Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ankara'da kamu ve özel sektör tarafından tamamlanan 99 baraj ve hidroelektrik santralinin toplu açılış töreninde, akademisyenlerin imzaladığı bildiriye sert tepki gösterdi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Son yıllarda ülkedeki güven ve istikrar ortamına zarar vermeye yönelik saldırıların ilk hedeflerinden biri enerji yatırımları oldu. Gezi olayları sırasındaki taleplerden biri HES inşaatlarının durdurulmasıydı.
ÇİRKİNLİKLERİ DIŞA YANSIDI
Maalesef ülkemizde bedeni bu topraklarda yaşayan ama ruhu bu coğrafyanın, bu milletin tüm değerlerine düşman sayıca az fakat sesi çok çıkan bir kesim var. Bunlar her fırsatta içlerindeki kini, çirkinliği ortaya saçıyor, dışa yansıtıyorlar. Son örneğini pazartesi günü hep birlikte yaşadık. Kendilerine 'akademisyen' diyen bir grup, bir güruh çıkıp alenen terör örgütü yanında saf tutarak devletine ve milletine kin kustu.
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN DİLİ
Benim itirazım bu akademisyenlerin farklı görüş ortaya koymalarına değildir. Mesele kendilerine 'akademisyen' diyen bu kitlenin tamamı yalandan, propagandadan oluşan terör örgütünün dilini, üslubunu kamuoyuna duyurması. Terör örgütü adına, elinize silah alıp kurşun sıkmanızla, onun propagandasını yapmanız arasında fark yoktur. Bunun düşünce ve ifade özgürlüğü ile ilgisi yok. Bu ülkenin birliğine, beraberliğine karşı olan herkes bizim karşımızdadır.
MANDACI ZİHNİYET
Bütün bu olanları, bildiri imzaları, hadi bunları sineye çektik, peki kendi ülkesine yabancıları davet etmek neyin nesidir? Bu mandacı zihniyeti biz çok iyi tanıyoruz. Hiç bir devlet kendi toprak bütünlüğüne yönelik tehditler karşısında sessiz ve hareketsiz kalmaz, kalamaz. Çınar (Diyarbakır) saldırısı bile tek başına terörün ve terör karşısında haysiyetli bir duruş sergilemeyenlerin, alçak, ahlaksız, karanlık yüzünü göstermeye yeter.