Başbakan Ahmet Davutoğlu, 3 yaşındaki Aylan'ın kıyıya vuran cansız bedeninin mülteciler konusunda herkes için bir uyarı sinyali olduğunu belirtti: 4 yıldır Suriye içinde güvenli bölgeye ihtiyaç olduğu konusunda dünya liderlerini ikna etmeye çalışıyoru
Ankara'da düzenlenen B20 Türkiye Konferansı'na katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bodrum'da cansız bedeni kıyıya vuran 3 yaşındaki Aylan'ı hatırlatarak, dünya liderlerine mülteci sorununu çözmek için harekete geçme çağrısında bulundu:
Jeopolitik gerilimler ekonomik ve siyasi sorunlar çıkartıyor ama daha çok insani sorunlar çıkartıyor. Eminim hepiniz Aylan bebeğin cansız bedenini görmüşsünüzdür. O cansız beden hepimiz için bir uyarı sinyali. Eğer Suriyeli çocuklar evlerinde güvende değilse bizim çocuklarımız da Paris, Londra ya da New York'ta güvende olmayacak.
TERÖR MAĞDURLARI
Bu çocuklar nerede doğacaklarına kendileri karar vermiyor. Verdiğimiz yanlış kararlar onların geleceklerini şekillendiriyor. Son 4 yıldır Türkiye olarak Suriye'de insani krize dair sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Milyonlarca mülteci, milyonlarca çocuk, baskıcı bir rejimin ve terör örgütlerinin mağduru. 1,7 milyon Suriyeli mülteci ve yaklaşık 200 bin Iraklıyı kabul etmiş bir ülkenin ve milletin Başbakan'ı olmaktan gurur duyuyorum.
HEPİMİZ İÇİN BİR SINAV
Tüm dünya liderlerine, tüm sorumlu aydınlara, iş dünyasına ve şu anda tatil yerlerinde çok rahat bir şekilde tatil yapanlara sesleniyorum: Lütfen mültecileri düşünün. Sadece Suriyelileri değil Afrika'dan ve diğer ülkelerden gelen mültecileri düşünün. Omuz omuza hareket etmeliyiz insanlık için. Bu tarihi dönüm noktası, hepimiz için bir sınav olacak, sınanacağız.
SESİMİZİ DUYAN OLMADI
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, Suriyelileri Suriye'de nasıl koruyacağına dair karar alması gerekiyor. Son 4 yıldır, dünya liderlerini, Suriye'de bir güvenli bölge için ikna etmeye çalışıyoruz. Ancak kimseye sesimizi duyuramadık. Güvenli bölge çağrılarımız dikkate alınmadı. Kendi ulusal güvenliğimizi düşündüğümüzü zannettler. Kendi güvenliğimizi sağlayabiliyoruz ancak Suriyelileri kim koruyacak? Artık beraber hareket etme zamanı.
UTANÇ VERİCİ YAKLAŞIM
Bu mültecilerin, 'en azından hayat garantisi altında güvenlik içinde yaşayacakları bölgeler oluşturalım' çağrımıza sessiz kalanlar, mülteciler kapılarına dayandığında insanlık adına bazen utanç verici bazı ırkçı yaklaşımlarla tepki gösteriyorlar. Artık dünya tek bir kaderi paylaşan insanlığın hayat alanıdır. Bizi 'bu mültecilere niye kapınızı açtınız?' diye suçlayanlar şimdi bu tablo karşısında vicdanın sesi olamazlar.
MİLLETİMİZE HAKARETTİR
Ortadoğu'yu bir bataklık, Suriyelileri de bu bataklıkta yaşayan sivrisinekler gibi görüp kapılarımızı kapatmamızı teklif edenler, şimdi köşelerinde hayasızca yazılarla sorumluluğu da üzerimize atmaya kalkıyor. Bu sadece hükümetimize, Cumhurbaşkanımıza, değil, evlerini, kalplerini Suriyelilere açan aziz milletimize de bir hakarettir.
Daha zor şartlarda bile seçim yapıldı
Başbakan Davutoğlu, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Seçim güvenliği tartışmalarına değinen Davutoğlu, "Türkiye daha önce daha zor şartlar altında seçim gerçekleştirdi. 90'lı yıllardaki seçimler daha iyi şartlarda yapılmadı. 2011'de de benzer saldırılara maruz kaldık. Türkiye demokratik bir seçim gerçekleştirecek güce sahiptir. Seçim güvenliğiyle sorumlu olan bir hükümet var. Seçim güvenliği üzerinde titizlikle çalışacağımız bir husustur. Seçimi en güvenli şekilde yapmaya kararlıyız. Seçim güvenliğini en fazla etkileyen husus, nüfusun az olduğu yerlerde terör örgütünün baskı kurmasıdır. Türkiye'nin her ilinde özgür iradenin sandığa yansımasını sağlayacak çalışmaları yapıyoruz. Bu seçim mutlaka yapılacak. Bazı art niyetli çevreler, HDP Eş Başkanı seçim yapılamayacağını söylemiş. Hayır, Türkiye'de seçim hukuk kuralları içerisinde gerçekleşecektir" dedi.
Herkesin aday olma hakkı var
Adaylık sürecine ilişkin de konuşan Davutoğlu, AK Parti Kongre'sini 12 Eylül'de, büyük bir demokrasi şöleni halinde gerçekleştireceklerini belirterek, "Parti tüzüğündeki 'üç dönem' ile ilgili husus özel bir tüzük komisyonununda inceleniyor. Onlarla bir görüşme yaptım. Bu çerçevede neler yapılacağını ele aldık. Üç dönem kuralı kalmakla birlikte bütün arkadaşlarımın aday olabilmesini temin edecek bir çerçeve hazırladık" dedi. Çok sayıda milletvekilliği aday adaylığı başvurusu olmasından memnuniyet duyduklarını belirten Başbakan, "Bütün arkadaşlar bizde eşittir. Herkesin aday olma hakkı da vardır, herkes potansiyel adayımızdır da. Bu böyle görülmeli. Kimse 'şunlar aday oldu, bunlar olmadı, şunlar bu olacak' gibi spekülasyona girmesin" diye konuştu.