Araç işletenin sorumluluğu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (TRAFİK)Sigortası'na ilişkin hükümlerin Karayolları Trafik Kanunu'nda düzenlendiği hatırlatıldı. Yasadaki; 'Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.' hükmüne vurgu yapıldı.
Sokak hayvanı ezilmeye müstehak değildir
Emsal nitelikteki kararda; sahipsiz bir hayvan dahi olsa, her Türk vatandaşının hayvanların yaşama hakkını koruma yükümlülüğü bulunduğu dile getirildi. Kararda şöyle denildi: "Somut olayda, kazada zarar gören köpek, sahipsiz bir sokak köpeği olmayıp, başvuru sahibine aittir. Yani bir kişiye ait korunması gereken varlık niteliğindedir. Yaralanan köpeğin sahipsiz biçimde aniden yola çıktığı ve araç sürücüsünün kazaen köpeğe çarptığı iddia edilmiştir. Şehir içi ve hatta sokak içi yollarda araç sürücüleri ne yayalara ne de hayvanlara nazaran yolda otomatik geçiş üstünlüğüne sahip değildir. KTK 85. Maddesi uyarınca işletenin kusursuz tehlike sorumluluğu esastır. Köpeğin sahipsiz olması halinde, 'Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir.' hükmü yok sayılıp yoldaki köpek için 'ezilmeye zaten müstehak' olduğu ileri sürülemeyeceğine göre, kusur belirlemesinin evcil hayvana sahip çıkılıp çıkılmamakla ilgisi olmayıp, kazadaki eylemin ve eylemsizliğin değerlendirilmesinden ibaret olduğunu kabul etmek gerekir. Aksi düşüncenin savunulması, hukuki iradesini kullanma ve sorumluluk yönünden evcil hayvandan çok da farklı konumda olmayan ve vasi desteğine ihtiyacı bulunan bir küçük çocuğu veya bir engelliyi yol kenarında ve hatta yol ortasında durmakta iken, dalgınlığı sebebiyle görmeyip ezen sürücüyü de kusursuz kabul etmeyi gerektirirdi. Bu kadar hukuk dışı bir düşüncenin kabulü mümkün değildir. Esasen tehlike sorumluluğu ilkesi gereği sorumluluktan kurtulma sebeplerinin ve hiç kusursuz olduğunun ispatı işletene ve onun sigortacısına aittir. Bu nedenle, somut olayda sigortalı işletenin hukuki sorumluluktan kurtulmasını sağlayacak bir delil sunulmadığına göre tehlike sorumluluğu ilkesi gereği davalının zarardan hukuken sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle başvurunun bilirkişi raporuyla doğrulanan 8 bin 215 TL üzerinden kısmen kabulü gerekmiştir. Sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren yasal faizin ödenmesine, hükmedilmiştir."