Zafer Aydın'ın annesi Sabire Aydın ise Samsun'dan geldiğini, oğlunun 2017 yılında HDP'liler tarafından kandırılarak dağa gönderildiğini ileri sürdü.
Mücadelelerinin üçüncü yıl bittiğini, dördüncü yıla gireceklerini aktaran Aydın, “Burada dört yıl değil, kırk yılda geçse mücadelemiz devam edecek, burada evlatlarımızı bekliyoruz anne ve babalar olarak. Buradan evladıma da çağrıda bulunmak istiyorum. Oğlum Zafer, ne olur dön gel. Beş yıldır özleminle, hasretinle ölüyoruz” diye konuştu.
“Medya olmasaydı kimse sesimizi duymazdı”
Yusuf Begdaş'ın babası Celil Begdaş da 5 Mayıs 2019'dan beri HDP'nin kapısında olduğunu kaydetti. 3 sene 3 ay önce oğlunun HDP'nin binasından gittiğini iddia eden Begdaş, “Burada oturma eylemine başlarken bu kadar evladımızı beklemiyorduk. 37 evladımızı getirdik. Hepsi anne ve babasına kavuştu. Medyanın da gücü vardı. Medya olmasaydı kimse sesimizi duymazdı. Bütün medyaya teşekkür ederiz. Bu binayı devlet kapatamadı, anne ve babalar kapattı. Çünkü bu HDP, hırsızdır. Bu çocuklar bu binadan gitti” şeklinde konuştu.
“Bu ülke sokakta kurulmuş bir ülke değildir”
Gülcan Biçer'in babası Necmettin Biçer, kızının 2015 yılında terör örgütü PKK'nın siyasi kolu HDP tarafından Adana'da kaçırılıp bir şekilde terör örgütüne teslim edildiğini iddia etti.
HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde anne ve babalar olarak üç yılı tamamlayacaklarını dile getiren Biçer, şu ifadelerde bulundu:
“Türkiye'nin her bir yanından gelen aileler olarak eylemimizi sürdürmekte kararlıyız. En son çocuğumuz dağdan ininceye kadar kesinlikle buradan ayrılmayacağız. Herkes böyle bilsin. HDP'lil bilsinler ki, bu ülke hepimizin. Yanlış yolda olduklarını daha fark etmemişler. Bu ülke sokakta kurulmuş bir ülke değildir. Onların ensesinden ayrılmayacağız. Buraya geldik bir sene dolmadan kilit vurup kapattılar. Suçlu oldukları için bizden kaçtılar.”