irak sınırında yeni tedbirler uygulamaya sokuldu. Havadan da izleniyor. Askerî kaynaklar, PKK'nın artık Kuzey Irak'tan içeri sızamadığı bilgisini verdi.
Bu şekilde yurt içinde ve Kuzey Irak'tan gelen terörist grupların birleşmesi ve güç birliği yapmaları engellendi.
 
Kış için planlanan kanlı saldırılar...
 
Eldeki istihbarat raporlarına göre, terör örgütü üslenmesini tamamladıktan sonra, kış aylarının başlamasıyla, TSK'nın önemli üs bölgelerine sızmaya çalışacak ve büyük terör eylemleri gerçekleştirecekti. Ama bu bölgelerin tamamı artık askerin kontrolünde. Sadece Çukurca/Dağlıca değil, Van-Iğdır-Erzurum güzergâhı da terör örgütünün kontrolünde değil. 
Tendürek için ayrı bir parantez açılmalı. Ağrı Dağı da aynı kapsamda. PKK, Ağrı ve Tendürek'ten aldığı destekle Tunceli'ye kadar iniyordu.
 
Bayraktar İHA nasıl kuvvet çarpanı oldu...
 
Askerî kaynaklar, 1 aydır silahlı Bayraktar İHA'ların efektif olarak kullanıldığını ve terörle mücadeleye, yeni aşama ve avantaj getirdiğini söylüyorlar.
Önemli bir askerî yetkili, "Silahlı İHA Bayraktar, bölgede yürütülen terör operasyonlarının etkisini arttırdı, kuvvet çarpanı oldu. İHA'larla silahlı birimlerimizin gücü en az 3 kat arttı" dedi.
Evet, silahlı İHA'lar PKK'nın tepesinde fıldır fıldır dolaşıyor. ASELSAN da bir taraftan millî kamera sistemleri üzerinde çalışıyor. Millî kamera sistemi, silahlı İHA'ların gücünü daha etkin hâle getirecek.
Hafta başında 6 teröristin Bayraktar İHA ile etkisiz hâle getirilmesi bu yeni nesil silah sistemlerinin, ne denli etkin olduğunun ispatıydı..
 
Mezhepçi yaklaşım mı?
 
Bir yandan, terörle mücadele diğer yandan Fırat Kalkanı harekâtı başarıyla ilerlerken gözler bir anda Bağdat'a çevrilmek zorunda kaldı... Konu yine Başika idi..
Başika'nın, terörle mücadelede inisiyatifin devletin eline geçtiği bir anda şapkadan çıkartılması çok dikkat çekiciydi.
Başika, 7 ay önce de gündeme getirilmiş, Ankara-Washington hattını hareketlendirmişti. ABD Başkan Yardımcısı Biden'ın 7 ay önceki sözlerini hatırlayalım:
"Türkiye acilen Başika'dan çekilmeli."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kullandığı bir cümle konunun sadece Musul'dan ibaret olmadığını gösteriyordu:
"Başika ile Telafer birbirinden ayrı düşünülemez."
Telafer bir Türkmen şehri.. Türkiye 7 ay önce de aynını söylemişti:
"Irak'ta kalmaya devam edeceğiz."
Ankara, ABD'li albayın açıklamalarının değersiz ve açıklama yetkisinin olmadığını düşünüyor. Türkiye'nin benzer tezkereleri 2007'den beri çıkarttığına da dikkat çekiyor. Evet soru şu:
-Irak 2007'den beri ses çıkartmazken, son 10 ayda ne oldu da hareketlendi..
 
Irak'ın iç siyasi dinamikleri ile kim oynuyor?
 
Evet mezhepçilik kokan Irak'ın bu yaklaşımının arkasında ABD mi yoksa İran mı var?
Yoksa ikisi birlikte mi? 
Ankara'nın Tahran'la bu aralar sıkıntılı bir durumu yok. Başika'yı İran'la yeniden konuşacak.
Bu yazıyı Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ile birlikte geldiğimiz Suudi Arabistan'dan yazıyoruz.
Riyad'da, kiminle konuşsak İran-ABD yakınlaşmasından bahsetti.
Arabistan, Tahran-Washington hattında yaşananları hem kaygıyla hem de dikkatle takip ediyor.
İddia o ki, bölgenin yeniden dizaynında ABD-İran ortaklığı şimdilerde çok etkili ve birlikte çalışıyor.
Türkiye, Başika'yı rüyasında görüp gitmedi. Irak Savunma Bakanlığı, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ve Musul Valisi'nin davetiyle askerî üs kurdu. Başika'da son 2 yılda 750 DAEŞ teröristi etkisiz hâle getirildi.
Ezcümle;
Bunların hepsi birbiriyle bağlantılı olaylar. Artık bölgede hiçbir gelişmeye tekil bakamayız, bakmamalıyız...
BATUHAN YAŞAR

08.10.2016 18:07:57