Başbakan Yıldırım, kıdem tazminatı ile ilgili "Çalışanların hiçbirinin kazanılmış haklarına halel gelmesine izin vermeyiz. Buna kıdem tazminatı da dahil" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Yıldırım burada yaptığı kıdem tazminatı ile ilgili açıklamada, "Çalışma hayatının iyileştirilmesi için her türlü tedbiri alan iktidar AK Parti iktidarıdır. Gerek kıdem tazminatı, gerek çalışma hayatıyla ilgili alacağımız tüm kararları olgunlaştırmadan önce mutlaka sosyal taraflarla bir araya geliriz. Onlarla uzlaşma yolunu sonuna kadar sürdüreceğiz. Çalışanlarımızın hiçbirinin kazanılmış hakkına halel gelmesine izin vermeyiz. Buna kıdem tazminatı da dahil. Çalışanlarımız merak etmesinler. Bu ve benzer tezviratlara itibar etmesinler" dedi.
AK Parti Genel Başkan Vekili, Başbakan Binali Yıldırım, Meclis'teki grup toplantısında yaptığı konuşmada, İngiltere'deki terör saldırısına işaret ederek, "Biz bu acıyı bütün ülkelerden daha fazla biliriz. Eylemi yapanların kimliğine bakarak bu işlerden Müslümanları sorumlu tutma gayreti maksatlıdır. Daha önce defalarca ifade ettik. Terörün dini, milliyeti olmaz, terörist teröristtir, alçaktır, zalimdir. Bütün insanlığın ortak düşmanıdır. Hep birlikte teröre karşı ortak bir mücadele, başarı için vazgeçilmez. Batılı ülkelerde ırkçı yaklaşımlar maalesef teröre uygun zemin hazırlıyor. Yapılması gereken terörü toptan mahkum etmek, ortak bilinçle mücadeleyi sürdürmektir. Toplumların, devletlerin, bütün insanlığın her türlü ırkçı, ayrımcı eğilimlerden özellikle kaçınması gerekiyor. Türkiye bugün kardeşlik esasına dayalı dostlukları artıran bir dış politika sürdürüyor. Bizim inancımızın esası dostluktur, adalettir. İç ve dış siyasetimiz de inancımızdan bağımsız değildir. Bugün dünya üzerinde Ortadoğu'yu en iyi bilen, en iyi analiz eden, bölgede ne olup bittiğini en iyi gözlemleyen ülke Türkiye'dir. Bölgedeki bütün ülkelerle sürekli iletişim kanallarını açık tutan, barışın imkanlarını zorlayan ülke de Türkiye'dir. Bizim bölgeye sırtımızı dönüp olup biteni görmemek, yangını uzaktan seyretmek gibi bir lüksümüz yoktur" ifadelerini kullandı.
Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:
"Suriye, Irak, Yemen, Libya krizleri bitmeden önümüzde körfezde yeni bir kriz meydana çıkıyor. Körfez işbirliği konseyinin bazı ülkeleri, Katar'la dış politika ilişkilerin kesme kararı aldılar. Bu gelişmeyi Türkiye olarak üzüntüyle karşılıyoruz. Bölgemizin barış ve istikrara ihtiyacı olduğu bir dönemde stratejik işbirliğimiz olan körfez ibiliği konseyi üyelerinin kendi aralarında yaşanan sorunlara diyalogla sükunetle çözüm üretmelerini temenni ediyoruz. Hükümetimiz ilgili ülkeler nezdinde ve diğer ülkeler nezdinde diplomatik temasları başlatmış bulunuyor. Hükümet olarak her seviyede çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Beklentimiz körfez işbirliği konseyi üyelerinin aralarındaki bu meseleyi müzakere yoluyla aralarındaki ilişkiyi tatlıya bağlamalarıdır. Bölgede yaşanan terör olayları arzu ettiğimiz bu birlik ruhunu her gün daha da gerekli hale getirmektedir. Yaşadığımız toprakların bizleri birbirine kardeş kılan değerlerini unutmamız gerekiyor. Dostane bir diyaloğun geliştirilmesi için Türkiye olarak aktif tutumumuzu sürdürmeye devam edeceğiz. Devletlerarası ilişkiler asılsız haberler yüzünden yara almamalıdır."
