Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen ve beraberindeki heyet ile Almanya'nın Köln kentindeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Merkezi ve Köln Merkez Camisi'ni ziyaret etmesinin ardından, Türk STK temsilcileriyle Köln Başkonsolosluk binasında bir araya geldi. Bakan Yanık yaptığı konuşmada, “Türk toplumunun yaşadığı her noktada biz bir aile ateşeliği açma arzusundayız. Tabi yoğun olarak vatandaşlarımızın yaşadığı her noktada. Bugün Almanya'da vatandaşlarımız daha yoğun olduğu için burayı tamamladıktan sonra, Fransa'da, Belçika'da, Hollanda'da. Nüfusumuzun olduğu her noktada aile, gençlik ve çocuk ilişkileriyle alakalı hizmetleri, ataşelikleri yaygınlaştırma arzusundayız” şeklinde konuştu.
Bakan Yanık, 2022 yılı içerisinde Almanya'da 5 ateşeliği hayata geçirmeyi planladıklarını belirterek, “Burada sizlerin desteği ve iletişimi, özellikle akademik ve sosyal anlamda çalışma yapan derneklerimiz, STK'larımızın katkıları çok önemli” ifadelerini kullandı. Bakan Yanık, “Bütün vatandaşlarımıza bütün soydaşlarımıza bir destek borcumuzun olduğunu düşünüyoruz. Bir devlet kendi vatandaşlarının hakkını savunmak, korumak, takip etmek yükümlülüğündedir. Dünyanın herhangi bir yerinde yaşadıkları toplumda, yaşadıkları coğrafyada, yaşadıkları kültürle barışık bir biçimde onu çoğaltan destek olan insanlar olarak yaşamalarını önemsiyoruz” dedi. Yanık konuşmasında ayrıca, "Almanya'da yaklaşık 4 milyon nüfusumuz var, koruyucu aile sayısı ise sadece 111 kişi. Bu nüfus oranına oranla koruyucu aile sayısı çok az" ifadelerini kullandı.
“Türk çocuklarına koruyucu aile bulma konusu ciddi bir mesele haline gelmeli”
Türkiye'de bakıma muhtaç olan, devlet korunmasına alınması gereken çocuk sayısının 13 bin olduğunu bildiren Bakan Yanık, “Türkiye'de yaklaşık 10 bin çocuk koruyucu aile yanında, devlet korumasında olan çocuklarla birlikte toplam sayı 23 bin. Almanya'da nüfus hemen hemen aynı ama devlet korumasında olan 200 bin çocuk var. Bunun 100 bininin göçmen kökenli olduğu söyleniyor. Almanya'da çocukların devlet korumasına alınması sistemi çok açık, çok çabuk müdahale ediyor. Bu gerçeği görmemiz lazım” dedi. Yanık konuşmasında, “Burada sistem son derece hızlı, gelip ailenin ortasından çocuğu alıyorlar. Bu 200 bin çocuktan 100 bini göçmen kökenli ve bu rakamın önemli bir kısmının kendisinin gidip kendisini ya da ailesini ihbar ettiği bilgisini arkadaşlarımız bana iletti. Eğer 3,5-4 milyon kişi arasında sadece 111 kişi koruyucu aile olacağım diyorsa bizim çocuklarımızın bizim dışımızda herhangi bir mekanizmanın içine gireceğini peşinen kabul etmişiz demektir, bir defa bu acı gerçeği kabul edelim” şeklinde konuştu. Yanık konuşmasında ayrıca, “Bizim burada olabildiğince hem sivil toplum kuruluşları hem vatandaşlar olarak öncelikli olarak Türk kökenli çocukların koruyucu ailesi bulunması konusunda bir şey geliştirmemiz gerekiyor. Bu konuyu aile ataşeliklerimizde, büyükelçiliğimizde, konsolosluklarımızda, derneklerimiz, sivil toplum kuruluşlarımızda olabildiğince duyurmamız ve tüm kurum ve kuruluşlarımızla bu meseleyi ciddi bir mesele haline getirmemiz lazım” ifadelerini kullandı.