“Alicin Manastırı'nın yapı tekniği gösteriyor ki Roma ve Bizans Dönemi'ne kadar kullanılmış. Osmanlı Dönemi'nde kullanılıp kullanılmadığını bilmiyoruz ama bölge halkının sözlü rivayetlerinde Alicin adında bir eşkiyanın orada saklanıp barındığı söylenir o yüzden de manastırın adı Alicin Manastırı olarak bilinir. Ama benim Kızılcahamam Çamlıdere bölgesinde yaptığım araştırmalar sonucunda Osmanlı belgelerinde o dönemde bölgede eşkiyalık yapan kişilerin isimleri belli fakat Alicin adında bir şahıs yok. Dar bir bölgede Ali isminde bir şahısın olması mümkün. Cin tabiride hareketli, kolay saklanabilen, cevval anlamlarına gelen ‘cin gibi' deyiminden geliyor olabilir.”
“Başşehir olmasına rağmen kültür varlıkları açısından Ankara'ya pek önem verilmiyor”
Ankara Gezi Rehberi adında iki ciltlik bir kitap yayınladığını ama Ankara'nın bin 100 köyünü gezmesine rağmen görmediği birçok yer olduğunu belirten Erdoğan, “Ankara'da sadece Alicin Manastırı değil, Ankara'nın doğal ve kültürel mirasları da bilinmiyor. Ankara'da bin 100 köy gezdim ama benim bile görmediğim yerler var. Ankara'nın çok güzel ve değerli kültür varlıkları var. Ankaralıların her şeyden önce Ankara'yı bilmesi gerekiyor ki Ankara'yı tanıtabilsin ve doğal kültür varlıklarını koruyabilsin. Ama maalesef bu konuda ilgili kurumlarda bir zafiyet söz konusu. Başşehir olmasına rağmen kültür varlıkları açısından Ankara'ya pek önem verilmiyor. Bu bilincin ilkokuldan itibaren geziler ve turlar ile verilmesi gerekiyor.
Alicin Manastırı'na toprak bir yol açıldı ama insanlar oraya gittiği zaman ihtiyaçlarını giderebileceği herhangi bir sosyal tesis ve dinlenme alanları yok. Bu tesislerin yapılması lazım. Alicin Manastırı'na yayan olarak çıkmak çok zor o yüzden oraya bir merdiven yapılması lazım ki insanlar oraya çıkabilsin ve gezebilsin. Sadece manastır için değil çok yakınında ki Avsar Kalesi'nin de restore edilip topluma kazandırılması gerekiyor. O bölge turizme çok elverişli bir bölge. Ankaralı tatil için devamlı şehir dışına çıkıyor. O bölgelerde yayla evleri yapılırsa doğa turizmi de canlanır. Ankara bu konuda çok muhtaç bir durumda” ifadelerini kullandı.
“Ankara'nın ilçelerinde çok fazla Alicin Manastırı gibi kültürel miras var fakat biz bunları tanıtamıyoruz”
Abdülkerim Erdoğan, Ankara'nın turizm açısından zenginleştirilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Yeşiliyle, suyuyla, doğal gölleriyle çok zengin bir il olmasına rağmen biz Ankaralıları devamlı tatile şehir dışına gönderiyoruz. Abacı Peri Bacaları bu konuda örnek olabilir, çünkü oranın düzenlemesi çok güzel oldu. İnsanlar orada piknik yapabiliyorlar. Ankara'nın ilçelerinde çok fazla Alicin Manastırı gibi kültürel miras var fakat biz bunları tanıtamıyoruz” dedi.