Türkiye'nin istikrarının, huzurunun, barışının teminatı AK Parti'dir. Bundan sonraki siyasetin belirleyici aktörü olmak hasebiyle de biz hiçbir alternatifi, hiçbir ihtimali devre dışı bırakmadan bugünkü siyasi realiteler içinde hangi adımı atmak gerekiyorsa bunu atacağız. Kapıları hiçbir zaman kapatmadık, siyaset kapılarını hep açık tuttuk, millete karşı da gönül kapımızı açık tuttuk. Daha ilk geceden başlayarak, siyasi kapıları kapatanların tekrar bir değerlendirme yapmaya ihtiyaçları var.
GÖMLEK BİÇİLMESİNE İZİN VERMEYİZ:
Ülke çıkarlarının korunmasının en önemli şartı AK Parti'nin merkez, omurga partisi olarak ayakta olması, dimdik durması ve Türkiye'ye biçilmek istenen gömleklere karşı kendi kaderimizi çizecek bir kararlılıkla yoluna devam etmesidir. Hiç kimsenin bu ülkeye gömlek biçmesine izin vermeyiz. Şu veya bu başkentte oturarak, kapalı kapılar ardında, şu veya bu koalisyon modeli üzerinde Türkiye'ye yeni bir gömlek biçmesini istemeyiz.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE İNANCIMIZ TAM:
Türkiye'de bugünkü sistemle yürümenin zor olduğu da açıkça ortada. Sistem değişikliği ve anayasa değişikliğine de inancımız tam.
Özgüvenimizi yüksek tutacağız. Yaptığımız istişareler doğrultusunda Türkiye'nin önünü açacak perspektif konusunda, illerimizde yerel teşkilatlarımızda gerekli istişareleri yapacağız.Biz dışarıdan ithal bir formül üzerine de kurulmadık. Dışarıdan ithal edilen psikolojilere de mahkum olmayız.
AK Parti büyük bir çoğunlukla, hele hele anayasal çoğunluğuyla iktidara gelmiş olsaydı pazartesi sabahı için kaos çıkarma planları hazır olan çevreler vardı. 'Burada şaibeli bir seçim var' diyeceklerdi. İçeride de Kaos çıkarmak isteyenler olacaktı. Biz ona da hazırlıklıydık. Şimdi bütün bu argümanlar ellerinden alındıktan sonra bu seferde AK Parti içinde bir takım kanaatlere oynamak isteyenler çıkacaktır. Her engelle karşılaştığında acaba AK Parti içinde farklı kanaatlerle bir parçalanma yaşanır mı? Biz geçici konjonktürel bir parti değil, kalıcı ideallerin oluşturduğu tarihi bir yürüyüşün adıyız. Bu yürüyüş menzile ulaşana kadar yolumuza devam edeceğiz.
Siyaset rehavet ya da yorgunluk kaldırmadığı gibi siyaset fazla bir emniyet içinde farklı gelişmelere kapalı olmayı da kaldırmaz. Her an teyakkuz halinde olmamız lazım. AK Parti'nin siyasi denklemin dışında kaldığı bir tablo -ki böyle bir şey söz konusu değilmuhayyel olarak düşünülse bile Türkiye'nin etnik ve mezhep temelli bölünmeyle siyasetin tanımlandığı bir tabloyu ortaya çıkartır.
Çok geniş bir cephenin saldırılarına maruz kaldık. Seçim sonrası yine saldırılara maruz kalmaya devam ediyoruz ama gözlerde yorgunluk görmediğim gibi gönüllerde de hiçbir yorgunluk görmüyorum. Bize dönük her operasyon, her saldırı bir tek şeyle sonuç verir; İnancımızı, kararlılığımızı güçlendirir, adımlarımızı daha sabit bir şekilde toprağa basmamızı sağlar, ufka bakışımızı da daha da perçinler.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun seçim sonrasında aldığı oran itibariyle de temsil kabiliyeti itibarıyla da herhalde başını iki elinin arasına alıp bu haritaya doğru bir şekilde şöyle bakıp, hatta haritayı çalışma masasının veya salonunun en görülür yerine konup tekrar tekrar bakması lazım. 37 ilde temsil edilmeyen bir partinin, ülkeyi idare etme iddiası olamaz.
Milli birliği koruma iddiasındaki bir partinin 34 ilde temsil edilememesi bizatihi onların göz önüne alması gereken bir konudur. Seçimlerin başarılı partisi gibi lanse edilen HDP ise 55 ilde temsil edilemiyor ve Türkiyelileşme sürecinde kat edecekleri epey uzun bir mesafe var. Ümit ederiz bu Türkiyelileşme sürecinde samimi tavırlarını gösterirler ve şiddete, teröre karşı açık bir mesafe koyarlar.
