Yargıtay'ın Canan Kaftancıoğlu'nun siyasi parti üyeliğini düşürmesine yönelik konuşan Çelik, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalına ilişkin, "Yargıtay bir karar vermiş hukuk işleyecektir. Siyasi olarak söylenmiş sözün bir geçerliliği yoktur hukuki süreç işleyecektir” dedi.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın ihraç istemiyle disipline sevk edilmesine ise ”Bu CHP'nin iç meseledir. Ona karışmak istemem. O benim değerlendireceğim bir konu değil . Şu kısmı bizi ilgilendirir maalesef bu belediye başkanı hiçbir siyasi partiye yakıştıramayacağımız, demokrasiye, Türkiye'nin değerlerine inanmış, toplumsal dokuya inanmış hiçbir siyasi partiye yakıştıramayacağımız bir üsluplarla gündeme geliyor. Nefret dilini çok kolay kullanabilen, cinsiyetçi dili çok rahat kullanabilen, bunlarla övünen birisi. Avrupa'daki nefret siyaseti üslubunu kullananların fotokopisi gibi bir dil kullanıyor. Belki de Türkiye'de son yıllarda böyle bir üslupla ortaya çıkan çok az siyasetçi görünmüştür. Bu nefret dilini cinsiyetçi dili sahiplenen bu şekilde gündeme gelen bir siyasetçi demokrasi ve temel demokratik değerlere inanan hiçbir siyasi organizasyonun sahiplenmeyeceği birisi” dedi.
Yunanistan'ın masada çözümden kaçtığını kaydeden Çelik, "Yunan Burada dikkat çekecek nokta Yunan ordusu böyle şaka gibi tiplerin elindeyse trajik bir durumdur. Biz Yunanistan'a her zaman şunu söylüyoruz komşuyuz aramızda Ege Denizi var sorumlarımızı beraber çözmeliyiz. Miçotakis gibi ikili ajandaya sahip olmamalıyız. Cumhurbaşkanımıza sorumlarımızı beraber halledelim dedi. Kalleşçe bir tavır ki, Türkiye'ye karşı ne kadar kötü niyet beslediğini, müzakere değil kötü niyetle yaklaştığını gösteren bir şey yaptı. Türkiye büyük bir müzakere diplomasi devletidir. Yunanistan ile sorunları masada çözecek birikime sahiptir Türk diplomasisi buna sahiptir Yunanistan masadan kaçıyor. Konuyu ertelemek için masaya oturuyor. Biz bir gece ansızın gelebiliriz cümlesini terör örgütlerine karşı kullanıyoruz. Müttefikimize karşı kullanmıyoruz, müttefikimiz olmayan ülkelere karşı da kullanmıyoruz” diye konuştu.
Engin Özkoç'un açıklamalarına yönelik konuşan Çelik, ”Bu ifadeler Türkçeleştirilirken sanki Türk yerine Türkiye kullanılsın gibi bir yaklaşım sergileniyor. Kullanılan kelimelerin karşılığı Türkiye ise 'Türkiye' olarak kullanılacak. Türk ise 'Türk' olarak kullanılacak. Sanki Cumhurbaşkanımız Türk kelimesine karşı gibi sosyal medyada bir tartışma yürüyor. Kullanılan kelimelerin karşılığına göre kullanım olacaktır. Cumhurbaşkanımı bu konuda eleştirilecek son kişidir” dedi.
"Bunlar demokrasi açısından topyekun reddedilecek bir meseledir“
DBP'li vekilin polise yumruk atmasını sert sözlerle eleştiren Çelik, ”Terör örgütünün savunulduğu ve propagandasının yapıldığı toplantıları birileri demokratik toplantı gibi sunuyor. Halbuki demokrasinin kırmızı çizgisi terörle mücadeledir. Birisi teröre karşı net bir tutum göstermiyorsa onun demokrasi ile ilgili ,ikinci cümlesini dinlemeye gerek yoktur. O milletvekilinin dokunulmazlığı meclise geldiğinde AK Parti kaldırılması yönünde oy kullanacaktır. Bunlar demokrasi açısından topyekun reddedilecek bir meseledir“ dedi.