6306 Sayılı Kanun Kapsamında Haziran ayında yapılan düzenleme hakkında da bilgi veren Özelmacıklı, “Kentsel dönüşümde yapılan düzenleme ile kişilere hem kira yardımından hem de faiz desteğinde faydalanma hakkı getirildi. Hatta gecekondularını yenileyenler dahi bu kapsama alındı. Evini veya iş yerini kendisi dönüştürmek isteyenler için riskli yapılarda 18 ay, riskli alanlarda ise 48 ay kira desteği veriliyor. Konut yapım kredisi, konut edinme kredisi, iş yeri yapım kredisi, iş yeri edinme kredisi tutarları Şubat ayında 400 bin TL'ye yükseltilmişti. Birden fazla bağımsız bölümü bulunan hak sahipleri için de her bir bağımsız bölüm için 1 milyon TL olan kredi tutarı 2 milyon TL yapıldı” diye konuştu.
"Belediyeler sürece destek olmalı, kontrol etmeli"
Özelmacıklı, “Belediyeler riskli yapı tespitleri için sürece destek olmalı, teşvik etmeli. Bölgesel çalışmalar yapılmalı. Özellikle imar arşivlerinden yapılacak tespitler ile imar kanununa aykırı olarak inşa edilmiş olan ve yüksek katlı yapılara öncelikli olarak dönüştürülmeli. Bu binalar için riskli yapı tespit raporu zorunlu hale gelmeli. Riskli yapıların satış, kiralama süreçlerine engeller getirilmeli. Hatta zorunlu olarak dönüşüme alınmalı. Kentsel dönüşüm finans çözümleri ile birlikte banka ve sigorta kontrolleri ile sürdürülmeli” şeklinde konuştu.
"DASK primleri dönüşümde kullanılmalı"
DASK verilerine ilişkin bilgiler veren Özelmacıklı, “Mevcut durumda 20 milyon 32 bin konuttan, 10 milyon 776 bin 714'ünde Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi bulunuyor. Yani sigortalılık oranı yüzde 53,8 seviyesinde. Üretilen bu poliçelerin istatistiklerini incelediğimizde ise 458 bin 489 poliçe, 1975 öncesinde inşa edilen binalarda yer alıyor. 1976 - 1999 arasında inşa edilen yapılarda ise 2 milyon 729 bin 810 poliçe yer alıyor. Bir de bu tarihlerde yapılıp, poliçesi olmayan taşınmazlar var. DASK primleri kentsel dönüşümde kullanılmalı” dedi.