SİYASETHaber Girişi : 14 Kasım 2016 13:15

Hükümetten 'El Bab' açıklaması

Hükümetten 'El Bab' açıklaması
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, TSK'nın El Bab'a hava harekatı düzenlemesine ilişkin, "Türkiye havadan ÖSO'ya destek verecek ve lojistik destek sağlayabilecek imkanı yeniden bulmuştur ve bu destek verilecektir" dedi.

Bakanlar Kurulu, Çankaya Köşkü'nde Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında toplandı. Toplantının gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, konuşmasına dün defnedilen Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk'e Allah'tan rahmet dileyerek başladı. Yapılan saldırının unutulmayacağını ve bu saldırıyı yapanların tamamının bulunacağını belirten Kurtulmuş, bunun Safitürk ve millete karşı bir sorumluluk olduğunu ifade etti. Şu ana kadar 62 kişinin gözaltına alındığını kaydeden Kurtulmuş, bunlardan 10 tanesinin serbest bırakıldığını ve geri kalanların sorgulamasının devam ettiğini söyledi. Olayın ana faillerinin yakalandığına dikkati çeken Kurtulmuş, sürece kim dahil olduysa, bunlara ulaşıldığını ve bu olayın bütün detaylarıyla ortaya çıkarılacağını dile getirdi. Terör örgütü bu ve benzer saldırılarla halka korku salmaya çalıştığını anlatan Kurtulmuş, "Bu memlekette hiçbir terör örgütü eylem yapamaz' duruma getirilinceye kadar bu mücadele sürecek. Bütün terör örgütlerinin kökü kazınacaktır. Bu olayı bir şekilde yönlendirenler de bunu bir şekilde bilmelidir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da halkın beklediği hizmetler, kayyımlar vasıtasıyla bu hizmetlerimiz sürdürülecektir.Vatandaşlarımız, bu belediye başkanvekillerimize her türlü desteği veriyorlar. Desteği vermeye de devam edecekler, terör örgütünün telaşlanma gerekçelerinden biri de budur" dedi.

Yabancı yatırımcılara istisnai Türk vatandaşlığı verilmesi çalışmasının da toplantıda ele alındığına işaret eden Kurtulmuş, İçişleri Bakanlığı'nın sunumuyla birlikte, genel çerçevenin belirlendiğini söyledi. Kurtulmuş, taslak çalışmanın tamamlandığını ve kapsamının önümüzdeki günlerde netleştirileceğini ifade etti.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın da toplantıda bir sunum yaptığını anlatan Kurtulmuş, GAP ve DAP projelerinin tamamlanmasıyla ilgili kalan adımların görüşüldüğünü ifade etti. Projelerin tamamlanmasıyla, yılda 4.9 milyar dolarlık bir ekonomik getirisini olacağını belirterek, GAP Projesi'nin tamamlanmasıyla birlikte toplam 1 milyon 270 bin kişiye istihdamın sağlanacağını ifade etti. DAP Projesi'nin tamamlanmasıyla birlikte toplamda 4.19 milyar dolarlık yıllık getirinin elde edileceğine dikkati çekerek, bu projenini bölge halkına sağlayacağını istihdamın 890 bin kişi olduğunu bildirdi.

Altişverende çalışan işçilerin kamuya alınmasıyla ilgili alternatif tekliflerin değerlendirildiğini belirten Kurtulmuş, emek piyasalarının düzenlenmesi konusunda kamunun etkin olması perspektifiyle çalışmaların sürdürüleceğini bildirdi.

