Yapılan bilimsel araştırmalar kahvaltının yaşam kalitesini artırmasının yanı sıra sağlıklı bir yaşam için de çok önemli olduğunu ortaya koydu.
uzun süreli açlıktan sonra vücuda ihtiyacı olan enerjiyi verdiğiniz günün en önemli öğünüdür. Akşam yemeği ya da gece ara öğününden sonra ortalama 10-12 saat aç kalan vücudunuz güne başlarken yakıtı bitmiş bir araç gibi oluyor. Bu nedenle uyandıktan sonra 1 saat içinde mutlaka kahvaltı etmeniz ve vücudumuza yakıtını vererek çalışmasını sağlamanız gerekiyor.
Kilo; harcadığınız enerji ile aldığınız enerji arasında kurulan bir denge. Harcadığınız enerji aldığınız enerjiden daha fazla olduğunda kilo veriyorsunuz. Bazen ''Ne kadar az yersem o kadar iyi, zaten sabahları acıkmıyorum'' diye düşünerek, kahvaltıyı atlıyorsunuzdur. Peki, kahvaltıyı atlamak aldığınız enerjiyi azaltmasına rağmen neden kilo aldırıyor? Bunun 2 nedeni var: Öncelikle; kahvaltıyı atlayanların gün içerisinde fiziksel aktiviteleri daha düşük oluyor ve enerji harcaması azalıyor. Harcadığınız enerji azaldıkça da kilo vermek zorlaşıyor. İkinci neden ise; aç kalarak vücudu ''Kıtlık sinyali'' moduna geçirmek. Uzun süre enerjisiz, yani aç kalan vücut sonraki öğünde tüketilen yiyecekleri yağa dönüştürerek depoluyor. Bu olumsuz etkileri yaşamamak için, uyandıktan sonra mutlaka 1 saat içinde kahvaltı etmelisiniz.
Harvard Üniversitesi uzmanları tarafından yapılan bir çalışmada, kahvaltı etmeyenlerde kalp krizi ve kalp hastalıklarına yakalanma riskinin yüzde 27 daha fazla olduğu tespit edilmiş. Kalp krizine neden olan faktörler; tansiyon, insülin direnci, serbest yağ asitleri ve LDL denilen kötü kolesterolün artışı olarak sıralanıyor ve kahvaltı etmeyerek, açlık süresini uzatmak bu kötü sonuçları doğurarak kalp krizine zemin hazırlıyor.
Yapılan 45 çalışma, kahvaltı etmenin konsantrasyon sağlama, dikkatinizin dağılmasını önleme ve hafızayı güçlendirme gibi etkilerinin olduğunu ortaya koydu. Kahvaltı etmek beyin için gerekli enerjiyi sağlayarak, öğrenmeyi geliştiriyor. Kan şekeri düzeyinin normal aralıklarda olması öğrenme gibi beyin işlevlerini düzenliyor. Kahvaltı edilmediğinde ise uzamış açlık süresi kan şekerinin en alt düzeye inmesine neden oluyor ve beyne yeterli glikoz sağlanamıyor. Bu durum, konsantrasyonun azalmasına, verimin düşmesine, üretkenliğin azalmasına yol açıyor. Bunlara ek olarak; insülin, seratonin, kortizol gibi hormonların salınımı da bilişsel fonksiyonları etkiliyor ve kahvaltı etmeniz gereken saatte aç kaldığınızda bu hormonların dengesinin bozulmasına sebep oluyorsunuz
2013 yılında, Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada 46 bin 289 kadın izlenmiş ve kahvaltı edenlerin tip 2 diyabete yakalanma riskleri daha düşük bulunmuş. Kahvaltıyı atlayan kişilerin yemek sonrası glikoz ve insülin değerleri daha yüksek oluyor ve kahvaltıyı atlamak insülin duyarlılığını bozuyor. Aynı zamanda, kahvaltıyı atlayanların gün içerisinde daha sık acıkmaları ve fazla yemeleri daha olası. Bu durum da artmış glikoz ve insülin yanıtına neden oluyor, yani şeker metabolizmasını bozuyor. Bu bozulmalar da diyabetle sonuçlanabiliyor.