AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Hakkari'nin Şemdinli ve Irak'ın kuzeyine şehit olan askerlere Allah'tan rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Ünal, bütçenin onaylandığını, çok partili düzene geçildikten sonra en çok bütçe sunan AK Parti'nin bu şekilde bir ilki de gerçekleştirdiğini ifade etti. Milli Eğitime ayrılan bütçeye dikkati çeken Ünal, "Taşeron düzenlemesiyle yaklaşık 1 milyon insanımızın sorununu çözmüş bulunuyoruz. Taşeron düzenlemesi kanunlaşmış, çerçevesi kamuoyuyla paylaşılmıştır" dedi.
Uyum yasaları konusunda çalışmaların devam ettiğini hatırlatan Ünal, "5 tane komisyon oluşturduk. Bunlar, yürütmenin yapılandırılmasına dönük komisyon, yeni hükümet sisteminde personel sisteminin nasıl olacağına dair, yerel yönetimler, belediyeler ve özel idarelerin ve bunların seçim mevzuatına ilişkin komisyon, seçim mevzuatının geneline ilişkin, meclis iç tüzüğünün nasıl olacağına dair komisyon oluşturuldu" ifadelerini kullandı.
BM Genel Kurulunda alınan Kudüs kararına değinen Ünal, "Sayın Cumhurbaşkanımızın Afrika seyahati BM Genel Kurulunda Afrika ülkelerinin gösterdiği gayretin sonucu. Çarşamba günü Sayın Başbakanımızın Suudi Arabistan ziyareti olacak" şeklinde konuştu.
Ünal, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Kanun Hükmünde Kararnamede yayımlanan 121. maddeye ilişkin soruya Ünal, "15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz gününü ifade etmektedir. Burada yer alan terör eylemleri ibaresi de darbe teşebbüsünün terör eylemi olması hesabıyla yazılan bir unsurdur. Bu ifade daha sonra gerçekleşen terör eylemlerini hiçbir şekilde kapsamamaktadır. O gece ve o gecenin sabahında, darbeyi engellemek için ülkesini çıplak elleriyle tutmuş o kahraman insanların ülkelerini korumalarından dolayı onlara dönük hukuki sorumluluk doğmasın diye bu düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemeyi, bugünkü terör eylemleriyle ilgiliymiş gibi gösterilmek istenmesi dezenformasyondan ibarettir" cevabını verdi.
İsrail'de gözaltına alınan iki Türk vatandaşının sorulması üzerine Ünal, "3 vatandaşımız, Mehmet Kargılı, Abdullah Kızılırmak ve Adem Koç, 22 Aralık Cuma günü Mescid-i Aksa'da çıkan olaylarda İsrail polisi tarafından gözaltına alınmıştır, ardından da 23 Aralık'ta çıkartıldıkları mahkeme kararıyla serbest bırakılmışlardır. Tel Aviv Büyükelçiliğinden aldığımız son bilgiye göre, tüm vatandaşlarımızın bugün yerel saatle 15.20'de kalkacak uçakla ülkemize dönmelerini teminen hazırlık yapıldığı kaydedilmekte. Söz konusu uçağın 18.30 civarında İstanbul'a intikali öngörülmekte" dedi.
Ünal, KHK'lara ilişkin sorunun yinelenmesi üzerine, "KHK'daki cümle 15 Temmuz 2016 ifadesi var. Devamında olan, 16 Temmuz sabahıdır. Burada yasa yapım tekniği açısından orada ile ifadesi kullanılmış, veya ifadesi söz konusu değil. Yani diğer terör olaylarını kapsayan bir ifade ve yasa yapım tekniği açısından orada mevcut değil. Açık ve net olarak bunun 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz sabahı ile ilgili olduğu, o gün darbeye karşı direnen insanları kapsadığı son derece açık. O gece ülkesini işgalden savunan sivil halkın da buna eklenmesi gereği ortaya çıktı ve bu yapıldı. Buradan yola çıkarak birilerinin bir kara propaganda yapması. Birileri buradan felaket tellallığı çıkarmasınlar. Aldığımız kararların ne için alındığı ortadadır, bizim bu ülkenin büyümesi için 16 yıldır ne yaptığımız ortadadır. Bu kara propagandayı yapanların ne yaptığı da ortadadır" diye konuştu.
