Erzurum'da, 10 yaşındaki R.E.Y.'i kucağına alarak öpmeye çalışan 25 yaşındaki Ü.K. 5 yıl hapis cezası aldı.
Bir fırında işçi olarak çalışan Ü.K., arkadaş olduğu 13 yaşındaki E.K. ile 23 Eylül 2014 günü Erzurum Kalesi'ni gezmeye gitti. İddiaya göre Ü.K., E.K.'yı"Sana bir yer göstereceğim" diyerek kalenin aşağı kısmında bulunan metruk bir binaya götürdü ve E.K.'nın rızası olmadan öpüp, elle tacizde bulundu.
E.K.'nın "Polise şikayet edeceğim" demesi üzerine eylemini sonlandıran Ü.K., küçük kızı kimseye söylememesi konusunda tehdit ederek yanından ayrıldı. Ü.K.'nın yanından ayrılmasını fırsat bilen E.K. polisi arayarak durumu anlattı. Şikayet üzerine Ü.K. tutuklandı. 'Çocuğun basit cinsel istismarı' suçundan 8 yıla kadar hapis cezası istemi ile 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Ü.K., 3.5 ay sonra tahliye oldu. Mahkeme, E.K.'nın kemik yaşının 16 yaş ile uyumlu çıkması ve olayın rıza dahilinde olduğunu dikkate alarak delil yetersizliğinden Ü.K. beraatini uygun gördü.
Ü.K.'nın E.K.'ya yönelik cinsel istismar eyleminden önce 8 Mart 2014 tarihinde merkez Palandöken İlçesi'nde bir apartmanda 10 yaşındaki kız çocuğu R.E.Y.'ye yönelik cinsel istismar eyleminin faili de olduğu ortaya çıktı. 5 yaşındaki kardeşi ile apartmana giren R.E.Y.'yi takip eden Ü.K., küçük kızı burada sıkıştırdı. Küçük kıza adının ne olduğunu, kaçıncı katta oturduğunu soran Ü.K., R.E.Y.'nin kaçması üzerine takibini bırakmadı. R.E.Y.'yi bacaklarından tutup kucağına alan Ü.K., "Bağırma seni gebertirim, keserim sadece öpüp gideceğim" diyerek öpüp, bacaklarına dokundu. R.E.Y.'nin 'İmdat' diye bağırması ve küçük kız kardeşinin ağlaması üzerine Ü.K. olay yerinden kaçtı. Aile hemen polise giderek şikayetçi oldu. Bu olay, Ü.K.'nın E.K.'ya yönelik cinsel saldırısı olayı soruşturmasında sırasında emniyette çekilen fotoğrafından aydınlandı.
Emniyet'e götürülen R.E.Y., burada gösterilen fotoğraftan, kendisini sıkıştıran kişinin Ü.K. olduğunu teşhis etti. Ü.K.'nın fotoğraflı teşhisi kabul etmemesi üzerine bu kez Cumhuriyet savcısı eşliğinde emniyetteki teşhis odasında aynı işlem tekrarlandı. R.E.Y. 4 kişi arasından Ü.K.'yı teşhis etti. Ü.K. bu teşhisi de kabul etmeyip olay tarihinde İzmir'de olduğunu söyledi. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Asım Özsaraç, bunun üzerine telefon hattı kayıtlarını istedi. Kayıtlarda, belirtilen tarihte Ü.K.'nin konuşma yaptığı, bulunduğu yerin ise R.E.Y.'nin evinin bulunduğu bölge olduğu ortaya çıktı. Ü.K., ilk olayın ardından geçen Mart ayında tutuklanarak ikinci kez cezaevine girdi.
1'nci Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Ü.K., suçlamaları kabul etmedi. Cep telefonunun dayısına ait olduğunu ileri süren Ü.K., suçsuz olduğunu iddia etti. 5 ay cezaevinde kaldıktan sonra ikinci kez tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Ü.K., 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan beraat ederken, 'sarkıntılık boyutunda cinsel istismar' suçundan 5 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Mahkeme tarafından hazırlanan gerekçeli kararda, sanık ile mağdur arasındaki yaş farkı, suç yeri, suçun işleniş şekli ve sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı gözeltilerek alt sınırdan ceza verilmediği vurgulandı.
Sanık hakkında iyi hal indirimi uygulamayan mahkeme, "Suçu başkasına atma girişimi, yargılamaya olumlu bir katkısı bulunmayan, özür dilemek, yaptığının yanlış olduğunu söylemek gibi pişmanlığı gösteren bir fiilin içine girmeyen, sabıkalı geçmişi olan sanığın yargılama sürecindeki ve fiilden sonrası davranışları dikkate alınarak lehine takdiri indirim maddesini uygulanmasına gerek duyulmamıştır" dedi. Yurt dışına çıkış yasağı konulan Ü.K., Yargıtay'ın kararı onaması halinde yine cezaevine girecek.