SİYASETHaber Girişi : 04 Ocak 2018 14:48

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: Skandal davada skandal karar çıktı

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: Skandal davada skandal karar çıktı
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, "İfade özgürlüğü söylemi üzerinden Türkiye'nin terörle mücadelesine gölge düşürmeye çalışan çevrelerin Türkiye'nin gerçeklerini daha iyi anlamaları gerektiğini ifade etmek istiyorum" dedi.
(HABERAL25) 

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlediği basın toplantısında, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Türkiye'yi basın ve ifade özgürlüğü üzerinden eleştirmesine cevap veren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın belgeleri ile birlikte Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a ileteceğini söyledi.

"Bir kişinin gazeteci olması onun masum olduğu, suç işlemeyeceği anlamına gelmez"

Fransa ziyaretine ilişkin açıklamada bulunan Kalın, ziyarette ikili ilişkiler ve bölgesel konuların ele alınacağını belirtti. Kalın, "Fransa Almanya'dan sonra bizim Avrupa'daki en büyük ticaret ortaklarımızdan birisidir. Sayın Macron ile yapacağı görüşmelerden sonra Sayın Cumhurbaşkanımız iş çevreleri ile de görüşecek. Sayın Cumhurbaşkanımız Türk STK'larının temsilcileri ile de bir araya gelecek. İkili ilişkilerin yanında bölgesel konularda ele alınacak. Son dönemde Kudüs meselesinde Fransa'nın gösterdiği ilkeli duruştan memnuniyetimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Bundan sonra Kudüs ve Filistin meselesi ve barış sürecinde birlikte neler yapabiliriz, bununla ilgili istişarelerimizi yapacağız" dedi.


Macron'un Türkiye'deki basın özgürlüğüne ilişkin yaptığı açıklamaya dair konuşan Kalın, "Sayın Macron Türkiye'de basın özgürlüğü ile ilgili bazı ifadeler kullandılar. Bu değerlendirmelerinin bilgi eksikliğine dayandığını düşünüyoruz eğer ön yargılı değerlendirme ya da hüküm verme söz konusu değilse. Türkiye'de yargı ile ilgili konular yargının uhdesindedir. Bir kişinin gazeteci olması ya da başka bir görevde olması onun masum olduğu, suç işlemeyeceği anlamına gelmez. Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu terör ve güvenlik tehditlerini dikkate aldığınız zaman, zaman zaman Avrupalı dostlarımızın bu tehdidin boyutlarını tam manasıyla kavrayamadığını ya da daha da kötüsü terörle mücadele noktasında çifte standart bir tutum içinde olduklarını gözlemliyoruz. Türkiye şuanda üç terör örgütü ile aynı anda mücadele etmeye devam etmektedir. Şuanda yargıda olan gazetecilerle ilgili konularda ya PKK örgütünün üyesi olmuş, yardım yataklık yapmış kişilerdir ya FETÖ mensuplarıdır ya DEAŞ ile ilgili olanlardır, ya da bir takım adi suçlarla ilgili konulardır. Bunları biz detaylı olarak belgeleri ile birlikte Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Macron'a iletecekler. Fransa'da Paris ve Nice saldırıları yapıldıktan sonra Fransa devletinin OHAL ilan etmek suretiyle ne tür tedbirler aldığını, ne tür uygulamalar yaptığını hepimiz biliyoruz.

Sosyal medya üzerinden saldırıları hafife alan kişilerin nasıl tutuklandığını, mahkemeye çıkartıldığını biz biliyoruz. Bu saldırılar sonrasında görüşlerini açıkladıkları için takibata uğrayan kişileri biliyoruz. OHAL kapsamında ifade özgürlüğünün sınırlandırılabileceğine onlarca verebileceğimiz örnek var, sadece Fransa'da değil diğer Avrupa ülkelerinde bunun pek çok örneğini gördük. Bu tür kanuni düzenlemeler Avrupa'da yapıldığı, mahkeme süreçleri hayata geçirildiği zaman bunlar kamu düzenini temin etmek, vatandaşın can ve mal güvenliğini güvence altına almak için atılan adımlar olarak değerlendirilirken, benzer tedbirleri Türkiye aldığında nedense bu hemen ifade ve basın özgürlüğünün ortadan kaldırılması olarak yaftalanmaktadır. Bunu bizim kabul etmemiz mümkün değil. Bu terörle mücadelede bir çifte standarttır. İngiltere örneğinden de hareket edebiliriz, orada bırakınız terör eylemlerine katılmayı, terörü övmek dahi suçtur. Biz Türkiye'de 15 Temmuz darbesini geçirdik, 251 şehidimiz, bin 193 gazimiz var, biz bunları Avrupa'yı muhataplarımıza ısrarla detaylı bir şekilde anlatıyoruz. PKK terörünün yıllarca bu ülkeye yaptığı zararlar ortadadır. İfade özgürlüğü söylemi üzerinden Türkiye'nin terörle mücadelesine gölge düşürmeye çalışan çevrelerin Türkiye'nin gerçeklerini daha iyi anlamaları gerektiğini ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

"2018 yılında da aynı disiplinle bu çalışmalar devam edecek"

2017 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 24 ülkeye ziyareti olduğunu belirten İbrahim Kalın, yoğun diplomasi trafiğinin 2018 yılında da devam edeceğini belirtti. 2017 yılında Türkiye'nin yüzde 11.1 büyüme oranı yakaladığını belirten Kalın, bunun Türk ekonomisinin ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğinin altını çizdi, büyüme trendinin 2018 yılında devam etmesini beklediklerini belirtti. İstihdam seferberliğine ilişkin yapılan çalışmaları anlatan Kalın, bu çalışmaların 2018 yılında da devam edeceğini kaydetti. Güvenlik noktasında kat edilen mesafe ile paralel olarak turizm alanında büyük bir ivme kazanıldığının altını çizen Kalın, 2017 yılında 32 milyon civarında olan turist sayısının 2018 yılında 39 milyona çıkmasını beklediklerini kaydetti. Kalın, "2018 yılında da aynı disiplinle bu çalışmalar devam edecek" dedi.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.