Anneliği reddeden eksiktir, yarımdır

"Çalışıyorum" diye annelikten imtina eden bir kadının, aslında kadınlığını inkâr ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan: Anneliği reddeden kadın, iş dünyasında istediği kadar başarılı olsun, yarımdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği'nin (KADEM) Üsküdar Kısıklı'daki yeni hizmet binasının açılış törenine katıldı. KADEM'in etkinliklerini yakından takip ettiğini vurgulayan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

 KADIN İNSANDIR, ERKEK İNSANOĞLU: Kadın demek, insanlığın yarısı demektir. Hatta kadın demek, insanın bizatihi kendisi demektir. Rahmetli Neşet Ertaş'ın dediği gibi 'Kadın insandır, erkek insanoğlu'. Kadın yoksa insan da yok. Biz KADEM'i tüm insanlığın haklarını savunan bir kuruluş olarak kabul ediyoruz. Kadın haklarını savunmak adına, insana dair gerçekleri inkâr eden ve bu topraklara, bu medeniyete, bizim insanımıza ait olmayan bir bakış açısı yıllarca bu konuyu tekeline almıştır. Kadını yaratılış fıtratından, toplumsal ve biyolojik gerçekliğinden tecrit eden görüşler, aslında onun hakkını savunmuyor. Kadını özgürlüğünden tecrit ediyor. Altını herhangi bir maden haline getirdiğinizde, altın ile demiri eşitlediğinizde adaleti sağlamış olmazsınız. Kadın tartışmalarını da bu çerçevede değerlendiriyorum. İnsanlığın yarısını oluşturan kadın, anneliği ile evinin ve çocuklarının üzerindeki etkinliğiyle zarafeti, estetiği, içgüdüleriyle sahip olduğu farklılıklarla kadındır. Bu gerçeği bir kenara bırakıp, erkek ile kadını birbirlerine hasım, rakip olarak gören anlayışı kesinlikle reddediyoruz.

 GİZLİ KAHRAMANLAR: Kadınlarımızın üretimin gizli kahramanları olduğunu biliyoruz. Tarlada, bostanda çalışan, evinde hayvancılıktan el sanatlarına kadar pek çok üretimi gerçekleştiren kadınların konumları artık daha görünür hale gelmiştir. Kamuda, özel sektörde, ticarette, siyasette de kadınlarımız çok önemli görevler üstleniyor. Çalışabilir nüfusumuz içinde istihdama katılan kadınların oranı her geçen gün artıyor. Ülkemizde istihdama katılan kişi sayısı çok fazla arttığı halde, işsizlik oranı aynı düzeyde düşmüyor. Çünkü geçmişte istihdam rakamları içinde gözükmeyen kadınlarımız, artık etkin şekilde buradaki yerlerini alıyorlar. Örneğin, 2004'te kadınlarımızın işgücüne katılma oranı yüzde 20 düzeyindeyken, bu oran artık yüzde 32'ye yaklaşmış durumda.

 KADINLIĞINI İNKÂR EDİYOR DEMEKTİR: Kadının iş hayatındaki konumu, onun anneliğini asla geriye atmamalıdır. "Çalışıyorum" diye annelikten imtina eden bir kadın, aslında kadınlığını inkâr ediyor demektir. Anneliği reddeden, evini çekip çevirmekten vazgeçen bir kadın, iş dünyasında istediği kadar başarılı olsun; özgünlüğünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır, eksiktir, yarımdır. Dedik ya, kadın insanın yarısıdır ve o yarısı olmazsa insan da olmaz diye... Anneliği reddetmek, işte insanın yarısından vazgeçmektir, insanlıktan vazgeçmektir. Anne olmazsa insanlık olur mu? Anne varsa insanlık var. Ben bunun için her fırsatta en az 3 çocuk tavsiyesi yapıyorum. Bunu ben yapmıyorum, rabbim emrediyor. Peygamberimiz söylüyor; 'Nikâhlanınız, çoğalınız. Ebedi âlemde diğer topluluklara karşı, ümmetimin çokluğuyla iftihar edeceğim' buyuruyor. Bizler böyle bir medeniyetin mensupları olarak bunu bir kenara koyamayız.

 GÜÇLÜ AİLE, GÜÇLÜ MİLLETİ DOĞURUR: Üretmek, hayatın her alanında var olmak, kesinlikle anneliğe engel değildir. Özellikle çalışan kadınların anneliğini teşvik için çok önemli düzenlemeler yaptık. Hamilelik, doğum ve süt izinlerinden esnek çalışmaya, işyerlerinde kreş zorunluluğuna kadar kadınlarımızın anneliğini kolaylaştıracak pek çok imkânı devreye soktuk. Sadece kadın olarak olaya bakmadık. Tek millet olacaksak milletin nüvesi ailedir. Güçlü aileler, güçlü milletleri doğurur. Her alanda kadınları çocuklarıyla birlikte kollayan, destekleyen yasal düzenlemeler gerçekleştirdik. Teknolojik imkânlar, kadınlarımızın pek çok işi evinden, çocuklarının yanından yürütebilmesine fırsat veriyor. Velhasıl, iş hayatının anneliğin alternatifi haline getirilmesini kesinlikle kabul etmiyorum.

06.06.2016 09:46:25