İnmeyi önlemek için yapılması gerekenler konusunda bilinç uyandırmak, inme nedeniyle engelli hale gelen kişilere rehabilitasyon hizmetlerinin gerekliliğine dikkat çekmek amacıyla 10 Mayıs Dünya İnme Önleme Günü kutlanıyor.
Üsküdar Üniversitesi Nörobilim Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, inme ile ilgili bilgiler verdi.
İnme nörolojide çeşitli beyin damar hastalıkları sonucunda ortaya çıkan nörolojik bulgulardan oluşan tablolara verilen isimdir. Nörolojik hastalıklar arasında en sık ölüm ve maluliyetle sonuçlanan hastalık grubu İnme'dir. Bunun en önemli nedenleri beynin çok damarlı ve vücutta organ olarak en fazla kan alan organ olması ve inmeye yol açan risk faktörlerinin çok yaygın olmasıdır.
Beyin ağırlık olarak vücut ağırlığının %5'ini oluşturmasına rağmen kalbin bir kerede attığı kanın %20'sini alır. Diğer bir ifadeyle, ağırlığı vücut ağırlığının yirmide biri olmasına karşın aldığı kan toplam kanın beşte biridir. Yüksek oranda kan alan bir organ olduğu için her yanı damar ağlarıyla örülmüştür.
Bu damar ağlarının içindeki kanın üçte ikisi ön sistem denilen beynin üçte ikisini sular. Geriye kalan üçte birlik bölümü ise arka sistem denilen beynin arka lobu, beyincik ve hayati merkezlerin bulunduğu beyinsapına gider.
İnmede risk faktörlerine dikkat
İnme risk faktörlerinin çok çeşitli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, inme riskini azaltmak için de sağlıklı yaşam önerisinde bulundu. Prof. Dr. Tanrıdağ, şöyle devam etti:
Bunların içinde hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp hastalıkları ve yüksek kolesterol ilk sıraları alır. Sigara, alkol, obezite, fiziksel aktivite azlığı ve genetik faktörler diğer risk faktörleridir. Bu faktörlerle mücadele inme riskini önemli ölçüde azaltır.
İnme hastalıkları iki ana gruba ayrılır. Bunlar; tıkayıcı inmeler ve kanama sonucu olan inmelerdir. Tıkayıcı inmeler arasında beyne giden büyük damarlarla ilgili ve beynin küçük damarlarıyla ilgili inmeler yer alır. Kanamalar da benzer biçimde sınıflandırılır.
Beslenme tarzı da çok önemli
İnme tedavisinde kesin tedaviler tanımlanmamıştır. Risk faktörleriyle mücadele etkilidir. Risk faktörleriyle yakın ilişki içinde beslenme tarzı önemlidir. Akdeniz diyeti denilen; zeytinyağıyla yapılmış sebze ve beyaz et yemekleri, salata ve meyve önemlidir.
06.05.2015 17:10:45