Renk körlüğünün x genine bağlı gelişen bir problem olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun sadece erkeklerde görüldüğünü açıkladı.
Halk arasında kırmızı ile yeşil rengi birbirinden ayırt edememe sorunu olarak bilinen renk körlüğü doğumsal bir problem olmasına karşın genellikle günlük yaşamda önemli bir sorun oluşturmadığı için fark edilmesi de zor oluyor. Renk körlüğünün kendiliğinden farkına varılmasının mümkün olmadığını belirten Op. Dr. Burcu Çalık, "Renk körü olan kişiler, herkesin renkleri kendisi gibi gördüğünü zanneder. Doğal olarak kişinin kendisi renk körü olduğunu anlayamaz, bunun için testlere girmesi gerekiyor" dedi.
Renk körlüğü teşhisinin özel renk kitapçıklarıyla uygulandığını belirten Op. Dr. Çalık, "Kişi eğer bu testlerde yer alan sayıları okuyabilirse, o renkleri görebiliyor demektir, okuyamaması ise renk körlüğü sorunu olduğunu gösterir" dedi.
Renk körlüğünün x genine bağlı gelişen bir problem olduğunu söyleyen Op. Dr. Burcu Çalık, "X geni faktörü bu problemin erkeklerde ortaya çıkmasına sebep oluyor. Kadınlar aktif olarak problemi yaşamaktan ziyade genelde taşıyıcı oluyor" dedi. Kadınlarda renk körlüğünün görülebilmesinin çok nadir karşılaşılan bir durum olduğunu belirten Op. Dr. Çalık, kız çocuklarında renk körlüğünün ortaya çıkması için taşıyıcı olan bir kadınla, renk körü bir erkeğin evlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Renk körlüğünün tıbben bir hastalık olmadığının altını çizen Op. Dr. Çalık, "Renk körlüğü sorunu olan kişiler yeşil-kırmızı tonlarını, daha doğrusu sarı tonlarının bir kısmını ayırt edemezler. Kişi renk tonlarını görür ama bazı tonları seçemez" dedi. Renk körlüğünün tedavisi için özel kontakt lenslerin mevcut olduğunu söyleyen Op. Dr. Çalık, bu lenslerin renklerin ayırt edilmesinde, yüzde 100 olmamakla birlikte günlük hayatta son derece etkili olduğunun altını çizdi.