Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Amerika'ya bir şey kazandırmaz, kaybettirir'

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde engelli vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirilmelerine ilişkin atama ve kura töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin terör örgütlerinin saldırılarına maruz kalmasının asıl sebebinin Suriye olduğunu kaydetti.

Geçen yıl 20 Temmuz'da terör örgütü PKK'nın yeniden terör eylemlerine başladığında Türk siyaseti ve Türk toplumunun ciddi bir dağınıklık içinde olduğunu söyleyen ve yıl bitmeden Türkiye'nin iktidarı, muhalefeti ve STK'ları ile bütünleyerek terör örgütüne karşı tek ses haline dönüştüğünü belirten Erdoğan, 15 Temmuz öncesi FETÖ ile ilgili farklı düşünceler ve farklı yaklaşımlar ve kafa karışıklıkları olduğunu hatırlattı. Erdoğan, "Darbe girişimi ile birlikte bu konudaki şüpheler ortadan kalktı, hep birlikte özgürlüğümüze ve geleceğimize sahip çıktık. Bugün ABD Başkan Yardımcısı burada. Kendisi ile konuşacağız. Bizim söyleyeceğimiz şudur, 'FETÖ'nün başı ülkenizde. 1999'dan bu yana ülkenizde, kendisine özel oturma iznini vermişsiniz, ülkenizde yaşıyor. Suçluların iadesi noktasında bir ülke eğer ülkenizdeki birisini istiyorsa şöyledir, böyledir deme hakkınız yok. Bunu bize vermek durumundasınız, 9. madde bunu gerektiriyor.' Bugün bunu tekrar söyleyeceğim. Bu arada 85 koli dosya gönderdik. 15 Temmuz sonrası gelişmelerle ilgili göndermeye devam edeceğiz. Biz iki stratejik ortağız, madem ki iki ortağız böyle birisini ülkenizde barındırmak Amerika'ya bir şey kazandırmaz, kaybettirir. Böyle birisini orada barındırmaktansa aramızdaki hukuku gözeterek bu kişiyi bize göndermeniz lazım. Siz bizden istediğiniz zaman biz size anında gönderdik. Stratejik ortağız diye. Hep gönderdik. Çünkü teröre karşı ortak mücadele şart" dedi.

"Terör örgütlerinin saldırılarına maruz kalmamızın asıl sebebi şuanda Suriye'dir"

"Türkiye hem kendi geleceği için hem Suriyeli kardeşlerinin huzuru, güvenliği için hangi adımları atması gerekiyorsa onları da atacaktır" diyen Erdoğan, "Amerika, Avrupa ülkeleri ve son olarak Rusya'ya yaptığımız ziyarette Rusya ile bölgede ortak adımlar atmaya hazır olduğumuzu kendilerine söyledik. Artık hiç kimse Suriye meselesini Türkiye'nin içişlerinden bağımsız olarak göremez, bu şekilde düşünemez ve davranamaz. En son İran yönetiminden gelen arkadaşlarla da bunları görüştük ve daha sonra Dışişleri Bakanımı ve MİT Müsteşarımı da oraya gönderdim. Orada da bir süreci şuanda başlattık. Biz bölgede terörle mücadelede gerek PKK olsun. Gerek DAEŞ olsun, gerekse FETÖ olsun terör örgütlerinin saldırılarına maruz kalmamızın asıl sebebi şuanda Suriye'dir. Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve Suriye halkının iradesini esas alan yaklaşım sebebiyle bölgedeki projelerini hayata geçirmekte zorlananlar bizi terör örgütleri ile hizaya getirmeye çalışıyorlar. Terör sorununu çözmemizin yolunun Suriye ve Irak sorunlarının hal yoluna girmesinden geçtiğini de gayet iyi biliyoruz. Dün akşam Kuzey Irak Yerel yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile bir görüşmemiz oldu ve daha sonra Başbakanımız da görüşmeler yaptılar. Irak'ta da müşterek neler yapabiliriz bunları görüştük. Biz 100 yıl öncesini unutmuş olabiliriz ama inanın bizim dışımızdaki herkes tarihi çok iyi biliyor, çok iyi hatırlıyor. Ona göre de politika takip ediyor. Suriye dediğimiz, Irak dediğimiz, Balkanlar dediğimiz, Kafkaslar dediğimiz yerlerin daha bir asır önce bu ülkenin bir parçası olduğu, oralardaki insanların öz kardeşlerimiz olduğu gerçeğine sırtımızı dönemeyiz. Bazılarımız bu gerçeği hatırlamıyor olsa da karşımızdakilerin hepsi bunun farkında. Terör örgütlerini destekleyen ülkeler pimi çekilmiş bomba kadar tehlikeli yapıları neden ellerinde tutuyor? Bu riski almalarının elbette bir sebebi var. Çünkü bu araçlar vasıtasıyla elde etmeyi umdukları sonuçlar çok büyük. Biz tüm hesapların üzerinde bir hesap olduğuna, kaderin üzerinde bir kader olduğuna inanıyoruz. Terör örgütleri karşısında dimdik duran Türkiye, elbette Suriye kaynaklı tehditlerin de üstesinden gelecektir" şeklinde konuştu.

"Azimleri ile hayata tutunan, kariyerleri ve mücadeleleri ile gençlerimize örnek olan engelli kardeşlerimizi tebrik ediyorum"

Türkiye'nin her alanda olduğu gibi engelliler konusunda 2003 yılından bu yana bir devrim yaşadığını belirten Erdoğan, "Dört duvar arasına mahkum edilen engellilerimizi ailelerine, topluma, ülkeye kazandıran düzenlemelerin her birisi? Engelliler kanunundan aylıklara, bakım hizmetlerinden eğitime ve istihdama kadar yapılan çalışmaları en iyi sizler biliyorsunuz. Bu vesile ile tarihimizde Aşık Veysel gibi gönül gözü, Cemil Meriç gibi zihin dünyası açık büyüklerimiz başta olmak üzere hayatları, eserleri ve duruşları ile bizlere ilham veren tüm engellilerimizi rahmetle yad ediyorum. Şuanda aramızda Bursa Milletvekilimiz Bennur Karaburun var. Bennur'un bir özelliği daha var, 15 Temmuz gecesi tekerlekli aracı ile hemen parlamentoya gitti, oradan meydan okudu. Aynı şekilde Erzincan milletvekilimiz Serkan kardeşim var. Azimleri ile hayata tutunan, kariyerleri ve mücadeleleri ile gençlerimize örnek olan engelli kardeşlerimizi tebrik ediyorum. Sporda, sanatta, kültürde, iş hayatında gerçekten önemli başarılar ortaya koyan engellilerimize gönül dolusu selamlarımı iletiyorum" diye konuştu.