Gün ışığının azalmaya başlamasıyla depresyon için yüksek risk artıyor. Emsey Hospital'dan Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca konuyla ilgili görüşlerini dile getirdi. Günlerin kısa olması ve gün ışığıyla temasın azalması nedeniyle, beyinde melatonin düzeyi artarken serotonin düzeyi düşer. Melatonin uykuyu artırırken, serotonin azalması ise halsizlik, bitkinlik, yorgunluk, isteksizlik gibi belirtilere neden oluyor.Hastalığa bu kimyasal maddelerin düzeylerindeki değişmenin yol açtığı düşünülüyor. Soy geçmişte bipolar bozukluk (manik depresif bozukluk) görülmesi, depresyon gibi hastalıkların olması, zor yaşam koşulları, ağır fiziksel hastalıklar, gün ışığından az yararlanan bölgeler yatkınlığı artırıcı unsurlar.
Mevsimsel depresyona yatkın olabilirsiniz
Mevsimsel depresyona yatkınlığı olan kişilerin havanın açık olduğu dönemlerde gün ışığından azami yararlanmaya çalışmaları gerekir. Daha önceki yıllarda benzer durumlar yaşandıysa ve hastalık ağır geçirildiyse yine aynı dönemde hastalanmadan önce psikolojik destek almaya başlamak, gerektiğinde doktorun önerdiği ilacı kullanmak gerekiyor. Kişilerin yaşamlarını zenginleştiren uğraşılar bulması, sosyal destek ve verimliliğin artırılması da önlem olarak alınabilir. Yaşamlarında zorluklar olan kişilerin zorluklarla baş etmek için yakınlarından destek alması, bu konuda yeterli desteği yoksa uzman yardımı alması da yararlı olabilir. Bu kişiler uyku-uyanıklık döngüsüne de dikkat etmeli.
Kadınlarda mevsimsel depresyon daha sık görülüyor
Hem bir takım hormonal nedenler hem de kadının toplumdaki rolü ve yaşadığı zorluklar özellikle kadınların depresyona girme oranını artıyor.Öte yandan her yorgunluk ve halsizlik için depresyon demek doğru değil. Öncelikle kişinin duygu durumunda bir çökme olması gerekiyor. Bu çökme haline diğer belirtiler de eşlik ediyorsa mevsimsel depresyon düşünülebilir. Bu tür belirtiler özellikle yılın aynı dönemlerinde görülüyorsa bir psikiyatri uzmanı ile görüşmek faydalı olabilir.