Küçük çocuğun ülkesinde gerçekleştirilemeyen tedavisini başarılı doktorun İstanbul'daki hastanesi üstlenirken Prof. Dr. Çiçek, "Beni Kırgızistan'a bir konuşma için davet etmişlerdi, hastayla ilgili görüşlerimi almak istediler. Hipertrofik kardiyomiyopati dediğimiz kalıtsal bir kalp kası hastalığı var. Sadece o ülkede değil, dünyanın birçok ülkesinde bu tedavi gerçekleştirilemiyor. Bir maliyet çıkarmadan tedavisini tamamladık, son derecede başarılı oldu" dedi.
Kırgızistan'da yaşayan 14 yaşındaki Alinur Tashpolotov, karın ağrısı, nefes darlığı, mide bulantısı gibi şikayetleri nedeniyle küçük yaşlardan itibaren sıkıntılar yaşamaya başladı. Edinilen bilgiye göre ülkesinde birçok doktora giden çocuğun hayatı geçtiğimiz aylarda bir sempozyum için davet edilen Liv Hospital Vadistanbul'dan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sertaç Çiçek'in ülkeye gelmesiyle değişti. Prof. Dr. Çiçek ve Kırgız hekimlerin değerlendirmesiyle hastaya kalp kasının anormal kalınlaşması sonucu ortaya çıkan bir hastalık olan hipertrofik kardiyomiyopati tanısı konuldu.
Kırgızistan'a sempozyum için gitmişti, küçük çocuğa şifa oldu
Prof. Dr. Çiçek, Kırgızistan'da hastalığa yönelik tedavi şansının olmadığını belirtirken Çiçek'in hastanesi hastayı bir sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde alarak Türkiye'ye davet etti. Annesiyle Türkiye'ye gelen küçük çocuk için burada tetkikler yapıldı, ameliyat için hazırlıklar başladı. Ardından ameliyata alınan Alinur Tashpolotov'un kalp kasındaki problem yaklaşık 3 saat süren başarılı operasyonla giderildi. Prof. Dr. Çiçek, hastasının tedavisi ve son durumuna ilişkin bilgi verirken genetik hastalık durumlarında ailelerin kontrollerini ihmal etmemesi gerektiğini belirtti. Alinur Tashpolotov'un annesi Tolgonai Kasymova ise ücretsiz olarak yapılan ve oğlunun sağlığına kavuşmasını sağlayan operasyon için minnettar olduğunu ifade etti.
“Buraya geldikten sonra her şeyim düzeldi”
İlk kez Türkiye'ye geldiği için heyecanlı olduğunu, ameliyat öncesine göre çok daha iyi olduğunu anlatan 14 yaşındaki Alinur Tashpolotov, “Ülkemde çok halsizdim, ağrım, kalp sorunum vardı. Buraya geldikten sonra her şeyim düzeldi. Kalp sorunum gitti. İlk defa geldiğim için biraz heyecanlıydım, korkum vardı ama şu an iyileştiğime göre biraz gezeceğim Türkiye'de gördüğüm kadarıyla her şey güzel, çok sevdim” ifadelerini kullandı.
“Çocuğum için kendi çocukları gibi endişelendiler”
Çocuğunun Türkiye'de sağlığına kavuşmasından büyük mutluluk duyduğunu ifade eden 14 yaşındaki Alinur'un annesi Tolgonai Kasymova, “Beş yıldır bu hastalığı biliyoruz, ülkemizde tedavi şansı olmadığı için Türkiye'ye geldik. Çocuğum çok mutlu, çok şanlıyım diyor, dünyada böyle kampanyalar var, hastaneler var. Bize böyle bir şans verdiler ve bu ameliyatı bedava yaptılar, çok teşekkürlerimi iletiyorum. Çocuğum çok hastaydı, o yüzden her anne gibi ben çok endişelendim. Ama buraya geldiğimde beni çok sıcak karşıladılar. Ben yabancı bir ülkede gibi hissetmedim sanki burası kendi ülkem. Çocuğum için kendi çocukları gibi endişelendiler. İlk kez Türkiye'ye geldim, çok beğendim. İlk başta çok endişelendim ama ameliyat iyi olduğuna göre inşallah yeni hayatı başlayacak. Benim için en önemlisi onun sağlığı, sıhhati oğlum gülümsüyor ve bu benim için çok önemli” dedi.
“Dünyanın birçok ülkesinde bu tedavi gerçekleştirilemiyor”
Kırgız hastasının Türkiye'ye transfer süreci ve tedavisine ilişkin açıklamalarda bulunan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sertaç Çiçek, “Beni Kırgızistan'a bir konuşma için davet etmişlerdi. O dönemde orada hekim arkadaşlar bir hasta sunmak istediklerini söylediler, hastayla ilgili görüşlerimi almak istediler. Tanı ve tedavi planı öyle şekillendi. Hipertrofik kardiyomiyopati dediğimiz kalıtsal bir kalp kası hastalığı var. Bu hastalık genetik ve kalp kasının çeşitli bölgelerinde kalınlaşması nedeniyle de kalbin odacıklarının boşalmasına engel oluyor. Ayrıca kalbin gevşemesi de bozuluyor, kalp yetmezliği, ritim bozuklukları tablolarıyla kendini gösteriyor. Çok önemli bir nokta var vurgulanması gereken, bu sanılanın aksine nüfusta oldukça sık görülen bir problem. İkincisi de özellikle genç nüfusta ani ölüm ve ritim bozukluklarıyla seyreden bir tablo. Orada tanı biz gittiğimizde kondu, bu hastalığın cerrahi tedavisi çok özellikli ekipler ve bu konuda uzman cerrahlar gerektirdiğinden sadece o ülkede değil, dünyanın birçok ülkesinde de bu tedavi gerçekleştirilemiyor. Türkiye'ye gelişi için Kırgızistan'daki hekim arkadaşlar aracı oldular, biz de bunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak ele alıp herhangi bir maliyet çıkarmadan tedavisinin burada tamamladık” diye konuştu.
“Son derecede başarılı bir işlem oldu"
Hastanın çok başarılı bir tedavi süreci geçirdiğini ve durumunun ülkesinde takip edileceğini söyleyen Prof. Dr. Çiçek, şöyle konuştu: “Yaptığımız iş; cerrahi olarak o kalınlaşan ve kalbin boşalmasını engelleyen kalp kasını kesip orayı, kalbin çıkış yolunu serbestleştirmek son derecede başarılı bir işlem oldu. Ameliyat öncesi yaklaşık 150 milimetre basınç gibi bir fark vardı, 10 milimetrenin altına indi. Büyük bir ekibin katıldığı bir işlem, yaklaşık 3 saat civarında süren bir ameliyat oldu. Her 500 kişide bir kişide bu probleme rastlanabiliyor. Ailesel özelliği olduğu için bu tanı alanların ailesinde kardeşlerinde ya da birinci derece akrabalarında da bir tarama yapmak gerekli. Bu konu ihmal edilecek bir konu değil, genç popülasyonda ani ölüm çok travmatik bir olay. Bazen oyun oynarken kalp krizi geçirdi deniyor bu cins problemlere bağlı olabilir. Hastamızın, bundan sonra normal takipleri kendi ülkesinde yapılacak. Yıllık aralıklarla EKO takibi ve bazen de bir ilave ilaçla takip edilecek”