"Ülkemizde terörle mücadele kararlı bir şekilde devam etmektedir" diyen Yıldırım, vatandaşlarımızın huzuru için öncelikle sınırlarımızı daha güvenli hale getiriyoruz. Aldığımız tedbirler sayesinde sınırlarımızın dışından ülkemize gelen terör unsurlarının sayısında önemli bir azalma görülmektedir. Sınır güvenliği çalışmaları büyük oranda tamamlanmış durumdadır. Rakka'da ABD oradaki terör unsurlarıyla birlikte başlattığı operasyon devam ediyor. Bu konuyla ilgili defalarca ikazımıza rağmen müttefikimiz, dostumuz birleşik devletler ne yazık ki terör gruplarıyla bir başka terör grubunu yok edeceğini düşünerek işbirliğine gitti. Türkiye olarak bu işbirliğinin doğuracağı sonuçlardan ülkemizin zerre kadar zarar görmesine asla izin vermeyeceğiz. Eğer terör ister içeride ister dışarıda, ülkemizi, milletimiz vatandaşımızın can ve mal güvenliğin tehdit ederse anında gereken karşılık verilecek" ifadelerini kullandı.
Türkiye için tehdit oluşturan hiçbir duruma müsaade edilmeyeceğini anlatan Yıldırım, güvenliği tehdit eden bir durumla karşılaşılması halinde gereken cevabın verileceğini ifade etti. Yıldırım, "Terör örgütlerine, müttefiklikle bağdaşmıyor. Bölgedeki terör örgütlerine karşı hiçbir ayrım yapmadan, ortak bir dille mücadele edilmesi şarttır. Türkiye'nin kırmızı çizgileri bellidir, bunlar asla değişmeyecektir" dedi.
Iğdır'da il genel meclisi seçimlerinin yenilendiğini hatırlatan Yıldırım, 11 meclis üyesinin 7'sini AK Parti adaylarının kazandığını, diğer üyelerin 1 MHP, 3 HDP'den olduğunu ifade etti. Halk oylaması öncesi Iğdır'a gittiklerini anlatan Yıldırım, "Terör örgütünün baskısından kurtulan vatandaşlarımız, devletiyle birliği beraberliği en iyi şekilde sergilediler. Bütün Iğdırlı hemşehrilerimize duydukları güven için teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Sivas, Malatya ve İzmir'in takımlarının Süperlig'e çıktığını anlatan Yıldırım, Beşiktaş'ı da tebrik etti. PTT Birinci Lig'e çıkan takımları da tebrik eden Yıldırım, takımlara başarılar diledi.
Türkiye ekonomisinin yaşanan küresel ve yerel şoklar karşısında güçlü bir performans sergilediğini anlatan Yıldırım, büyüme oranlarında yaşanan gelişmelere değindi. Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimi ve teröre rağmen alınan tedbirler sayesinde 2016 yılının yüzde 2,9 büyümeyle kapatıldığını dile getirdi. Yıldırım, "Bu sene hedefimiz olan yüzde 4,2'nin üzerine çıkacağız. Birbirini ardına üretim ve teşvik tedbirlerini aldık, yürürlüğe soktuk" dedi.
