Avukat Cahit Hasan, 2001 yılından bu yana Cemaat-i İslamiyye'de aktif olarak görev alıyor. Bangladeş'te yaşayıp, Hindistan'da doktora eğitimi alan Hasan, hem kuruluşun geçmişini hem son dönemde artan şekilde cemaat üyelerine uygulanan baskı ve zulümleri, son verileri üzerinden anlattı.
Cemaat-i İslamiyye böyle kuruldu
1941 yılında tanınmış İslam alimi Ebû'l-A'la Mevdûdî tarafından Pakistan'da kurulan Cemaat-i İslâmiyye, kardeş kuruluşu olarak nitelediği İhvan-ı Müslimin gibi insani hizmetler ve tebliğ çalışmaları alanında faaliyetler yürüttü. Bir süre sonra toplumdaki sorunların ortadan kalkabilmesi için siyaset alanında da bir varlık gösterilmesi gerektiğine kanaat getiren Cemaat-i İslamiyye, bir siyasi partiye evrilerek çalışmalarını bu şekilde sürdürdü. Kurumun dönüm noktası ise 1971 yılında gerçekleşti. Bu tarihe kadar Pakistan'ın Doğu Pakistan eyaleti konumunda olan bölge, Hindistan ? Pakistan savaşının ardından Pakistan'ın doğu ve batı şeklinde ayrılması sonucunca bağımsız bir ülke olarak Bangladeş ismini aldı.
Çok partili sisteme 1991 yılına kadar geçilemedi
Bangladeş Cemaat-i İslamiyye Öğrenci Kolları Başkanı Avukat Cahit Hasan'ın verdiği bilgiye göre, Cemaat-i İslamiyye, Pakistan'ın bölünmesinin bir parçalanmışlık ve güçsüzlüğe yol açacağını düşündüğünden Pakistan'ın doğu ve batı şeklinde ayrılmasına sıcak bakmadı. Bağımsızlığın ardından en büyük destekçisi Sovyet Rusyası olan Hindistan yanlısı ve laik bir yönetimin Bangladeş yönetimine gelmesiyle 1971 ve 1978 yılları arasında tüm İslami hareketlere yasak geldi. Bu dönemde siyasi parti olmanın dışındaki tebliğ ve insani yardım hareketlerine devam eden cemaat, yasak bitip liderler ülkeye döndükten sonra da rahat nefes alamadı. Çünkü ülke bu kez de üst üste gelen darbelerle boğuşuyordu. Ancak 1991 yılında çok partili demokrasiye geçebilen Bangladeş'te geç gelen demokrasinin etkisiyle Cemaat-i İslamiyye üçüncü parti konumuna kadar yükselmişti.
06.12.2015 12:31:27