"Ülkemin bana sağlamış olduğu, imkan tanıdığı eğitim şartlarıyla bugünlere gelebildim"
İlk andan itibaren de ön görülen, beklenen uyum adaptasyon sıkıntılarının maruz kalmadığımdan ötürü 1. saatten itibaren bu kısıtlı olan zamanımızın her anını değerlendirme fırsatı bulduğunu belirten Gezeravcı, “Deney düzeneklerimiz zaten belli bir plan dahilinde faaliyete geçirildi. Ama o öngörülen ilk 2-3 gündeki faaliyetsizlik sürecini de oryantasyon sıkıntısı yaşamamış olmam sebebiyle kullanabilme imkanım oldu. Bugünlere zaten gerçekleştirdiğimiz ve çok şükür başarıyla sonuçlandırdığımız bu misyona geliş aşamasında eriştiğim nokta tamamen ülkemin imkanlarıyla eriştiğimiz bir nokta. Ülkemin bana sağlamış olduğu, imkan tanıdığı eğitim şartlarıyla bugünlere gelebildim. Bundan sonra da ülkemin vereceği her türlü göreve hazır vaziyette bekliyor durumdayım. Uzay ortamında gerçekleştirdiğimiz bu ilk görev esnasında gerek içinden geçtiğimiz eğitim süreçleri gerek orada görevin icrası esnasında elde ettiğimiz tecrübelerin ülkemizin çok dinamik ve kararlı uzaya yönelik yeni yatırımlara yöneldiği bu dönemde dikkate alınması vesilesiyle bu görev tevdi edildi. Görevin akışı esnasında da Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır başkanlığında ilk toplantımızı daha bu hafta direkt gerçekleştirdik. Çok büyük bir ivmeyle daha yeni görevi sonlandırmamış olmamıza rağmen bundan sonra atılacak adımların planlama çalışmaları daha ilk toplantımızdan itibaren başladı. Bundan sonra bu sadece bir başlangıçtı. Bir ya da varış hikayesi değildi. Dolayısıyla daha devamında göreceğiniz çok adımlar olacak. Bu noktada da yaptığımız ilk astronot ve bilim misyonunda elde ettiğimiz gözlemler tecrübelerimizle bundan sonraki karar adımlarını alma noktasında buradan faydalanıyor olacağız” diye konuştu.
"Tarihimizde ilk defa teşebbüs ettiğimiz, hak ettiğimiz konuma bir an önce hızlı adımlarla erişme noktasında atılmış kararlı adımların ikincisi olacak"
Astronot Tuva Cihangir Atasever’in de yoğun hazırlık süreçlerini uzun bir müddettir sürdürdüğünü ifade eden Gezeravcı, “Bu bir yörünge altı uçuşu olacak. Ancak içeriğinde yine farklı bilimsel denemelerin deneylerin gerçekleştirileceği bir uçuş olacak. Aynı zamanda uzayda gerçekleştirdiğimiz görev çeşitliliği açısından da önemli bir adım. Tarihimizde ilk defa teşebbüs ettiğimiz, hak ettiğimiz konuma bir an önce hızlı adımlarla erişme noktasında atılmış kararlı adımların ikincisi olacak. Daha nicelerde yakın zamanda gelecek kısmet olursa. Kamera karşısında ekran başında görmüş olduğunuz aynı değişiklikleri sizden biraz daha önce fark ettik. Çünkü bağlantı yaptığımız süreden çok daha öncesinde bu değişimler başladı. Yer çekimsiz ortama ilk nüfuz ettiğimiz Dragon kapsülünün içindeyken dahi o 4 kişilik ekip olarak birbirimizin yüzündeki o genişlemeyi gözlemleme imkanımız oldu. Farklı bir şekilde yer çekimi ortamında kanın vücudun üst bölgelerine transfer etmeye çalıştığı kan belli bir mukavemetle karşılaşıyor ve vücudun alt bölgelerinde toplanıyor. O noktada bu aynı direnci gösteren kalbin vücut sıvısını daha üst noktalara taşıma imkanını rahatlıkla bulması vesilesiyle yüz bir anda genişliyor. Daha böyle çekik gözler, daha geniş yüz hatlarıyla bu değişimleri fark ettik. Onun haricinde mukavemet gösterme ihtiyacı olduğunu zorlandığım herhangi bir fiziksel değişme olmadı. Yıldırımlar farklı elektrik yüklerinin farklı bulut kütleleri içerisinde bir araya gelmesiyle oluşan ve yeryüzüne toprağa erişen ve hep yeryüzünden görmeye alıştığımız en değişik ortamda da belki bir uçağın içerisinde seyahat esnasındayken görme imkanı bulduğumuz süreçler ve farklı oluşumlar. Bunun ilk defa bulutların üzerinden nasıl göründüğünü gözlemleme imkanı oldu. Bu değişik bir tecrübeydi mesela” diye konuştu.
Gençlere de tavsiyeler veren Gezeravcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ben 44 yaşında hasbelkader bu göreve nail olabilmiş, Türkiye’nin başardığı bu görevi gözlemleyebilmiş bir insanım. Bugüne kadar da bu görev gerçekleşene kadar bu hayale teşebbüs edememiş bir insanım. Hiçbir zaman hayalimin bir parçası olmamıştı. Filmlerin, belgesellerin içerisinde gördüğümde de hep kendime telkinim bu hayal başka milletlerin hayali elinde olan mutluluklarla tatmin olmayı bil ve elinde olanla mutlu ol diye kendime telkin ederdim. Artık sevgili kardeşlerimin bu ülkenin bir vatandaşı olarak potansiyelleri çok yüksek. Kendilerine olan özgüveni ayakta tutsunlar. Potansiyellerine güvensinler. Bundan sonra benim gibi hayallerini kısıtlama ihtiyaçları artık söz konusu değil. Arzu ederlerse memleketimizin, Türkiye’nin güçlü iradesiyle bu yolda onlar için açılmış durumda. Potansiyellerini arzu ettikleri her alana tatbik etme imkanları var. Yolları bahtı açık olsun. Gelecekleri parlaklık olsun.”