DÜNYAHaber Girişi : 24 Ağustos 2016 16:21

Savaşın kaybedeni kadınlar ve çocuklar

Savaşın kaybedeni kadınlar ve çocuklar
Ülkemizdeki Suriyeli sığınmacı çocuklar, çeşitli psikolojik kökenli hastalıklarla sağlık kurumlarına başvuruyorlar. Yaşanan stres, altta yatan psikolojik hastalıkları da ortaya çıkarıyor.

İç savaş sebebiyle Suriye'den kaçarak ülkemize gelen sığınmacıların barınma, güvenlik ve sağlık gibi temel ihtiyaçları karşılanırken, psikososyal problemleri de gündeme gelmeye başladı. Savaş gibi büyük bir fiziksel ve duygusal travmanın içinden çıkıp gelen Suriyeli sığınmacıların yaşadıkları duygusal yıkımın, çoğu zaman fiziksel hastalıklar olarak kendini gösterdiğini söyleyen uzmanlar, "Bu savaşın en kırılgan noktası çocuklar. Yaşananları anlayamayan Suriyeli çocuklar, çeşitli psikolojik kökenli hastalıklarla sağlık kurumlarına başvuruyorlar" diyorlar.

Yeryüzü Doktorları'nın Uluslararası Göç Örgütü ortaklığı ile Bezmiâlem Üniversitesi Hastanesi'nin Fatih'teki polikliniğinde Suriyeli sığınmacılar için ücretsiz birinci basamak sağlık hizmeti veriliyor.  Klinikteki psikososyal destek merkezinde Suriyeli sığınmacıların derdini dinleyen Dr. İbrahim Bouzdani, savaşın yıkıcı etkileri ve yabancı bir ülkede olmanın sığınmacılarda psikolojik hastalıkların artışına sebep olduğunu belirterek, "Suriyeli sığınmacılarda görülen birçok fiziksel hastalığın kaynağı aslında psikolojik" diye konuştu.

DEPRESYON SIK GÖRÜLÜYOR

Klinikte, her yaştan Suriyeli sığınmacıya geçmişte yaşananların izlerini silmek için psikososyal destek verildiğini belirten Dr. Bouzdani, en sık başvuru şikâyetlerinin depresyon, kaygı bozukluğu ve toplumsal uyumsuzluk olduğunu söyledi. Sığınmacıların fiziksel hastalıklarının önemli bir bölümünün altında psikolojik sebeplerin yattığını da belirten, "Depresyondan şizofreniye kadar çok çeşitli problemlerle karşılaşıyoruz. Örneğin daha önce hasta olmadığı hâlde ilk şizofreni belirtilerini, ilk sara ataklarını burada geçiriyorlar. Hem yaşadıkları ülkelerinde yaşadıkları stres ve savaştan kaçarken başlarına gelenler hem de buraya geldikten sonra bulundukları ortama uyumu sağlayamama ya da toplumsal izolasyon altta yatan psikiyatrik hastalıkların ortaya çıkışına zemin hazırlıyor" dedi. Bazı şikâyetlerin ise ise psikosomatik hastalıklar dediğimiz psikolojik kökenli fiziksel rahatsızlıklar olduğunu ifade eden Dr. Bouzdani, "Örneğin yaygın kronik ağrı şikâyeti ile başvurular oluyor. Bu kişiler defalarca doktora görünmüş, laboratuvar testleri yapılmış ancak bir şey bulunamamış. Daha sonra bu şikayetlerin sinir sistemi ile ilgili olduğu ortaya çıkıyor. Çünkü beyin stres altına girdiğinde kan damarlarda daha ağır ağır akıyor. Bu da ağrıya sebep oluyor.  Bu hastaları psikiyatri kliniklerine yönlendiriyoruz. Psikiyatrik ilaç tedavisi veriliyor. Daha sonra tekrar kliniğimize geliyorlar. Tedavilerini izleyip gerekirse terapiye alıyoruz. Bir süre sonra hiçbir şikâyetleri kalmıyor" diye anlattı.

Toplumsal izolasyonun, problemlerin ortaya çıkışında önemli bir rolü olduğunu belirten Dr. Bouzdani, çözümün toplumsal kaynaşmada yattığına dikkat çekerek, "Kanada örneğinde olduğu gibi Türk aileler de Suriyeli aileleri evlerine davet ederek daha sıcak ilişkiler kurabilirler" dedi.

ORADA BOMBALAR, BURADA ÜZÜNTÜ ÖLDÜRÜYOR

Yeryüzü Doktorları ve Uluslararası Göç Örgütü ortaklığı ile Bezmialem Üniversitesi Hastanesi'nin Fatih'te bulunan polikliniğinde Suriyeli sığınmacıların dertlerini Cezayirli doktor İbrahim Bouzdani dinliyor. Haftanın 6 günü saat 17.00'den sonra kliniğe başvuranlara verilen hizmet kapsamında sağlık problemlerinin altında yatan psikososyal sebepleri ayırt etmeye çalıştıklarını söyleyen Dr. Bouzdani, "Fiziksel hastalıkların temelinde çoğunlukla psikolojik sorunlar, stres ve sığınmacıların yaşadıkları ortama uyum sağlayamamalarından kaynaklanan hastalıklar yatıyor. Psikolojik sorunları olanlara gerekli desteği veriyoruz. Diğerlerini ise poliklinikteki ilgili bölümlere ya da devlet hastanelerine yönlendiriyoruz. İlaçları da ücretsiz olarak temin ediliyor" dedi. Psikososyal desteğin çok önemli olduğuna işaret eden Dr. Bouzdani, "Bu insanları ülkelerinde savaş öldürüyordu. Burada ise olumsuz duygular içten içe kemiriyor. Orada bombalardan ölmediler ama burada üzüntüden ölüyorlar. Bu ülkeye uyum sağlayamıyorlar. Bütün bunlar çok büyük stres kaynağı" dedi.

EN BÜYÜK TEPKİ SUSKUNLUK

Suriyeli sığınmacı çocukların bir bölümünün en önemli şikâyetlerinin konuşma problemleri olduğunu belirten Yeryüzü Doktorlarından Dr. İbrahim Bouzdani, "Hasta çocukların ailelerine sorduğumuzda, çoğunluğunun daha önce normal konuştuğunu fakat daha sonra problemlerin yaşanmaya başladığını söylüyorlar.  Ayrıca çocuklarda kaygı bozuklukları, depresyon, otizm, hiperaktivite de sık görülüyor" dedi. Dr. Bouzdani kendisine getirilen 7 yaşındaki Ayinda'nın hikâyesini şöyle anlattı: "Ayinda Türkiye'ye geldikten sonra hiçbir sebep yokken geceleri çığlıklarla uyanıyordu. Biraz soruşturunca bombalamanın hemen ardından sokağa çıkıp kan gölü içinde yürümek zorunda kaldığını öğrendik. Bu yarayı kim sarabilir ki..." 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.