Son dönemlerde gayrimenkul yatırımında hızla yayılan yeşil bina trendi ülkemizi de etkisi altına aldı.
Küresel ısınma artık ülkemizde de bariz şekilde hissediliyor. Yapılan kamu oyu yoklamaları ve anketlere göre çevre bilinci geçen yıllara nazaran artmış bulunuyor. Küresel ısınmayla gelen bu hassasiyet de dolaylı olarak tüketim kalemlerine etki etmiş durumda. Geri dönüşümü olmayan ve doğaya zarar veren ürünler eskisi kadar rağbet görmüyor ve yerini doğal ürünlere bırakıyor. Bununla beraber çevre dostu binaların yapımına büyük ilgi gösteriliyor. Belli standartlar getirilerek sertifikalanmakta olan çevre dostu binalar yapı sektöründe daha değerli binalar olarak öne çıkıyor. Doğaya saygılı, ekolojik ve enerji tüketimini azaltan binalar yeni bir trend oldu diyebiliriz.
- Çevreye ve doğaya uyumlu olarak tasarlanma.
- Geri dönüşümü olan malzemelerin kullanılması.
- Güneş ve rüzgar enerjilerinden faydalanılarak yapının kendi elektriğinin bir kısmını üretebilmesi.
- Yeterli izolasyon sistemlerinin ve enerji tasarrufunun sağlanması bunun yanında ses ve ısı yalıtımının oluşturulması.
- Harekete duyarlı sensörlerle bina içi aydınlatma tasarrufunun sağlanması.
- Binadan çıkacak olan kirli suyun arıtılarak tekrar kullanılması.
Konut üreticilerinin geliştirdiği yeni projelerde çevreci ve ekolojik özellikler ön planda. Standart yöntemlerle inşa edilen binalara göre çevreye olan etkileri asgariye indirilmiş 'yeşil bina' konsepti, binanın inşa edildiği alanda sürdürülebilirlikten başlayarak, doğal ışıktan azami faydalanma, efektif iklimlendirme, artırılmış iç ortam kalitesi, çevre dostu malzeme kullanımına özen gösterme gibi pek çok tedbiri içeriyor. Çevre dostu yapıları diğerlerinden ayıran bu özellikler fiyatın yüzde 10-15 aralığında artmasına neden olabiliyor. Yapılan enerji tasarrufu dikkate alındığında çevre dostu yapıların kendini kısa sürede amorti edebiliyor.