Dağlıca şehidi Konyalı Uzman Çavuş Tuğrul Köseoğlu'nun annesi: "Ben 'Şehit annesinin boynu bükük, gözleri yaşlı' dedirtmeyeceğim"
Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde terör örgütü PKK'nın saldırısında şehit olan Uzman Çavuş Tuğrul Köseoğlu'nun annesi Sultan Aydın, "Şehit annesinin boynu büyük, gözleri yaşlı' dedirtmeyeceğini belirtti. Dün, Ereğli ilçesinde defnedilen oğlunun cenaze töreninde vakur duruşu ve sözleriyle herkesi duygulandıran Sultan Aydın (49), şehit annesi olmanın gururunu yaşıyor.
Eşinden 25 yıl önce ayrılan Aydın, yaptığı açıklamada, oğluyla sık sık görüştüğünü, operasyona çıkmadan iki gün önce internette görüntülü olarak konuştuğu evladıyla helalleştiklerini söyledi. Aydın, göreve çıkacağını belirten ve ulaşamadıklarında merak etmemelerini isteyen oğluna "Yavrum, dualarımız bütün askerlerimizle. Allah yardımcınız olsun" diye mesaj attığını aktardı.
Olay olduktan sonra her beş dakikada bir oğlundan haber olup olmadığını sorduğunu dile getiren Aydın, evladının şehit olduğunu öğrendikten sonra yıkılmadığını ifade etti. Vatana oğlunu şehit vermenin en büyük gurur olduğunu vurgulayan Aydın, "Anne yüreği yufkadır. Ama yıkılmadık, ayaktayız. Millet olarak tek yüreğiz, tek bileğiz. Bu kafa hiçbir zaman eğilmedi" dedi.
Bir tane Tuğrul verdiyse binlerce Tuğrul kazandığını söyleyen Aydın, şunları kaydetti: "Şehit annesi olmakla gurur duyuyorum. Sadece diyorum ki; 'lanet olsun PKK, lanet olsun erkekçe, mertçe değil, kalleşçe arkadan savaşanlara.' Oğlumla gurur duyuyorum. Yattığı yer cennet mekan olsun. Ayaktayım boynumu kimse eğmedi, kimse de eğemeyecek. Askere gittiğinde her zaman, 'Seni ben asker doğurdum, her şeye hazırlıklı ol' derdim. Bu bilek ve yüreği sökmek için hangi güç yetiyorsa, buyursun gelsin."
Aydın, kanlarının son damlasına kadar da vatan için var oldukların ve vatan için öleceklerini dile getirerek, "Ne mutlu bana şehit anasıyım. Ağlamıyorum, gözyaşı dökmüyorum. O hainleri sevindirmedim, sevindirmeyeceğim. Oğlumun kardeşinin eşi erkek çocuğuna hamile. Bir Tuğrulumuz daha geliyor. 'Şehit annesinin boynu bükük, gözleri yaşlı dedirtmeyeceğim.' Bu gözden yaş akmayacak. Vatan için doğurdum, vatana verdim. Vatan için varız. Bin oğlum olsa, yine gönderir, yine şehit olmasını isterim" diye konuştu.
Şehidinden emanet kalan bir kız torunu olduğunu ve gücü yeterse onu da babası gibi asker yapacağını anlatan Aydın, dört çocuğunu zorluklarla büyüttüğünü, göğsünü gere gere torununu da büyütüp okutacağını dile getirdi. Aydın, evladının çocukluk hayali olan askerlik mesleğini çok sevdiğine işaret ederek, "Küçükken oyuncakları hep tabancalardı. Kartondan tanklar yapardı. O şekilde oynamayı çok severdi. 'İstersen istifa edebilirsin' dediğimde, 'Anne ben bu yola baş koydum. Bu yolda canım çıkacak' karşılığını verirdi. Çok istekliydi.
Sultan Aydın'ın ikinci evliliğini yaptığı Murat Aydın ise kendisinin de Kürt olduğuna dikkati çekti. Annesinin Muşlu, babasının da Erzurumlu olduğunu aktaran Aydın, şöyle devam etti: "PKK'lılar Kürt değil. Ben de Kürdüm, ben niye dağa çıkıp, insanları öldürmüyorum. Anaların ciğerine ateş düşürmüyorum. Çocuklar yetim kalıyor. Yazık. Hiç mi ölmeyecek, Allah'a hesap vermeyecekler. Bir gün hesap verecekler. Zannetmesinler, şehidi öldürdüler. Onlar ölmez, şu an buradalar. Tüm Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Yanlış yola saparak, birilerinin maşası oluyorlar. Kullanılıyorlar."
