"Terörle mücadelenin, teröristle mücadeleden farklı olduğu" gerçeğinden yola çıkan İçişleri Bakanlığı, yeni proje hazırlığında. Bakan Ala'nın talimatıyla Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, "Türkiye'nin ilk terörle mücadele master planı"nın çalışmasına başladı.
Milliyet yazarı Tolga Şardan, bugünkü yazısında terörle mücadelede izlenecek yolu anlattı. Müsteşar Muhammed Dervişoğlu'nun başkanlığında oluşturulan çalışma ekibi, devletin, silahlı güçlerinin yanısıra sivil güçlerin de terörle mücadeleye nasıl katılacağını planlayacak. Planın yürürlüğe girmesiyle tüm kamu kurumları terörle mücadeleye destek verecek.
PKK'ya karşı yürütülen terör operasyonlarında şimdiye kadar görülmemiş bir durumla karşı karşıya kalındığını belirten yazıda, bölge halkının terör örgütüne verdiği tepki ve orayı terk ettiği hatırlatıldı. Şardan'ın terörle mücadelede izlenecek yol haritasını anlattığı yazısı şöyle devam ediyor:
Devlet, yeni durumu gördü
Özetlemek gerekirse, gelinen süreçte hem devlet, hem de örgüt açısından şimdiye kadar görülmemiş fiili bir durum oluştu.
PKK, bu kadar güçlü bir devlet otoritesi ve kararlığını karşısında bulmayı beklemezken; devlet ise, terörle mücadelenin artık "teröristle mücadeleden farklı" konseptle yürütülmesi gerektiğini gördü.
Halen il ve ilçelerde yer yer çatışmalar devam ederken, İçişleri Bakanlığı, "terörle mücadelenin, teröristle mücadeleden farklı olduğu" gerçeğinden hareketle önemli bir proje için geçtiğimiz günlerde çalışma başlattı.
İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın talimatı sonrasında bakanlık bünyesindeki Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, "Türkiye'nin ilk terörle mücadele master planı"nın hazırlığına başladı.
Müsteşar Muhammed Dervişoğlu'nun başkanlığında oluşturulan çalışma ekibi, ilk master planı çerçevesinde "artık sadece teröristle değil, terörizmle nasıl mücadele edilmesinin gerekliğini" ortaya koyacak.
Plan kapsamında, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, devletin, silahlı güçlerinin yanısıra silahsız güçlerinin de terörle mücadeleye nasıl katılacağını / katkı vereceğinin programını hazırlayacak.
Hazırlanacak master planının yürürlüğe girmesiyle birlikte devlet çatısı altında yeralan tüm devlet kurumları terörle mücadeleye destek verecek. Kurumlar, nerelerde neler yapılması gerektiğini, teori ve pratiği birleştirip planın parçası haline getirecek.
Kamu güvenliği ve düzeni başta olmak üzere, iş, eğitim, sağlık, imar, şehir yapılanmaları, aile ve sosyal politikalar, gençlik ve spor, devletin tüm yatırımları, sosyal yardım projeleri, terörle mücadele master planı çerçevesinde oluşturulacak ve uygulamaya konulacak. Kurumlar, plan ve programlarını kendileri uygulamalarının yerine master planı çerçevesinde hareket edecek.
Her kentin ve yerleşim biriminin kendisine göre bir profili oluşturulacak, ihtiyaçları bu profile göre belirlenecek ve tamamlanacak.
Terörizmle topyekûn mücadele
Böylece, Türkiye'nin; 1984'te PKK'nın Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla başlayan terörle mücadele tarihinde, siyasiler, akademisyenler ve uzmanlarca hemen her ortamda sıkça telaffuz edilen "Terörle mücadele teröristle mücadele etmek değildir. Terörle mücadele ayrı, teröristle mücadele etmek ayrı. Devlet topyekûn mücadele etmeli" tanımlaması hayat bulacak.
Devlet, artık "topyekûn" biçimde terörle mücadele edecek.
Yılın son günü, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığında oldukça kalabalık katılımcıyla gerçekleştirilen güvenlik zirvesini yeni master planı çalışması içinde değerlendirmek mümkün.
Tabii, farklı bir gözle bakıldığında; bu master planının hazırlanıp uygulamaya konulmasını Yeni Çözüm Süreci olarak tanımlamak yanlış olmasa gerek.
Buzdolabına konulduğu açıklanan Çözüm Süreci'nin istenilen sonucu vermemesindeki eksikliklerin tespit edilip, bu eksikliklerin bu kez Terörle Mücadele Master Planı'nda tamamlanması, Türkiye'nin terör sorununun üstesinden gelmesine katkı sağlayacaktır.