10 milyon mükellefin devlete olan vergi, SSK ve prim borçlarının yeniden yapılandırıldığını hatırlatan Yıldırım, son bir yıl içinde vaatler ve icraatlarının yüzde 85'inin tamamlandığını ifade etti. İhracattaki yükselmenin istikrarlı bir şekilde devam ettiğini belirten Yıldırım, "Kurdaki olumlu gelişme, kredi risk primlerindeki düşüş para piyasalarında da gözleniyor. Borsa İstanbul 99 puan ile tarihi zirveyi yakalamış durumda. Kurdaki olumlu seyir ve aldığımız tedbirlerin etkisiyle enflasyonda da aşağıya doğru düşüş eğilimi başlamıştır. Kapsamlı tedbirlerle maliye politikalarının desteğiyle yıl sonunda enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara gerileteceğimizi düşünüyoruz. Başlattığımız istihdam seferberliğiyle 1 milyon 200 bin işsize yeni iş alanı bulduk" açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun işsizlik oranlarına ilişkin yaptığı açıklamaları eleştiren Yıldırım, "Ana muhalefet partisi genel başkanı dün bir toplantıda yine attı tuttu, verdi veriştirdi. Ne diyor, 'Türkiye'de 7 milyon işsiz var, 5 milyon genç işsiz var, hükümet ne yapıyor'. Bunlara ne tedbir alıyor? Şimdi, Kılıçdaroğlu'nun hesap kitaptan anlamadığını biliyorduk da bu kadar geniş aldığını bilmiyorduk. Ben size işin doğrusunu söyleyeyim. Türkiye'de 27,5 milyon çalışan var, açıklanan işsizlik oranı ne? Yüzde 12,6. Yani çalışan nüfusun yüzde 12,6'sı. Çarptığınız zaman ne ediyor, yaklaşık 3,5 milyon. Kılıçdaroğlu ne diyor, 7 milyon hadi yüzde 10 fazlayı anladık da yüzde 100 sapma olur mu kardeşim? Geçmişte bu hesapları denetlediği firmaların neden battığını iyi anlıyoruz. Ayrıca diyor ki 5 milyon genç işsiz var, toplam işsiz sayısı 3,5 milyon. Doğru genç işsizlerimizin sayısı biraz fazla, yani toplam içinde yüzde 20'yi buluyor. Gençlerimiz için de bir istihdam eylem planı hazırlıyoruz. Çalışmalar bu ay sonuna kadar tamamlanacak ve yürürlüğe koyacağız. Bundan sonraki önceliğimiz genç işsizliğe yönelik acil tedbirleri hayata geçirmek. Gençleri Kılıçdaroğlu ne çok düşünüyor meğer. Gençleri düşünseydin, 18 yaşa hayır diyeceğine evet deseydin de o zaman samimi olduğunu bu millet görseydi" şeklinde konuştu.
İktidar olmanın ciddiyet istediğine dikkati çeken Yıldırım, "İktidar olmak, ülke meselelerine hakim olmayı gerektirir. Muhalefetin sırtında yumurta kefesi yok. Yine dünkü konuşmasında diyor ki, kıdem tazminatı kalkacak. Sayın Kılıçdaroğlu, çalışma hayatının iyileştirilmesi için her türlü tedbir alan iktidar AK Parti iktidarıdır. Gerek kıdem tazminatı gerek çalışma hayatı ile ilgili alacağımız tüm kararları olgunlaştırmadan önce mutlaka sosyal taraflarla bir araya geleceğiz Onlarla uzlaşma, ortak nokta yolunu sonuna kadar sürdüreceğiz. Çalışanlarımızın hiçbirinin kazanılmış hakkına halel gelmesine izin vermeyiz. Buna kıdem tazminatı da dahil. Türkiye'nin geleceği için mutlaka birçok alanda reform yapmaya ihtiyacı var. Reformlar mevcudu daha da ileriye taşımak içindir. Onun için çalışanlarımız merak etmesinler, bu ve buna benzer tezviratlara itibar etmesinler" dedi.
