Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın isminin değişeceğini belirterek, "Kısa bir süre sonra burası Cumhurbaşkanlığı Külliyesi olacak. Saray kavramından rahatsız olanlar temenni ederim ki külliyeden rahatsız olmazlar" dedi.
"SARAY KAVRAMINDAN RAHATSIZ OLANLAR TEMENNİ EDERİM Kİ KÜLLİYEDEN RAHATSIZ OLMAZLAR"
Erdoğan, Türkiye'de muhtarın ulaşabilirse sadece belediye başkanlarına
ulaşabildiğine dikkat çekerek, "O da ilçe belediye başkanı veya sadece
ulaşabilirse kaymakama ulaşabilir. O da köye hizmet götürme
birliklerinde üye olduğu için ona ulaşır. Böyle bir kopukluk var. Bu
kopukluğu ortadan inşallah biz orayla gidereceğiz. 50 bine yakın
muhtarımız var. İstiyorum ki 50 bine yakın muhtarımızla biz orada
inşallah iki yıl içinde orasını bitireceğiz, orada bu işi başaralım.
Hemen onun arkasında da çok çok önemli bir projeyi gerçekleştireceğiz.
Şuanda Türkiye'de bizim en büyük kütüphanemiz yaklaşık 2 milyon cilt
kitaba sahip olan bir kütüphanedir. Dünya çok farklı yerde. Orada asgari
4 milyon cilt kitap alabilecek şekilde hem dijital ortamda hem de
yaprak kitapla inşallah diyoruz ki orada bir Cumhurbaşkanlığı
Kütüphanesi kuralım ve orada ayrı bir hedefimiz olacak. O hedefte 24
saat öğrenciye halka açık bir kütüphane haline getireceğiz. İlk etapta
saat 24'e kadar, sistem oturduktan sonra 24 saat öğrenciler gelip orada
çalışabilecekler. Bunun hazırlıklarını yapıyoruz. Şu anda projeler
hazırlanıyor, öyle zannediyorum ki proje dahil 2 yılda bunları
bitireceğiz. Bütün peyzajı ve her şeyiyle bitip, ondan sonra dev bir
açılışla burası Cumhurbaşkanlı Külliyesi olacak. Saray kavramından
rahatsız olanlar temenni ederim ki külliyeden rahatsız olmazlar"
şeklinde konuştu.
"MECLİS VE ANITKABİR PROJELERİ İNŞA EDİLDİKLERİ DÖNEMDE ÜLKEMİZİN BÜTÇESİNİ SARSMIŞTIR"
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın Türkiye'nin ekonomide geldiği yeri
göstermeye tek başına yeterli olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Böyle anlattıkları gibi değil. Hani söylüyorlar ya, dün baktım bir
tanesi sağolsun ana muhalefetten diyor ki '5-6 milyar dolara mal oldu'
diyor. Ya parayı harcayan, takip eden biziz. Nereden çıkarıyorlar böyle
rakamları anlamak mümkün değil. Herhalde İngiltere'de Westminister
Sarayı'nın şuanda restorasyonu yapılacak, o restorasyon ile ilgili
rakamlar açıklandı, 5 milyar dolara restorasyon mal olacakmış, belki
oraya bir takıntı yapmış olabilir. Bundan dolayı burayla ilgili böyle
bir rakam açıklamış olabilir. Ama bunu bilmesi lazım, her şey bunların
kayıttadır ve biz burayı proje hariç 18 ayda bitirdik. 18 ayda. Böyle
bir hızlı süreç Türk mimar, Türk müteahhitlerle biz burayı bitirdik.
Mevcut TBMM binamızın inşaatına 1939 yılında başlandı ve 1961 yılında
tamamlanabildi. Ankara'nın en önemli yapılarından biri olan Anıtkabir
için hazırlıklara 1941 yılında başlandı, yapı ancak o da eksik olarak
1953 yılında tamamlanabildi. Yani 12 yıl. Cumhurbaşkanlığı Sarayı ise
projeyle birlikte 2 yılı bulmadı. Meclis ve Anıtkabir projeleri inşa
edildikleri dönemde ülkemizin bütçesini sarsmıştır. Onu da bilmenizi
isterim. Diğer yatırımları ciddi manada etkilemiştir. Oysa bugün Türkiye
bunun gibi onlarca, yüzlerce aynı anda projeyi bitirip inşa edip,
halkın hizmetine sunabilecek güce sahiptir. İşte biz şu iktidarımız
döneminde nice bakanlık binaları yaptık. Anayasa Mahkemesi'nin binası
aynı şekilde. Bakanlık binaları bunun yanında, diğer yatırımları
konuşmuyorum. Bakın sadece derslik noktasında baktığımız 235 bin derslik
bitirildi. 26 havalimanımız vardı, buna 26-27 tane daha havalimanı
ilave ettik. Bunlar bu dönemde oldu. Aynı şekilde 17 bin kilometre
bölünmüş yol inşa ettim. Köprüler, Marmaray bunlar bu dönem içinde
yapıldı. Ama mesele finansı idare edebilmek, finansı yönetebilmektir.
Eğer sizin finansı yönetme kabiliyetiniz yoksa bunların hiçbirini
yapamazsınız. Bilgiyi yönetmek, insanı yönetmek, bunları aynı
yaptığınızda başarılı olabilirsiniz."
"BÜYÜK DÜŞÜNMEK CÜCELERİN İŞİ DEĞİLDİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Saray'ın maliyeti üzerinden polemik yapanların
eğer art niyet taşımıyorlarsa Türkiye'nin ulaştığı seviyenin farkında
olmadıklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya
Devlet Başkanı Putin ile ilgili bir konuşmasını aktararak, "Sayın Putin
buradan çıkarken bir şey söyledi, 'Bu eser büyük devlet olmanın
alametidir' dedi. Bakın çok ilginç, vaka budur. Kremlin'e gittiğiniz
zaman oraya gelen turistleri görürsünüz. Binlerce, on binlerce turistin
oraya gelip gezdiğini görürsünüz. İstanbul'da da nereyi gelip,
geziyorlar, Dolmabahçe Sarayı, Topkapı Sarayı'nı geziyorlar. Büyük
düşünmek cücelerin işi değildir. Bunu da bilmeniz lazım. Tabi bu
cücelere hakaret olmasın, onlar benim canım ciğerimdir. Asla ama
maalesef bunların durumu budur. Bölgesel ve küresel tüm olumsuzluklara
rağmen Türkiye'nin gücü, itibarı ve etkisi artmaya devam ediyor.
Bunların hepsi iyi güzel ama yetmez. Daha çok çalışacağız, daha çok
ihracat yapacağız. Ekonomik yıkıma uğramamızı, tökezlememizi, yere
kapaklanmamızı bekleyenlere bunun için uğraşanlara inat başımız dik
şekilde kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz."