Doğal şekerin yerini almaya çalışan mısır şurupları kimyasal işlemden geçirildiği için metabolizma açısından ciddi sağlık sorunları yaratıyor.
Marketlerden aldığımız gıda ürünlerinde sıkça rastlamaya başladığımız mısır şurubu (glikoz şurubu, fruktoz şurubu) sağlığımızı tehdit olumsuz etkiliyor. Gıda sanayinin ucuza getirdiği için pancardan elde edilen doğal şeker yerine kullanmaya başladığı tatlandırıcılar ne kadar hiç de masum değil. Bilim adamları bir süredir nişasta bazlı tatlandırıcıların yol açtığı rahatsızlıkları tartışıyor. Bunlarla ilgili yapılan araştırmalar mısır şurubunun vücutta ciddi tahribatlar yarattığını ortaya koydu.
ABD'nin Utah Üniversitesi'nde fareler üzerinde yapılan deneyde doğal olmayan şeker verilen farelerin üretkenlik oranlarının azaldığı tespit edildi.
Aynı araştırmada doğal olmayan şekerle beslenen farelerin yaşam sürelerinin kısaldığı görüldü.
Karaciğerimiz doğal olmayan şekeri algılayamaz. İnsülin üretemediği için beyne tokluk sinyali gönderemez.
Karaciğerimiz doğal olmayan şekeri algılayamadığı için parçalayıp enerjiye dönüştüremez. Yağ olarak vücudunuzda depolar.
Doğal olmayan şekeri algılayamayan karaciğerimiz beyne tokluk hissi gönderemez. Bu da insanda sürekli yemek yeme ihtiyacı uyandırır.
Obezite de başta kalp damar rahatsızlığından kaynaklanan inme ve birçok kalp rahatsızlıklarına neden olur.
Karaciğer yağlanmasına bağlı olarak siroz ortaya çıkar.
İç organlar ve karın içi yağlanmanın sonucunda oluşan metabolik sendromlarda bu hastalık baş gösterir.
Yüksek kolesterolün baş mimarı arasında nişasta bazlı tatlandırıcılar da yer almakta.
Global Public Health dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, dünya genelinde yüksek fruktozlu mısır şurubu kullanılmasının tip 2 diyabet epidemisinde önemli bir risk faktörü olduğu açıklandı.