Kutlu Doğum Haftası'nın Miladi Takvime sabitlenmesinin bir FETÖ projesi olduğunu ilk kez İhlas Medya gündeme getirmişti
Mehmet Görmez'in 31 Temmuz'da emekliye ayrılmasının ardından Diyanet İşleri Başkanlığı'na Görmez'in yerine Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş vekalet etmişti. Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararıyla, Diyanet İşleri Başkanlığı görevine Yalova Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Ali Erbaş atandı. Bugün Diyanet İşleri Başkanlığında gerçekleştirilen tören ile, Keleş vekaleten göreve geldiği makamı yeni atanan Erbaş'a devretti.
Törende bir konuşma yapan Keleş, "Başkanımız Mehmet Görmez hocamızın omuzlarından alınan büyük emanet, Ali Erbaş hocamızın omuzlarına yüklenmiş bulunuyor. Çok ağır ve şerefli bu görevde kendisine başarılar diliyorum. Milletimiz ve ümmet en zor dönemlerinden birinden geçmektir. Bu dönemde Diyanet İşleri Başkanlığının sorumluluğu çok daha ağırdır. Diyanetin hizmet alanında ilk dikkat edilmesi gereken husus Allah'ın hudududur. Ülkemizin dünyadaki tüm mazlumların ümidi haline gelmesiyle Diyanet İşleri Başkanlığının hizmetleri son 10 yılda geniş bir alana yayılmıştır. Artık Diyanet'in hizmetleri; yalnız Türkiye ve yurt dışı değil yer yüzündeki tüm Müslümanları ilgilendiren bir boyut kazanmıştır" diye konuştu.
"BAŞKANLIĞIN BÜTÜN BİRİMLERİN GÖREV TANIMLARI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLECEK"
Keleş konuşmasının ardından cüppe giydirme merasimiyle cüppeyi Erbaş'a giydirdi. Cüppeyi giydikten sonra Diyanet İşleri Başkanlığı gibi çok ağır bir vazifeye geldiğini ifade eden Ali Erbaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkürlerini sundu. Erbaş, "Diyanet İşleri Başkanlığı, anayasanın 136. maddesi ve özel kanunu gereği kendine verilen, toplumu din konusunda aydınlatma görevini her türlü siyasi, meşrebi, yerel ve etnik bir takım düşüncelerle İslamın ana kaynakları Kuran-ı Kerim ve Hazreti Peygamber'in (S.A.V) dini bilgisinin rehberliğinde kuşatıcı hizmet anlayışını bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürdürmeye devam edecektir" dedi.
"Ülkemiz insanı bu toprakların İslam ile buluştuğu günden bu yana kuşatıcı ve maruf dini bilgi üzerine manevi hayatını inşa etmiştir. Bu özgün karakteri bozan her türlü ayrımcı, ötekileştirici yaklaşım, menfaatçi çıkarcı ve sahte, yapmacık tavır, kin öfke üreten davranış biçimini yansıtan her türlü dini görünümlü yapılar, toplumumuzun vicdanında yer bulamamıştır" diyen Erbaş, milletimizin yüzyıllar boyunca dinimizin farklı yorum sahiplerine saygı duyduğunu ve Anadolu'da birlikte ve kardeşçe yaşadığını ifade etti.
Başkanlığın; basireti bağlanmış, göz kararmış, kalbi taşlaşmış, hırs ve çıkar düşkünü, işgalci ve sömürgeci küresel güçlerin misafiri olduğumuz dünyayı sulhten çıkarıp, göç ve ızdırap yurduna çevirdiğini belirten Erbaş, "Başta Arakan olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun devletimiz ile birlikte bütün mazlum halklara şefkat ve nusret elini uzatmaya devam edeceğiz. Cehalet ancak ilimle yok edilebilir" açıklamasında bulundu ve Başkanlığın İmam Hatip Liseleri ve İlahiyat Fakülteleriyle iş birliğini daha güçlendireceği mesajını verdi.
FETÖ/PDY'nin gizemli ve bulanık bir din anlayışı ile genç beyinlerini sömürdüğünü ifade eden Erbaş, "Bu hasarı onarmak için 15 Temmuz şehitleri başta olmak üzere bütün şühedanın emanetine sahip çıkıp, dağınık zihinleri toplamaya, parçalanmış gönülleri birleştirmeye ve fitne ateşinde yitirilen ümmetin dirilişine vesile olmak için her zamankinden daha çok çalışılması gerekiyor" şeklinde konuştu. Erbaş, ayrıca hizmet çeşitliliğini geliştirmek gerektiğini ve Din İşleri Başkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığının bütün birimlerinin görev tanımlarının yeniden gözden geçirileceğini de söyledi