Bu hafta meclis gündemimizde üretim teşvik ve reform paketinin olduğunu anlatan Yıldırım, "Bu önemli bir düzenleme, bu düzenlemeyle beraber üretim artışı daha fazla olacak. Organize sanayi bölgesindeki yatırımlar hızlanacak. Zeytin kanunu ile ilgili. Düzenleme var. Daha düzenleme mecliste görüşülmeden yine muhalefet buradan bir istismar aramanın peşine düştü, neymiş zeytin alanları yok edilecek, ben vatandaşlarıma gerçeği buradan, milletin kürsüsünden anlatmak istiyorum. Geçtiğimiz 15 yıl içerisinde zeytin ağacı sayısı yüzde 72 artış sağlandı mı? Zeytin tarihinden bugüne kadar 100 milyon zeytin ağacı varlığımız var, bu sayı 172 milyona çıkmış AK Parti iktidarlarında. Zeytin üretiminde dünya ikincisi yapan Türkiye'yi kim, AK Parti iktidarı. 1 milyon tona kadar artırdık. Zeytinciliğe önem vermek lafla değil, yaptığınız icraatlarla ortaya çıkıyor" diye konuştu.
Sanayi bölgesindeki zeytin alanlarının 3 kilometre yakınına kadar asla bir tesisin yapılmayacağını anlatan Yıldırım, 3 kilometreden daha fazla mesafede bu tesislerin kurulacağı, 11 kişilik kurulda bunun değerlendirmesinin yapılacağını ifade etti. Meselenin doğru açıdan görülmesi gerektiğini anlatan Yıldırım, "Muhalefetin derdi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Herşeyi vatandaşımızla dürüstçe konuşacağız. Her şeyi paylaşacağız ama vatandaşımız istemiyorsa da yapacak halimiz yok. Biz gerçekleri anlatıyor ona göre da adımlarımızı atıyoruz" şeklinde konuştu.
Partililere iftarda daha çok vatandaşla bir araya gelinmesi konusunda talimat veren Yıldırım, "Daha çok vatandaşımızla bir araya gelin. İftar sofralarında lokmanızı ihtiyaç sahipleriyle paylaşmayı unutmayın. Yetimleri yoksulları ziyaret edin. Adaleti tesis etmek paylaşmaktır. Toplumsal düzenin esası da adaletle paylaşmaktır. Nerede kalbi kırık insanlar varsa onlara ulaşacağız. Veren eli alan elle mutlaka buluşturmak durumundayız. 15 yıl boyunca olduğu gibi bundan sonra da asıl meselemiz mazlumların derdiyle dertlenmektir" diye konuştu.
FETÖ darbe girişimine karışanların davalarının başladığını hatırlatan Yıldırım, "27 ilde 132 dava açıldı, duruşmalar devam ediyor. Biz, AK Parti olarak şahsım da dahil olmak üzere davalara müdahiliz.Duruşmalarda sanıklar tiyatro sergiliyor, sanki onların dünyadan haberi yokmuş. Yalanın bini bin para. Akıl hocaları onlara öğütler veriyor, onların cesaretini sürdürmeyi rüya tabiriyle sürdürmeye devam ediyorlar. Şehit yakınları ve gazilerimizden özellikle bir şey istiyorum, onların bu duruşmalardaki ifadelerine bakarak asla ve asla üzülmesinler. Ne söylerlerse söylesinler, hangi ifadeyi değiştirse değiştirsinler bu yaptıkları alçak terörün cezasını en ağır şekilde alacaklar, bundan kaçış yok. Unutmayalım sabredeceğiz, Türkiye bir hukuk devleti. Adil yargılama yapılmadı bahanelerinin önüne geçmek için biraz sabır istiyorum. Bilesiniz ki bu yaptıkları onları kurtarmaz, hesabını en ağır şekilde verecekler" dedi.
Bundan sonra önlerinde yeni bir takvimin olduğunu belirten Yıldırım, "Hükümetimiz ve Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 180 günlük eylem planını milletimizle paylaşacağız. Yeni bir demokratik hamle kalkınma hamlesi kapımızda. Hiç kimse rehavete kapılmasın, yeni sürece hazır olsun. Her alanda ileri adımlar atmaya, demokrasi standardımızı daha da yükseltmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Uyum yasalarını çıkarmayı da hedefliyoruz. Önümüzdeki hafta iç tüzükle ilgili adımları atacağız" diye konuştu.