Türkiye'de Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Bölümü olarak uygulamalı eğitim veren okullardan birisi olan Gümüşhane Üniversitesi Kürtün Meslek Yüksekokulu Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Bölümü geleceğin itfaiyecilerini yetiştiriyor. İtfaiyeci duası ile derslerine başlayan erkek ve kız öğrenciler, ikametgah yangınları, mutfak yağ yangınları, işyeri bodrum kat yangınları, yangında doğru davranış şekil ve müdahale yöntemleri, araç yangınlarına müdahale yöntemleri gibi birçok eğitime girerek, meslek hayatlarına hazırlanıyor.
Arama kurtarma dersi kapsamında yüksekte çalışma, kuleden tırmanış ve iniş, sedye ile yaralı taşıma, yatay geçiş çalışmaları, trafik kazalarına müdahale yöntemleri, yangında yaralı kurtarma gibi birçok tehlikeli tatbikata katılan geleceğin itfaiyecileri, parkur koşuları, ısınma, mekik, şınav, barfiks, ve voleybol ile birlikte sürekli zinde kalıyor.
Kentsel arama kurtarma dersi kapsamında uygulamalı olarak köpekle arama kurtarma eğitimi veren Türkiye'deki tek okul olan Kürtün Meslek Yüksekokulu Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Bölümü, öğrencilerinin mezun olduktan sonra meslek hayatlarında yaşayacakları tüm zorlukları henüz mezun olmadan yaşatıyor.
“Dışarıda bizi bekleyenleri ve içeride kurtarılmayı bekleyenleri düşünerek yangına giriyoruz”
Uygulamalı eğitimlere ilk başladığında korktuğunu daha sonra ise bu korkusunu yendiğini söyleyen Gümüşhane Üniversitesi Kürtün Meslek Yüksekokulu Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Bölümü 2. sınıf öğrencisi Onbaşı Emre Kala,” Biz buraya gelerek yangına nasıl müdahale edilmesi gerektiğini, yangınla karşılaştığımızda nelere dikkat edilmesi gerektiğini, içerde nasıl davranışlar sergilememiz gerektiğini öğreniyoruz. Sadece yangın değil, araç kazaları ve iniş, kurtarma gibi birçok çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Buraya ilk geldiğimizde yangınlara korkarak giriyorduk şu an içeriye girdiğimizde sadece kendimizden sorumlu değiliz, badimizden de sorumlu olduğumuz için yangına ekip ruhuyla müdahale ediyoruz. Dışarıda bizi bekleyen ve içeride kurtarılmayı bekleyen hayatları düşünerek müdahale ediyoruz. İtfaiye deyince aklıma ateş savaşçısı geliyor, içeriye girdiğinde sen bir kurtarıcı oluyorsun” dedi.
“İtfaiyecilik benim için bir aşk”
İstanbul İtfaiyesi'nde farklı departmanlarda 10 yıldan fazla görev yapan ve mesleği ile ilgili tüm bilgi birikimini öğrencilere aktarmak için çalıştığını söyleyen Kürtün Meslek Yüksekokulu Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Bölümü Öğr. Gör. Erdem Soylu, “Şu anda okulumuzda tamamen itfaiye ve arama kurtarma birliklerinin beklentilerine göre eğitim vermekteyiz. Alanımızda uygulamalı ağırlıklı eğitimler vermekteyiz. İtfaiyecilik benim için bir aşk. Bende olan bu aşkı ve tutkuyu öğrencilerime aktarmak için buradayım. Burada bugün yapmış olduğumuz eğitimler bir tatbikat değil esasında. Tamamen öğrencilerimize burada fazlasıyla, belki de bugün gördüğünüz bir kısmıydı, zaman mekan fark etmeksizin her alanda eğitim veriyoruz. Ben itfaiyenin siren sesini duyduğumda heyecanlanıyorum. Ben de bu şekilde heyecanlanacak öğrencilerin yetişmesini istiyorum. Biz o arkadaşları ilk indirdiğimizde bacaklarının titrediğini, renk değiştirdiklerini gördük. Önce bacakları titreyerek inen öğrenciler daha sonra zıplaya zıplaya inmeye başladı. Önce birlikte giriyoruz öğrencilerle yangında, dumana yada havalandırmaya dikkat edildiğinde yada sıka sıka değil de kontrollü bir şekilde yangına müdahale ettiğimizde yangının kaynağını bulup daha sonra havalandırmayla birlikte dışarı çıkıldığında aslında çok basit olduğunu, dışardan çok zor gibi görünen şeyin çok basit olduğunu hissettiriyoruz, öğrencilerimiz daha sonra o yangına girdiklerinde söndüreceklerinden emin oluyorlar ve bu şekilde mezun ediyoruz. Biz bu eğitimleri İstanbul İtfaiyesi eğitim departmanında aldık.” diye konuştu.
“Kadın olduğumuz için daha az eğitim alma gibi bir lüksümüz yok”
Eğitimlerde kadın erkek ayrımı olmadığını vurgulayan Gümüşhane Üniversitesi Kürtün Meslek Yüksekokulu Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Bölümü 2. sınıf öğrencisi Selin Önver, “Burası sadece bir bölüm değil burası bir aile, her şeyi öğretiyorlar ve bu bölüm bana ilk çıktığında herkesin bakışı kadınlar bu işi yapabilir mi? Elinin hamuruyla bu işi yapamazsın şeklindeydi. Elimin hamuruyla da birçok işi yapabilirim. Az önce yangına girdim bu benim ikinci yangına girişimdi. 10 yıl sonra belki 100'üncü yanına girişimde de aynı heyecanı yaşayacağımı biliyorum. Çünkü içerde çok farklı duygular içerisinde oluyorum. Çünkü sen burada ne kadar sakin girsen de içerideki heyecanı bir türlü atamıyorsun. Aslında dışardan bakılınca yapılması çok zor bir şey gibi görünüyor ama biz artık işin içinde olduğumuz için bize o kadar da zor gelmiyor. Alıştık diyebilirim. Hayır deme lüksüm yok, ileride atandığımda bir yangın çıksa giremem deme lüksüm yok. Burada biz erkek ve kadın eşit eğitim alıyoruz biz kadın olduğumuz için daha az eğitim alma gibi bir lüksümüz yok. Kadınların her işi yapabileceğini düşünüyorum ve atamaların arttırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.