Öfkeniz sadece size değil çevrenize de zarar vermeye başladıysa, artık onu kontrol altına almanızın vakti gelmiş demektir. İşte öfkeyi kontrol etme kuralları...
"Haksızlığa uğruyorum", "Bunu hak etmiyorum", "Kimse bana böyle davranamaz", "O bana böyle davranmamalı" türünden duygu ve düşünceler öfke patlamalarına zemin hazırlayabiliyor. Oysa öfke patlaması kişinin sağlığını tehdit ederken, kariyerini ve sosyal ilişkilerini de olumsuz etkiliyor. Öfkeyi kontrol altına almanın mümkün olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Nuray Sarp Kulkara, altın kurallarını anlattı.
"Yaşadığımız çevrede öfkelenmemek mümkün mü?" dediğinizi duyar gibiyiz. Zira stres, maddi unsurlar, sosyal şartların olumsuzluğu, aile ile ilgili problemler derken liste uzayıp gidebiliyor. Geçmiş travmalar, sizden beklentilerin yüksek olması ve artık bunların ağır gelmesi gibi birçok neden de peşinizi bırakmıyor olabilir. Öncelikle öfkenin doğal bir duygu olduğunun bilinmesi gerekiyor. Psikolog Nuray Sarp Kulkara, başa çıkamadığınız problemlerin engellenmeleriniz sonucunda ortaya çıktığını, sizin bu problemleri görmeniz ve başa çıkmanız için bir uyarı olduğunu belirterek farklı öfke tipleri olduğunu söylüyor.
- 'Kronik öfke' uzun süreli oluyor. Bağışıklık sistemini etkileyebiliyor ve psikolojik rahatsızlıktan kaynaklanıyor.
- 'Dolup taşan öfke' ağırlaşan yaşam koşulları ile mücadele edememek ve başa çıkamamaktan meydana geliyor.
- 'Kendine öfke' kişinin kendi hissettiği suçluluk duygusundan dolayı öfkenin kendine dönmesi anlamına geliyor.
- 'Yargılayıcı öfke' ye kişinin diğerlerine karşı kırılganlık hissi yol açıyor.
- 'Saman alevi' türünden olanında ise öfkenin şiddeti aniden yükseliyor fakat çabuk yatışıyor.
Öfkeliyken stres hormonları salındığını ve bunun karıncalanma hissi, kalp çarpıntısı, göğüste sıkışma, baş ağrısı, başta baskı hissi ve ateş basması gibi birçok semptoma yol açabildiğini belirten Kulkara, uzun vadede ise bağışıklık sisteminin olumsuz etkilediğini söylüyor. Öfke ve tahammül eşiği toplumumuzda son yıllarda giderek azalıyor. "Haksızlığa uğruyorum", "Bunu hak etmiyorum", "Kimse bana böyle davranamaz", "O bana böyle davranmamalı"türünden duygu ve düşünceler gitgide daha fazla kişiyi etkisine alırken Psikolog Kulkara, bu tür duygu ve düşüncelere sahip olduğumuzun çoğu zaman farkında bile olmadığımızı, oysa bunların kişiyi tepki göstermeye kimi zaman da şiddete yönelttiğini söylüyor.
Öfkeyle başa çıkabilmek mümkün. Sizi özellikle neyin öfkelendirdiğini fark ederseniz, baş etme yolunu da bulabilirsiniz. Psikolog Kulkara bunun için dikkat edilmesi gereken basit ama etkili kurallar olduğunu belirterek, bu kuralları şöyle sıralıyor:
- Öncelikle bedeninizden gelen sinyalleri dinleyin. Onlar çok çabuk kendini fark ettirir. Unutmayın karşıdan öfkeli insan korkutucu görünür ve karşınızdaki kişi savunmaya geçer.
- Kendi öfkenizi ve seyrini tanıyın.
- Ortamı bir süreliğine terk edin. Ama bu kişi eşiniz ise geri geleceğiniz bilgisini verin. Bu terk edişin, sakinleşmek için aldığınız bir mola olduğunu söyleyin.
- Yorum yapmadan önce karşınızdakine soru sorun. Dikkatinizi onun yanıtlarına yoğunlaştırın.
- Duygu ve düşüncelerinizi net ifade etmeyi öğrenin.
- İşin içinden çıkamıyorsanız konuşmayı başka bir zamana erteleyin.
- Eğer öfkelendiğiniz ve pişman olduğunuz bir davranış gerçekleştirdiyseniz hangi aşamada olursanız olun özür dilemeyi bilin ve pişmanlığınızı ifade edin.
Ancak çaba göstermenize rağmen hala öfkenizi kontrol edemediğinizi düşünüyorsanız bir uzmana başvurabilirsiniz.