'AK Parti dönemi bitti' diye birtakım başlıklar atanlar şunu bilsinler ki bu tablo, AK Parti'siz bir Türkiye siyasetinin imkansızlığını ortaya koymuştur. AK Parti bugün de yarın da yakın ve uzak gelecekte de Türk siyasetini yönetmeye, yönlendirmeye devam edecektir.Türk siyaseti içerisinde başarılı olmak, diğer partilere yüzde 16-17 fark atmış olmak iç muhasebe yapmamıza engel değildir. Aksine daha güçlü bir AK Parti için kendi iç muhasebemizi yapmak durumdayız.
DEĞERLENDİRME TOPLANTISI
Bu arada AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, milletvekili genel seçimi sonuçlarıyla ilgili İl Başkanları ve Kadın Kolları başkanlarıyla değerlendirme toplantısı düzenledi. Davutoğlu, AK Parti Genel Merkezi'nde AK Parti İl Teşkilatı Başkanları ve Kadın Kolları Başkanları ile basına kapalı görüştü.
'MHP İLE TABAN AYNI'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, koalisyon modellerine bakışını partisinin en yetkeli organı MKYK ile paylaştı. Bakanlar Kurulu ve MYK'da, MHP ile koalisyon seçeneği ön plana çıkarken, MKYK'da bazı üyeler "CHP ile koalisyon kurulsun" dedi. Davutoğlu, MKYK'da şu mesajları verdi:
MHP ile taban uyumlu. CHP ile de Türkiye'nin problemlerini daha kolay çözeriz. CHP'nin iktidar ihtiyacı çok fazla. MHP tabanının da Bahçeli'nin açıklamasından rahatsız olduğunu biliyoruz.
İşadamlarının AK Parti'nin başarısını istediğine eminim ama oy vermediklerine de eminim. "AK Parti ölmesin ama olmasın da" dediler.
Özgüvenimizi korumalıyız. AK Parti'nin olmadığı hükümet Türkiye'yi etnik temelli bir siyasete götürür. Bizim dışımızdaki bir koalisyon için Türkiye öncelikli olmaz. Yapılacak koalisyonda yer alsak da almasak da bir erken seçim yakın gözüküyor. 4 yılı tamamlamak mümkün değil.
Öngörülebilirliği zor bir sürece giriyoruz. Teşkilat disiplini sağlanmalı. Özeleştiri yapalım ama bu yıpratıcı olmamalı. Hükümet olma sorumluluğundan kaçmayacağız. Samimiyetle hükümet olmak için gayret göstermeliyiz ve bu samimiyetimizi halk görmeli.
Ortak bir psikoloji ve ortak akılla hareket edeceğiz. Balkona çıktığımızda herkes gülümseyecek, tebessüm edecek. Teşkilatın ve halkın psikolojisini diri tutmak gerekir.
Gelinen noktada gri alandan oy almamız imkansız hale geldi. Gelen veriler bunu gösteriyordu. Gezi'den sonra bu ortaya çıktı. Biz de bunu görünce mevcut, kendimizde olan oyumuzu korumaya çalıştık. Kendi kitlemizi mobilize etmek için söylem geliştirdik. Şimdi 'üçü bir arada (CHP-MHP-HDP) hareket ediyor' demememiz lazım. Aralarındaki görüş ayrılıklarını körüklememiz lazım. CHP iktidar olmazsa Kılıçdaroğlu gider.
'İÇ MUHASEBEMİZİ YAPMAMIZ GEREK'
"Biz kendi iç muhasebemizi de yaparken açık yüreklilikle istişarelerimizi sürdürmek ve yüzde 41 oy oranından, önümüzdeki seçimler ne zaman olursa olsun inşallah tekrar yüzde 50'ler bandına çıkaracak şekilde en az, kendi iç değerlendirmelerimizi yapmak bir zarurettir. Biz her zaman milli iradenin nihai kararına saygı duyduk, şimdi de saygı duyuyoruz. Millete küskünlük olmaz, millete sitem edilmez. Millet amirdir, devlet memurdur."
GÜVENLİK TOPLANTISINA BAŞKANLIK ETTİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu dün Özel Güvenlik Toplantısı'na başkanlık etti. Yaklaşık 2 saat süren toplantıya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Yalçın Akdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Başbakanlık Müsteşarı Kemal Madenoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz ve Başbakanlık Dışişleri Başdanışmanı Kemal Ökem katıldı. Davutoğlu, toplantı öncesinde Org. Özel ile bir araya geldi.
12.06.2015 09:00:25