'15 Temmuz gecesi sokağa çıkan sivillerle darbecilerin nasıl ayırt edileceğine' ilişkin soru üzerine Ünal, "Bu ayrım zaten yapıldı, o gece suçüstü yakalanan darbeciler zaten yakalandılar. O gece kimin kim olduğunu çok net olduğunu biliyoruz. O gece kimlerin darbe yapmaya kalkıştığını, kimlerin engellediğini bütün kameralar, mobeseler, delillerle, mahkemeler tarafından bunlar sabit bir şekilde sübuta ermiş durumda. Burada sanki bilinmeyen bir şey varmış gibi bir şey söz konusu değil. Kimlerin hangi eylemlerde bulunduğu, kamera görüntülerinden tutun da ifade tutanaklarına kadar her şey tespit edilmiş durumda" dedi.
KHK düzenlemesi
KHK düzenlemesine ilişkin değerlendirmede bulunan Ünal, "(121. madde ve üzerindeki tartışmalar) Şu anda zaten ilgili düzenlemeyi paylaştık. Bu düzenleme son derece sarih. Sizin ifade ettiğiniz ihtimaller değil, o gece gerçekleşenler üzerinden konuşuyoruz. Daha önce yapılan düzenleme ile o gece darbeyi engellemeye dönük kamu personelinin yanına, o gece ülkesini korumak için sokağa çıkan kişilerin eklenmesi gayet normal. Burada kanun yapıcının maksadı, daha sonra herhangi bir şekilde o gece sokağa çıkan kimselerin herhangi bir hukuki soruşturma, kovuşturma görmemesidir. Bu da son derece doğaldır" açıklamasında bulundu.
Tutuklular için yapılacak 'tek tip kıyafet uygulaması'
Tutuklular için yapılacak 'tek tip kıyafet uygulamasına' ilişkin soruya Ünal, "Yapılan düzenlemeyi açıkça okursak düzenlemede ifade ediliyor. Burada ilk kez uygulanan bir uygulama ile karşı karşıya değiliz. Amerika, Almanya, Çek Cumhuriyeti, İngiltere'de uygulanan ve Türkiye'nin de 15 Temmuz darbe girişiminden sonra özellikle FETÖ mensuplarına dönük, halkın açık bir talebi, isteği, rahatsızlığı doğrultusunda bu konu her platformda gündeme gelmiş. Adalet Bakanlığımız dünya örneklerini inceleyerek meseleyi hukuki bir zemine kavuşturmuştur" cevabını verdi.
"Erken seçim söz konusu değil"
'Bahçeli'nin seçim ittifakı önerisinin uyum yasaları çerçevesinde kurulan komisyonların hangisiyle ilgili olacağı ve erken seçim iddialarına' ilişkin soru üzerine Ünal, "Biz seçimi tarihinde yapacağız. AK Parti'nin temel özelliklerinden bir tanesi. Erken seçime her zaman karşı olması, istikrarı sürdürmek, seçim ekonomilerinden uzak durmak ve seçimi kendi tarihinde yapmak. Biz, 2019 Mart ayında yerel seçimleri, Kasım ayında da genel seçimleri yapacağız. Dolayısıyla, burada erken seçim söz konusu değil. Seçim ittifakı bu komisyonlardan seçim mevzuatının konuşulduğu komisyonda konuşulacak. 15 Temmuz'dan sonra zaten yerli ve milli unsurlar kendi doğal ittifaklarını oluşturmuşlardır ama seçim ittifakı teknik bir konudur. İlgili partilerin kurullarında değerlendirilir. Bu şu anda teknik olarak değerlendirilebilecek bir konu" dedi.
KHK'lara ilişkin soruya Ünal, "Burada herhangi bir şekilde anayasanın amir hükmüne aykırı olmadığı sürece bu hükümetin tasarrufundadır. Bunu neden böyle yaptınız demek yerine bu tercihini hükümet bu yönde kullanmış olmak demek daha doğru olur" karşılığını verdi.
Şırnak'ta bir vatandaşın Erdoğan'a sarılmak istemesi
Şırnak'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir vatandaşın sarılmak istemesi ve bunun bir güvenlik zafiyeti olduğunu gösterdiği yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Ünal, "Ben de o esnada oradaydım, o vatandaş bir şehit çocuğu, dolayısıyla bir güvenlik zaafı söz konusu değil. Çünkü salona alınanlar güvenlik kontrolünden geçirilerek salona alınıyor. Cumhurbaşkanımıza gösterdiği aşırı sevgi gösterisiydi. Ben de kendisiyle görüştüm, sevincinden, coşkusundan böyle bir davranışta bulunduğunu, kendisine yaklaştığında biraz da ne yapacağını şaşırdığını söyledi bana açıkça. Güvenlik zafiyeti söz konusu değil" açıklamasında bulundu.
25.12.2017 14:39:48