Haberal25-Son yıllarda tarihi ve kültürel mekânların restore edilerek geleceğe kazandırılmasıyla birlikte; özellikle iç turizmde hedef illerden biri olan Erzurum’da, 19. yy. dönem özelliklerini taşıyan ERGES Konağı ilgi çekiyor.

Erzurum Geleneksel El Sanatları Konağı’nın, ziyaretçilerine kültür dünyasının kapılarını aralarken; Oltu taşı ustasından yorgancıya, dericisinden bakırcısına, şapkacısından abacısına kadar canlandırmalar arasında gezme fırsatı verdiğini ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, şöyle konuştu; “Şehrimizdeki önemli kültür yatırımlarımızdan biri olan Erzurum Geleneksel El Sanatları Müzemizin her detayında Dadaşların sanata olan ilgisi bulunmaktadır. Kadim kentimizin tanıtımında önemli bir yere sahip olan ERGES Konağı’nda unutulmaya yüz tutmuş mesleklerimizi de özenle yaşatmaya çalıştık. Şehrimizin geleneksel mimarisini bugüne aktararak, kültür dünyasına ışık tutan bu özel yatırımımız sayesinde misafirlerimiz adeta tarihi bir yolculuğa çıkıyor. Tarihin en önemli noktasına şahitlik ederek, medeniyetlere ev sahipliği yapmış; üzerinde kadim kültürlerin izlerini barındıran şehrimizde Geleneksel El Sanatları Müzemiz geçmiş ve geleceği bir arada sentezliyor.”

“Halk kültürünün iç dünyamıza açılan pencereleri”

Ücretsiz olarak gezilebilen ERGES Konağı, ziyaretçilerini zaman yolculuğuna çıkma imkanı sunuyor. Erzurum Kalesi’nin alt kısmında ve Kurşunlu Camii hizasında bulunan, Erzurum Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki ERGES Konağı, hem geleneksel el sanatlarının zenginliği ile buluşturuyor hem de kırlangıç tavan altında tandırbaşı molası imkanı veriyor. Halk kültürünün iç dünyamıza açılan birer pencere olduğunu belirten Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, ERGES Konağı’nın bu anlamda güzel bir örnek olduğunu ifade ederek “Geçmişimizi geleceğe taşıyan geleneksel el sanatlarımız da bu yönüyle sizlere bizi anlatır. Her detayında insanımızın hayallerini, çalışkanlığını, mücadeleci ruhunu, misafirperverliğini görürsünüz. Çünkü onlar; asırlar boyu çeşitlenip büyüyen kültürel yapımızın, yaşam biçimimizin en iyi tanıkları ve taşıyıcılarıdır.” dedi