Emine Erdoğan, kadın girişimcilerin başarılarının Türk tarihi, medeniyeti ve Anadolu ruhunun ne kadar canlı olduğunu ispat ettiğini ve Anadolu'nun 13. yüzyılındaki Baciyan-i Rum'u teşkil eden kadın kültürünün devamlılığını gösterdiğini belirtti.
“Sizlerin sağladığı istihdam, herkese cesaret veriyor”
Anadolu kadının geçmişten beri girişimci olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Nesilleri büyüten, mahsulü büyüten, toprağa bakan, yol bulan, yol açan, çığır açan hep Anadolu kadınıydı. Bizim ülkemizde kadın hep vardı. Bugün de sizlerin sağladığı istihdam, sektörünüzdeki varlığınız, herkese cesaret veriyor. Hepinizle ayrı ayrı gurur duyuyorum. Elbette tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınların yaşadığı türlü zorluklar, açmakta zorlandığı kapılar, kıramadığı cam tavanlar var. Kadınlar, onları tek tipleştiren, tasarladıkları modele uydurmaya çalışan, uymayanları oyun dışı bırakan küresel bir mahalle baskısına maruz kalıyor.”
Uzun zamandır bu baskıları tersine çevirmek, kadınların önündeki birçok engeli kaldırmak gayretinde olduklarını ifade eden Emine Erdoğan, özellikle kız çocuklarının eğitim hakkından eksiksiz faydalanmasını istediklerini söyledi. “Haydi Kızlar Okula”, “Gelin Etmeyin, Okula Gönderin”, “7 Çok Geç”, “Anasınıfsız Okul Kalmasın”, “Nerede Kalmıştık” ve “Kütüphanesiz Okul Kalmayacak” gibi projeler geliştirdiklerini anlatan Emine Erdoğan, bununla beraber kadınların önündeki birçok kamusal yasağın kalktığını, çalışma şartlarının iyileştirildiğini, aile ve iş hayatı arasındaki uçurumların doldurulduğunu ve kadınların kendilerine dayatılan değil seçtikleri yolu yürüyebilecek imkana kavuştuklarını ifade etti.
Toplumların niteliğinin kadınların donanımıyla belirlendiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Güçlü kadınlar, güçlü bir toplum ortaya koyuyor. Modern dünya dediğimiz bu çağda, hepimiz adım başı bir yol ayrımına denk geliyor ve seçimler yapmaya zorlanıyoruz. Çoğu zaman yolumuzu kaybediyoruz. Bize bir harita gibi yol gösterecek rol modeller herkes için temel ihtiyaç” diye konuştu.
“Yolun henüz en başında adım atmaya çalışan bir kadın görürseniz elinden tutun”
İslam tarihinde öne çıkan ve geriye büyük bir miras bırakan kadınları daha çok araştırmak gerektiğini vurgulayan Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
“İslam medeniyeti içinde bilim, tıp ve yönetim gibi alanlarda zirveye çıkan, tüm dünya kadınlarına fikir önderliği yapacak kadınlar var. Mesela Fatıma El Fıhri, diploma veren ilk üniversiteyi kuran kadındır. Bu üniversiteden mezun olan birçok erkek bilim insanı onun açtığı kapıdan geçmiştir. Bir başka harika örnek olarak Eş-Şifa'yı görüyoruz. Cahiliyye döneminde okuma ve yazmayı bilen tek kadın o. Öyle keskin bir dürüstlüğü var ki Hz. Ömer tarafından Medine pazarına zabıta olarak atanıyor. Yine duyanları şaşırtan bir diğer örnek ise Raziye Sultan'dır. Babası onu, Hindistan'daki ilk Türk Devleti'nin başına yönetici olarak getiriyor. Çünkü bir yöneticide olması gereken şefkat, dürüstlük, merhamet ve yönetim kabiliyeti gibi birçok kabiliyet onda birleşmiş. 13. yüzyılda İspanya'dan Çin'e ilim yolculuğuna çıkan, Uhud Savaşı'nda hemşirelik yapan, astronomi üzerine çalışan kadınların hikayeleri keşfedilmek üzere bizleri bekliyor.”
Tüm kalbiyle bu kıymetli hazinenin değerinin anlaşılmasını dileyen Emine Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Kadınların hak ve adalet ekseninde bir hayat sürmesi, ortak çabamızın, sizlerin bu muhteşem hikayelerinin yaygınlaşmasının ürünü olacak. Sizlerden bilhassa rica ediyorum, eğer yürüdüğünüz yolun henüz en başında adım atmaya çalışan bir kadın görürseniz, dönüp elinden tutun. Bilgi ve deneyiminizi lütfen paylaşın. Çocukların savaşlarla yetim kalmadığı, doğal kaynakların tükenmediği, yaşanabilir bir dünya, kadın ruhu ve kadın aklının tüm toprakları besleyen bir ırmak olmasıyla mümkün.”