Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 12 kişiye yönelik "himmet" soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede FETÖ ile ilgili çarpıcı ayrıntılara yer verildi. Örgütün 'ceza' ve 'ödül' sistemi işlettiği, 'ödül' olarak örgüte bağlı kişilerin Fetullah Gülen'i ABD'de ziyaret etmelerinin sağlandığı, ceza olarak da 'şefkat tokadı' adı altında üzerlerinde baskı kurulduğu kaydedildi.
"DOSYAN VAR" DİYE TEHDİT ETTİLER
Savcılık tarafından, "Silahlı terör örgütüne üye olma, terörizmin finansmanı, zimmet" suçları kapsamında 12 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İddianamede, FETÖ'nün mağdur ettiği S.P.'nin suç duyurusuna yer verildi. Mağdurun, "Mali Şube'de dosyanız var. Bu dosyadan zarar görmek istemiyorsan cemaate yardım edeceksin" diye tehdit edildiği kaydedildi. Tehdidin ardından S.P.'den "Babanın adına bir okulda sınıf yaptıracağız" denilerek 21 bin TL alındığı belirtildi. S.P.'nin yanı sıra 6 kişinin daha aynı yöntemle mağdur edildiği belirlenerek soruşturma açıldı.
150 BİN LİRAYA PENSİLVANYA TURU
Tespit edilen 12 şüphelinin hesap hareketleri MASAK tarafından incelendi. Bin TL ile 243 bin TL aralığında değişen yüklü miktardaki paraların, Bank Asya üzerinden ABD merkezli The Respect adlı kuruluşa aktarıldığı belirlendi. Gönderilen "himmet" paralarından yüzde 10 - 15'lik bir kısmının örgüt lideri Fetullah Gülen'e "Kutsal hoca payı" olarak verildiği, diğer paraların da yine Gülenist kuruluşlara aktırıldığı belirlendi. Bürokrasideki güçleri sayesinde yurtdışında arsa alıp maden ocağı olarak işlettikleri de vurgulandı. Şüphelilerin, işadamlarından oluşan 10'ar kişilik gruplarla Los Angeles'a gezi düzenledikleri, bu kapsamda Pensilvanya'da bulunan Fetullah Gülen'i ziyaret turlarının yapıldığı da kaydedildi. Turlara katılanlardansa, "Mali'de yarım kalmış okulumuza yardım" adı altında 150'şer bin TL talep edildi. Örgütün, kurban bedeli, fitre, sadaka, öğrenci bursu, okul ve yurt inşaatı adı altında topladıkları paraları "himmet okyanusuna" aktarıldığı vurgulandı. İddianamede, Paralel örgüt içinde ödül-ceza sistemi uygulandığı kaydedilerek, "Ödül alanlar ABD'ye gönderilerek liderleri Fetullah Gülen'le görüştürülüyor" denildi.
'TIR OLAYINDA SİLAH KULLANDILAR'
Ceza alanlar için de "şefkat tokadı" diye tanımlanan yöntemle itaat etmeyen kişilere adli ve idari yönden baskı kurulduğu kaydedildi. "Örgütün silahsız bir örgüt olduğu, sadece bir cemaat olduğu savunulsa da finans, yargı, emniyet ayağı olan bu örgütün kilit üyelerinin çoğunun kamu görevlisi olduğu bu kamu görevlilerinin devletin kendilerine verdiği silahları MİT TIR'ları olayında olduğu gibi gerektiği zaman kullanmaktan çekinmediği görülmüştür" denildi.
İŞTE ÖRGÜT HİYERARŞİSİ...
İddianamede örgütün hiyerarşisi ise şöyle anlatıldı: "Fetullah Gülen'e doğrudan bağlı tayin heyeti, istişare kurulu, mollalar grubu ve meclis olarak adlandırılan birimler yer almakta ve örgüt üst organlar olarak bu birimler tarafından sevk ve idare edilmektedir. Hiyerarşi içerisinde yer alan dünya imamı, kıta imamı, coğrafi bölge imamı, ülke imamı, bölge imamı, il imamı, ilçe imamı, semt imamı, mahalle imamı, ev imamı, ser rehberler, belletmenler, öğrenci ve cemaat mensupları tarafından gizliliğe istihbarata ve sır saklamaya özen gösterilerek emirler koşulsuz yerine getirilmektedir. Ayrıca örgütün mali kaynaklarının ne şekilde kullanılacağını mütevelli heyeti belirlemektedir."
17.06.2016 09:38:00