Kurtulmuş, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "AB İlerleme Raporu'na" ilişkin soruya Kurtulmuş, "AB İlerleme Raporu gerçekten yanlı, Türkiye'ye karşı hiçbir zaman kabul edilemeyecek ifadelerle dolu bir ilerleme raporudur. Bu ilerleme raporlarının mahiyeti itibarıyla tehditkar olması alışılmış bir şeydir. Ancak bu rapor bu duyguyla yazılmış, bu amaca hizmet eden bir rapor değildir. Tamamıyla Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak, siyaseten Türkiye'nin özellikle teröre karşı verdiği zor mücadelede, Türkiye'nin mücadelesini etkileyebilecek olan yanlı bir rapordur. Bu raporun içeriğini kabul etmediğimizi, bu raporun yazılmasındaki düşüncenin de çok dostane olmadığını ifade etmek isterim. Kaldı ki Sayın Schulz'un açıkça tehditkar sözlerine anlam vermek mümkün değil" cevabını verdi.

Yapıcı eleştirilerin dinlenebileceğini anlatan Kurtulmuş, Türkiye'yi köşeye sıkıştıran raporları anlamanın mümkün olmayacağını söyledi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin El-Bab'a hava harekatı düzenlemesine ilişkin soruyu Kurtulmuş, "Fırat Kalkanı operasyonunda en başta, bütün harekat bu istikamette devam ediyor. ÖSO mensupları El-Bab'a çok yaklaşmıştır. Türkiye havadan desteğini de sürdürmeye yeniden başlamıştır. Buradaki hassasiyetimiz, Halep konusunda Rusya ve ilgili muhataplarla yapılan müzakereler sonucu tedbir amaçlı bir adımdı. Bu müzakereler sonucunda Türkiye yeniden havadan ÖSO'ya destek verecek, lojistik destek sağlayabilecek imkanı yeniden bulmuştur ve bu destek verilecektir. Türkiye'nin hedefi açıktır, 5 bin kilometrekarelik alanın terör örgütlerinden bütünüyle temizlenmesi, PYD ve YPG'nin Menbiç'in, Fırat'ın doğusuna çekilmesi ve DEAŞ'ın da bütün alandan bütün unsurlarıyla temizlenerek oradaki halkın yeniden kendi bölgelerine dönmesidir. Bu çerçevede Fırat Kalkanı Operasyonu, El-Bab'a doğru planlandığı şekilde ilerliyor ve bütün hedeflerimize ulaştığımız zaman bu operasyon durdurulmuş olacaktır" şeklinde cevapladı.

Anayasa çalışmaları
Anayasa çalışmalarına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "Anayasa konusunda iki anayasa metnimizin olduğunu, unlardan birisi kapsamlı bir yeni anayasa çalışması olduğu, diğeri ise seçilmiş Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte ortaya çıkan sorunları aşmak için Başkanlık ya da Cumhurbaşkanlığı sistemi diyebileceğimiz bir sistemle ilgili daha dar sınırlı bir anayasa değişikliği olması. Öyle anlaşılıyor ki kapsamlı bir anayasa değişikliğinin yapılması herhalde başka bir zamana bırakılacak, şu anda üzerinde durduğumuz konu, Türkiye'de Başkanlık ya da Cumhurbaşkanlığı sistemi diyebileceğimiz bir sisteme geçişin altyasını sağlayacak olan anayasal değişikliktir. Bununla ilgili olarak da 330'u bulduğumuz anda da TBMM'nin gündemine getirilecektir" diye konuştu.

MHP ile görüşmelerin devam ettiğini hatırlatan Kurtulmuş, "Gönlümüz arzu eder ki CHP de görüşmelerin bir parçası olsun. CHP'nin kapımız açıktır sözlerine karşılık biz de şunu söylüyoruz bizim de kapımız sonuna kadar açıktır. CHP yeni anayasa değişikliği süreçleri içinde yer almak isterse bütün görüşlerini getirebilir, bunları konuşabiliriz. Bunun için, 367'yi bulursak ne ala, 367'yi bulsak bile yine millete gideriz. Süre vermenin, çok doğru olmadığı kanaatindeyim. Müzakereler hızla devam edecek ve ümit ediyorum ki TBMM gündemine getirilecektir" ifadelerini kullandı.

