Haberal25-Erzurum Raci Alkır Güzel Sanatlar Lisesi Görsel Sanatlar Öğretmeni Yakup Dursun, İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma dikkat çekmek için dünyaca ünlü ressamların eserlerini yeniden tasarladı.
Yakup Dursun, ’Sanatın isyanı, Filistin’de duyguların çığlığı’ konulu çalışmasında ünlü tabloları Filistin savaşının ortaya çıkardığı dram, yıkıcılık ve vahşet içerisinde yeniden yorumladı. Dursun, bir çalışmasında ’İnci küpeli kız’ eserini savaşın yıkıcılığından çıkardığı bebekle, Mona Lisa’yı Filistinlilerin kullandığı puşi ve kucağındaki küçük çocuğu kurtarırken yansıttı.
Dünya klasiklerini yeniden yorumladı
Dünyaca ünlü ressamların tablolarını yeniden yorumlayarak tuvale aktaran Dursun, Johannes Vermeer’in ’İnci küpeli kız’ eserini Filistin savaşının yıkıcılığı içerisinden kurtardığı bebekle, Magritte’nin ’Melon şapkalı adam’ eserini kucağında Filistinli bebekle resmetti. Resimlerden birinde, Mona Lisa, Filistinlilerin kullandığı poşiyle görülürken, başka tabloda da kucağındaki küçük çocuğu kurtarırken yer aldı. Dünyaca ünlü ressam Salvador Dali, yaralanan Filistinliye yardım ederken tabloda yerini alırken, Picasso’nun İspanya iç savaşı sırasında Nazi Almanyasına ait 28 bombardıman uçağının 26 Nisan 1937’de İspanya’daki Guernica şehrini bombalamasını anlatan ’Guernica’ adlı eseri de Filistin’e uyarlandı. Frida Kahlo kucağında küçük bir çocukla, ’Süt döken kadın’ eseri ise çocuklara süt verirken tuvale aktarıldı. Vincent van Gogh’un ’Yıldızlı Gece’ eseri de Filistin’de yaşananlarla birlikte yeniden tuvale yansıttı.
“Sessiz bir çığlıkla seslenmek istedik”
Filistin’de devam eden acılara ve zulme karşı isyanın ifadesi olarak söz konusu eserleri ortaya çıkardığını ifade eden Yakup Dursun, "Sanat, toplumsal değişim için bir güç olarak görülüyor. Bu sergiyle duygularımızın bir çığlığı olarak Filistin’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekmeyi amaçladık. Her bir eser, Filistin’deki insanların yaşadığı acıları, umutları ve direnişi ifade etme çabasını yansıtıyor. Dünya genelinde savaş ve zulüm, bazen sessiz çığlıklarla ifade edilir. Bu sergi, Filistin’deki acıların, kayıpların ve mücadelenin birer temsilcisidir. Sessiz çığlıklara sanatla bir ses kazandırmayı amaçladık. Bu sergi, sadece bir sanat gösterisi değil, aynı zamanda bir çağrıdır. Duyguların ve düşüncelerin birleşim yeri olarak sanatı kullanarak, Filistin’deki acılara karşı bir kolektif isyanı temsil etmeye çağırıyoruz. İzleyicileri, bu duygusal ve politik sergi aracılığıyla düşünmeye, hissetmeye ve harekete geçmeye davet ediyoruz. Bu sergi, Filistin’deki insanlara duyulan derin bir empati ve destekle oluşturulmuş bir sanat kolektifinin ortak çabasıdır. Sanatın gücünü hissetmek ve bu gücü paylaşmak için buradayız. Sanat, isyanın bir aracıdır ve bu sergi, Filistin’deki halkın yaşadığı zorluklara karşı kolektif bir duruşun ifadesidir" diye konuştu.