“Çocuğun yüksek yararının sağlanabilmesi adına çocuğa yapılacak her yaklaşım çocuğun gelişimsel düzeyine uygun olarak belirlenmelidir. Çocuğun ihtiyacının belirlenebilmesi adına yaş ve gelişim düzeyine bağlı kalınarak çocuklar ile korku ve kaygı durumlarının tanımlayabilmek adına açık uçlu sorular eşliğinde iletişime geçilmelidir. Çocuk ile iletişim kurmanın birincil yolu oyundur. Oyun çocuğun kendini ve duygularını özgürce yansıtabildiği özelleştirilmiş alanlardır. Oyun yoluyla çocuk ile iletişime geçen ebeveyn oyun süresince çocuğu yargılamadan sözünü kesmeden dinlemeye özen göstermelidir. Hayali oyunlar ve hikâyeler üzerinden çocuğa sorulmak istenen sorular sorulabilir. Çocuk ve aile arasındaki güvenli bağlanma yapısının oluşabilmesi adına aile çocuğa koşulsuz şartsız sevgi hissettirmelidir.”
Gün içerisinde çocukla kaliteli zaman dilimleri oluşturulması gerektiğine vurgu yapan Memnun, “Burada en önemli nokta ailenin çocuk ile bir alan içerisinde uzun süre vakit geçirmesinin birebir iletişim olmadığı takdirde doğru bir vakit geçirme yöntemi olmadığı unutulmamalıdır. Aileler, çocuklar uykuya geçmeden önce her gece 10-15 dk. minimum düzeyde gün içerisinde çocuklarının hislerini ve düşüncelerini tanımlamaya yönelik sorular sormalıdır” diye konuştu.
Çocuğunuz ile her gün yapılması gereken konuşmadaki sorularla ilgili örnekler de veren Uzm. Klinik Psikolog Dilek Memnun şöyle konuştu:
“Çocuğa, ‘Bugün günün nasıl geçti? Bugün seni en mutlu eden olay nedir? Bugün seni en üzen olay nedir? Bugün seni en çok etkileyen olay nedir? Yarın neler yapmak istersin? Bugün bir şeyi değiştirebilme şansın olsaydı neyi değiştirirdin?' gibi sorular sorulabilir. Burada en önemli nokta verilecek cevaplara karşı, ‘seni anlıyorum' niteliğinde bir tutum belirlemektir. Yargılamadan, eleştirmeden çocuğun kendini ifade edebileceği ortamı sunmaktır. Eğer çocuk ve aile arasında doğru iletişim kurulamıyor, çatışmalar, ağlama nöbetleri gibi belirtiler ortaya çıkıyorsa bir uzman desteği almalıdırlar.”