Yurt dışına kaçan FETÖ'cülerin "vatandaşlıktan çıkarılacağı" yönündeki haberler
15 Temmuz'dan sonra yurt dışına kaçanların vatandaşlıktan çıkarılacağı yönündeki ifadelerin sorulması üzerine Kurtulmuş, "Devletimiz millet adına bu unsurları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin içinden temizlemek için her türlü çalışmayı yapacaktır. Gerekirse, yasal süreçler tamamlandıktan sonra yurt dışına kaçanlarla ilgili de vatandaşlıktan çıkarma çalışması yapılabilir, ne gerekiyorsa o olur. Ama şu an itibarıyla netleşmiş bir takvime bağlanmadığını ifade etmek isterim" dedi.
Başkanlık Sistemi'ne ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "Adının şu ya da bu şekilde olması mahiyetini değiştirmeyecektir. Bu anlamda, tam güçlendirilmiş bir Başkanlık Sistemi'dir üzerinde durduğumuz. Adı Cumhurbaşkanlığı olabilir, Başkanlık olabilir ama mahiyeti güçlendirilmiş bir Başkanlık Sistemi ve yürütmenin yetkilerinin tek elde toparlanması. Yargı ve yasama bağımsızlıklarının korunmasıdır" şeklinde konuştu.
Altişverenlikle ilgili çalışmaya (taşeron düzenlemesi) ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "Hükümet, AK Parti hükümetidir. Hükümetlerarasında devamlılık vardır, aynı partinin hükümetidir. O zaman yapılan çalışmalar duruyor. 720 bin vatandaşımızı ilgilendiren bir karar. Öyle bir karar almak durumundayız ki vatandaşlarımızın beklentilerini karşılayalım. Ana çerçevesi konuşuldu, inşallah bu anlamda adımlar atılacak. Önümüzdeki süreçte de bu (kıdem, sendikalaşma) paketle ilgili detaylar paylaşılacak" diye konuştu.

Rektör atamaları
KHK'larla, rektör atamasına ilişkin yapılan düzenlemenin sorulması üzerine Kurtulmuş, "Rektör seçimleri konusunda geçtiğimiz dönemde her rektör seçimi sırasında hemen hemen maalesef üniversite kamplaşmalar olur, az oy alanlar, çok oy alanlar. Rektörlük seçimi bittikten sonra, Cumhurbaşkanı tarafından atandıktan sonra bile bu tartışmalar devam ederdi. KHK çerçevesinde öğretim üyeleri arasında bir bölünmenin gündemine getirilmemesi. Bütün bunlara gerek olmadan, öğretim üyesi arkadaşlarımız arasında gerginliklerin ortaya çıkmaması bakımından böyle bir KHK çıkarıldı. Mesele budur" ifadelerini kullandı.

CHP ile anayasa görüşmeleri konusunda bir randevulaşmanın olup olmadığına ilişkin soruya Kurtulmuş, "Şu anda hem Kılıçdaroğlu hem Bahçeli ile ilgili planlanmış bir görüşme yoktur. Nihayetinde çıkacak olan anayasa değişikliği, bütün milletimizin anayasası olacak. CHP'nin de bu sürece katkısı bulunmasını isteriz. Bir konunun müzakere edilmesine açık olmalarını ümit ederiz. Belli bir noktaya gelinirse tabii ki randevulaşılır" cevabını verdi.

Doların seyrine ilişkin soruyu Kurtulmuş, "Dolar bugün özellikle Trump'un seçilmesinden sonraki süreçte ciddi bir dalgalanma içerisindedir. Doların bu kadar değerlenmesi Amerikan ekonomisi için de pozitif bir durum değildir. Bu süreçte Amerikan ekonomisinin de kendi para birimleri ilgili birtakım politika girişimleri içinde olacağını ümit ediyoruz. Türkiye ekonomisindeki yapısal sorunlar dolayısıyla dolar değerlenmiyor. Bu, geçici ve dönemseldir. Belli bir seviyenin altına doların ineceğini ifade etmek isterim. Telaşlanacak bir durum olmadığını söylemek isterim" şeklinde cevapladı.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.